We've been here tradutor Turco
2,386 parallel translation
We've been working so hard for two years for this moment, and that moment is finally here.
Bu fırsatı yakalamak için iki yıldır çok çalışıyoruz ve fırsat sonunda geldi.
Come on, Bart. We've been out here for hours.
Hadi, Bart. Saatlerdir dolanıp duruyoruz.
Tom, in all the years you've been working here, have we ever let you down?
Tom, burada çalıştığın bu kadar yıl boyunca hiç seni yüzüstü bıraktım mı?
All of you know that that would not have been possible without a very special person that we have here, coach Eric Taylor.
Ve hepimiz biliyoruz ki, eğer takımın başında, çok özel insan olan Koç Eric Taylor olmasa buralara gelemezdik.
Excuse me, Coach, we've all heard a rumor here that you've been offered a hell of a deal.
Affedersiniz ama Koç, etrafta size esaslı bir sözleşme önerdikleri söylentileri dolaşıyor.
Why do I feel like we've been here before?
Neden bunu daha önce yaşamıştık gibi hissediyorum?
You know, we've been through a lot here.
- Burada çok şey yaşadık.
So far, nothing we've met here has been even remotely friendly.
Şimdiye kadar, burada arkadaşça bir yaklaşım göremedik.
We've been deaf and blind out here for an hour.
Bir saattir kör, sağır oturuyoruz burada.
We've been here two days, Sam.
İki gündür buradayız, Sam.
Well we still have a lot to figure out, we're coming to the end of the world here, and the puzzle still hasn't been solved.
Hâlâ çözmemiz gereken bir çok şey var dünyanın sonuna gelmek üzereyiz ve bulmacayı hâlâ çözemedik.
And as long as we've been here, the story's always been the same...
Burada olduğumuzdan beri, hikâye hep aynı olmuştur.
spill it into your creeks, wipe out homesteads. My people have been here for 200 years, miss Johnson, and we will be here once your people have come in and taken what they want and left.
Ailem 200 yıldır burada yaşıyor, Bayan Johnson ve sizler buraya gelip istediğinizi alıp, gittikten sonra da yaşamaya devam edecekler.
We've been meeting here each month since we were freshmen, literally.
Lise birden beri her ay burada buluşuyoruz.
No doubt I'm appreciative, but since I got hurt, we've been on SECNAV's radar, and I want to prove that recent events haven't influenced things around here.
Sana minnettarım ama yaralandığımdan beri SECNAV'ın gözü üstümüzde. Yaşadığımız olayların işimizi etkilemediğini göstermek istiyorum.
Well, we have been talking here and your mother and I have both agreed to let you fight in the box-offs.
Az önce bu konuyu konuşuyorduk. Annen ve ben takım seçmelerinde dövüşmeni kabul ediyoruz.
We've been here a year, Connor, a year, and nothing has happened.
Bir senedir buradayız Connor. Bir sene. Hiç bir şey olmadı.
We've been holding up pretty good down here.
Buraya iyi dayandık.
We've been stuck here for more rotation that we can count.
Burada sıkışıp kaldık, daha dönemeyiz sayabiliriz.
And we've done our best to achieve that in the ten years we've been here.
Ve burada geçirdiğimiz 10 yıl boyunca buna ulaşmak için elimizden geleni yaptık.
We are your top earners this month, and we've been here over a year without a vacation.
- Mesele şu. Bu ayın en çok kazanan elemanları biziz. Bir senedir de burada çalışıyoruz.
I feel like we've been here before.
Buraya daha önce gelmiş gibiyim.
Ay-oh, Jay, here we go, we've been spotted.
Jay, baksana, bize bakıyorlar.
Well, there weren't any towels when we arrived and we've been here for the last hour.
Biz geldiğimizde havlu falan yoktu. Ve son bir saattir buradayız.
I cannot believe we've been eating here.
Burada yemek yediğimize inanamıyorum.
