We are going to die tradutor Turco
207 parallel translation
So as long as we are going to die It is better if we drink
Sonunda öleceksek içerek ölelim daha iyi.
If we are going to die, let us die here.
Öleceksek burada ölelim.
We are going to die.
Hepimiz öleceğiz!
Willie... we are going to die!
Willie... öleceğiz!
We are going to die as well.
liderlere de ihtiyaç olmayacak.
We don't know when we are going to die.
Ne zaman öleceğimizi bilmiyoruz.
We are going to die.
Hepimiz öleceğiz.
We are going to die.
Öleceğiz.
You silly twit, don't you get it? ! We are going to die!
Seni aptal budala, anlamıyor musun Hepimiz öleceğiz!
We are going to die. We are all going to die!
Öleceğiz, Hepimiz öleceğiz!
Yes, they've got catapults, and yes, we are going to die if you don't pull yourself together!
Evet onların ateş topları var Ve evet eğer kendinizi toparlayamazsanız hepimiz öleceğiz!
So we are going to die?
Öyleyse, ölecek miyiz yani?
There is a bomb in this building. We are going to die!
- Bu binada bir bomba var ve hepimiz öleceğiz!
We are all going to die, dear Anne.
Sevgili Anne, hepimiz öleceğiz.
Are we going to hide and pray tonight while our king and his family die on the cross?
Kral ve ailesi çarmıhın üzerinde ölürken, biz saklanıp duamı edeceğiz söyleyin.
But we are not going to die.
Ama biz ölmeyeceğiz.
We are going to Palestine, or we're going to die right here.
Ya Filistin'e gideriz, ya da burada ölürüz!
We don't know how are we going to die or where or when.
Hangimizin nerede, nasıl ve ne zaman öleceği belli değil.
- Are we going to die too?
- Biz de mi öleceğiz?
Christ! Are we all going to die?
Hepimiz ölecek miyiz?
When we die, these others, interiorized by our nervous system, these others who have formed us, formed our brain and filled it... are going to die.
# Biz öldüğümüzde, sinir sistemimizin içselleştirdiği bu ötekiler... #... bizi biçimlendirmiş, beynimizi biçimlendirmiş ve beynimizin içini... #... doldurmuş olan bu ötekiler...
We are quite definitely going to die!
Kesinlikle öleceğiz!
Woody, two people are going to die out here if we don't do something!
Woody, biz birşey yapmazsak iki kişi orada ölecek!
We are both going to die!
ikimiz de ölüme gidiyoruz!
We are going to allow her to die, are we not?
Onun ölmesine izin verecek miyiz, vermeyecek miyiz?
It's not certain all of us are going to die... and in any case we may not die hideous deaths...
Hepimizin öleceği kesin değil ve zalim ölümler bizi bulmayabilir de...
It's spring, the buds are sweet, the water sparkles, everyone is joyful We're going to die.
Bak! Bahar, tomurcuklar şıralı, su parıldıyor, herkes sevinçli Öleceğiz.
We're gonna have so much fun... we'll forget about how miserable we are and how much life sucks and how we're all going to grow old and die someday.
O kadar çok eğleneceğiz ki... ne kadar sefil olduğumuzu ve hayatın ne kadar sıkıcı olduğunu bir gün yaşlanıp öleceğimizi unutacağız.
Either we live in peace, Or people are going to die-
Ya barış içinde yaşarız ya da insanlar ölür.
We're all going to die here, these are cops.
Öldürtecek misin bizi? Herifler polis.
If we don't do something... billions of people are going to die.
Bir şeyler yapmazsak milyarlarca kişi ölecek.
How long are we going to stand by and watch our children die... While satan's soldiers run free in this city?
Şeytanın askerleri bu şehirde çocuklarımızı öldürürken daha ne kadar zaman seyirci kalacağız?
We are not going to die.
Burada ölmeyeceğiz.
- Are we going to die?
- Ölecek miyiz?
- No, we are not going to die.
- Hayır, ölmeyeceğiz.
We're all going to die, because there are aliens on this ship.
Hepimiz ölecekmişiz, çünkü bu gemide uzaylılar var.
If mine are correct, we're all going to die horribly!
Eğer benim hesaplamam doğruysa, korkunç bi şekilde öleceğiz!
We are all going to die!
Hepimiz öleceğiz.
Holy shit, we really are going to die!
Kahretsin, hepimiz öleceğiz.
Howard... are we going to die?
Howard, ölecek miyiz?
We are NOT going to die.
Ölmeyeceksin.
We are gonna be lured into that sun and we are all going to die inside there.
O güneşin içine çekileceğiz ve hepimiz oranın içinde öleceğiz.
As you now know, the tretonin may not be available to us for much longer, and when we run out, those of us taking it are going to die.
Bildiğiniz gibi, tretonin bizim için daha uzun bir süre elde edilir olmayabilir, ve elimizdeki bittiğinde, onu kullananlar ölecekler.
Off we march to the sound of shrill brass, although where we are going you die, you're defaced, hacked up, torn apart.
Öleceğimiz, parçalara ayrılacağımız yere doğru tiz bando sesine doğru yürüyoruz.
Are we going to die mother?
"Ölecek miyiz anne?"
We are not going to die.
Ölmeyeceğiz.
Are we all going to die now?
Şimdi hepimiz ölecek miyiz?
If we don't do this right, people are going to die.
Düzgün yapamazsak insanlar ölecek.
We are all going to die someday.
Hepimiz bir gün öleceğiz.
As soon as we hand over the guns those people are going to die!
Silahları teslim eder etmez, bu insanların hepsi ölecek.
- We are not going to die.
- Ölmeyeceğiz. - Oh!