We're not alone tradutor Turco
403 parallel translation
We're not alone.
Yalnız değiliz.
Finding life, even primitive microbial life, would change our place in the universe by telling us that we're not alone.
İlkel mikrobik bir yaşam bile bulmak, Yalnız olmadığımızı söyleyerek evrendeki Yerimizi değiştirebilir.
But, we're not alone.
Ama yalnız değiliz.
I have the funniest feeling we're not alone.
İçimden bir ses yalnız değilsiniz diyor.
We're not alone.
Yanlız değiliz.
Just remember - we're not alone.
Sadece unutma - yalnız değiliz.
- We're having dinner, but not alone.
- Yemek yiyeceğiz, ama baş başa değil.
But we're not alone.
Fakat yalnız değiliz.
Floyd, we're not alone.
Floyd, yalnız değiliz
We're not alone!
Yalnız değiliz!
We're not alone here!
Danışmanlarımız var!
We're not, you know, we're not alone here.
Burada yalnız değiliz.
We're not alone, Mother. I suggest we discuss this later.
- Yalnız değiliz, Anne, Bu konuyu daha sonra tartışırız
We're not alone.
yalnız değiliz.
- We're all so happy that you're healthy again. - All of my friends called me, thanks for not leaving me alone.
Ne güzel şey rastlamak ilk sevdiğine,
- We're not alone.
- Yalnız değiliz.
We're not alone in the universe.
Evrende yalnız değiliz.
We're not alone in the high-rise... there's a new tenant.
Bu binada yalnız değiliz... yeni bir kiracı var.
He will not get back the margin and we're alone.
O şu an sahilde ve biz burda başbaşayız.
It's klaus. I invited him, so we're not so alone. Do you mind?
Klaus olmalı.Onu da davet etmiştim sanırım yalnız olmayacağız.Fark eder mi?
I like seeing you in the daytime when we're alone... but I'm not comfortable with your family.
Ama ailenle birlikteyken rahat edemiyorum.
We're not alone.
Biz yalnız değiliz.
We have to find my mom and dad. Well, we're not going back alone.
Yalnız gidemeyiz David.
Peter, we're not alone.
Peter, yalnız değiliz.
We're not going to leave you alone.
Sizi yalnız bırakamayız.
We cannot locate Dr. Quaice. You're not alone.
- Dr. Quaice'ın yerini bulamadık.
Oh, I keep having the feeling that we're not alone.
İçimde garip bir his var. Yalnız kaldığımızda...
Now, we know you're not acting alone, Van.
Senin yalnız çalışmadığını da biliyoruz, Van.
We're not alone, Mother.
Yalnız değiliz anne.
We're not alone in this.
Bu işte yalnız değiliz.
We wanted you and Mrs Odone to know that you're not alone.
Bayan Odone ve sizin yalnız olmadığınızı bilmenizi istiyoruz.
If we can't make it through this, if you do not know you're not alone...
Bunu atlatamazsak, yalnız olmadığını bilmezsen...
"We read to know we're not alone."
"Yalnız olmadığımızı anlamak için okuruz."
"We read... to know we're not alone."
"Yalnız olmadığımızı anlamak için okuruz."
I suppose some people would say we love to know we're not alone.
Bazıları, buna ; yalnız olmadığımızı anlamak için "severiz", diyebilirler.
But I think as long as we're not alone together- -
Ama baş başa kalmadığımız sürece...
We're not exactly alone anymore.
Artık tam da yalnız değiliz burada.
If I can confirm this signal, if we can find it again... then we will finally, finally know that we're not alone.
Eğer bu sinyali onaylatabilirsem, eğer yeniden bulabilirsem o zaman, yalnız olmadığımızı öğrenmiş olacağız.
The question of whether or not we're alone in the universe has been answered.
Kâinatta yalnız olup olmadığımız sorusu yanıtlandı.
Lucky we're not alone.
Yalnız olmadığımız için şanslısın.
We're not alone.
İçimde yaşıyorum.
We're not alone.
Burada yalnız değiliz.
When we're alone and stuff, but not at parties.
Evdeyken ediyorsun ama partilerde etmiyorsun. Hep Cisely'yle dans ediyorsun.
We're not alone on this island.
Bu adada yalnız değiliz.
You go to a strip club, you see other guys and you see you're not alone. It's full of idiots. We feel better.
Striptiz kulüplerine gidersiniz, bakarsınız, kadınları ve erkekleri görüp, yalnız olmadığınızı fark edersiniz.
We're in school. We are not alone.
Okuldayız ve yalnız değiliz.
- I take it we're not alone.
- Sanırım burda yanlız degiliz.
At least we're not alone.
En azından yanlız değiliz.
We're not staying alone in your house with your wee-wee chopping parents!
Senin pipi kesen ailenle bu evde yalnız kalmıyoruz.
Am I to take it we're not alone?
Bundan yalnız olmadığımızı mı anlamalıyım?
We're not alone here.
Burada yalnız değiliz.
we're not friends anymore 25
we're not gonna make it 79
we're not together anymore 25
we're not married 104
we're not ready 48
we're not lost 34
we're not sure 186
we're not going 77
we're not friends 137
we're not dating 51
we're not gonna make it 79
we're not together anymore 25
we're not married 104
we're not ready 48
we're not lost 34
we're not sure 186
we're not going 77
we're not friends 137
we're not dating 51