We've been, uh, kind of busy with things here.
Burada bazı şeylerle meşguldük.
She's been here wearing your face. Igraine, I know you've been through hell, but we have to find out what else she did while she was here.
Buradaydı senin yüzünü taşıyordu.
Just come in here and say all that great stuff. And I'm just supposed to believe you all of a sudden? I mean, after everything that we've been through?
Buraya gelip bütün bu harika şeyleri söylüyorsun diye yaşadığımız onca şeyden sonra birdenbire sana inanmam mı gerekiyor?
Eight days we've been stranded here, becalmed.
Sekiz gündür burada çakılı kalmış durumdayız. Hareketsiziz.
We've been seeing nests of them since we came down here.
Buraya indiğimizden beri bir sürü yuva gördük.
We've never been here before.
Daha önce buraya hiç gelmedik.
I was thinking about, um, eating Chinese food with you in New York and just all we've been through and how it's nice to have you here.
Senle New York'ta Çin yemeği yiyişimizi onca yaşadığımız şeyi şuan yanımda olmanın ne kadar güzel olduğunu bunları düşünüyorum işte.
We've been out here a week now, and it's just getting worse.
Bir haftadır buradayız ve işler sadece kötüye gidiyor.
Pete, we've been here twice before, mate.
Pete, iki kere daha buraya geldik, dostum.
I've been thinking, since the bottle of tequila was pretty much empty, I think the way we pitch it is, you were here drinking, and I came in, and we talked for, like, 20 minutes.
Şöyle düşünüyorum tekila şişesi neredeyse boş olduğu için bence bundan sıyrılmamızın yolu, sen burada içiyordun ben geldim, yirmi dakika falan konuştuk.
Okay okay, we've been here a long time.
Pekala, Pekala uzun süredir buradayız.
Look, we've all been up here a long time.
Bak, hepimiz uzun zamandır buradayız.
Precisely. Are you getting the feeling we've been kicked out of the treehouse here?
Bizi dışlıyorlarmış gibi hissediyor musun?
What's with the tanks, and how long have we been here?
Bu kapsüller de neyin nesi ve ne kadardır oradayız?
Sister, we've been here two days.
Hemşire, iki gündür buradayız.
We've been here all frickin'day!
Sabahtan beri buradayız!
We've been here too long.
Burada çok uzun kaldık.
We've already been here a couple days, and my dad thinks we're gonna head out soon.
Birkaç gündür buradayız babam da yakında gideriz diye düşünüyor.
We've just been put here as stepping stones to get him back what he really wanted.
Asıl istediği şeyi alması için ortaya konan basamaklarız sadece.
We've been out here for, like, minutes.
Dakikalardır böyle gidiyoruz.
We've never been here before.
Biz daha önce buraya hiç gelmedik.
Okay, we've been here over an hour, Travis.
Bir saattir buradayız, Travis.
Sir, we've been attacked. we need to get you out of here immediately.
Efendim saldırıya uğradık sizi hemen çıkarmam lazım.
You've been nothing but rude to us since the moment we got here.
Uçağa bindiğimizden beri sebepsiz yere bize kabalık ediyorsunuz.
She's been all over the country, and she's never found what we've got right here.
Bütün ülkeyi gezdi, bizim buradaki huzurumuzu hiç bulamadı.
We've been friends for how long, Marty, and I have to come here to get your attention?
Ne zamandır arkadaşız Marty ve dikkatini çekmek için buraya mı gelmem gerekiyor?
we've been here before 45
we've been together 23
we've been compromised 17
we've been over this 197
we've been set up 18
we've been robbed 25
we've been waiting for you 81
we've been through this 160
we've been busy 20
we've been married for 28
we've been together 23
we've been compromised 17
we've been over this 197
we've been set up 18
we've been robbed 25
we've been waiting for you 81
we've been through this 160
we've been busy 20
we've been married for 28