We could use your help tradutor Turco
168 parallel translation
We can't ask you, Mr Rudd, but Van, we could use your help.
Size sormuyorum Bay Rudd, ama Van sen yardımcı olabilirisin.
We could use your help tomorrow, Brother Li
ama yarın yardımın gerekecek birader Li
Rusty, we could use your help.
Rusty, sende yardım etsene.
- I know you're on vacation and probably want to go on the holodeck. But if you want, we could use your help with the survey.
- Biliyorum tatildesin ve ve herhalde sanal güverteye gitmek istersin ama istersen bize haritalandırmada yardım edebilirsin.
We could use your help out here!
Yardım istiyoruz! Mayday.
I'm with the San Francisco police department. And we're working on a homicide investigation and we could use your help.
Bir cinayeti soruşturuyoruz Sizden yardım istiyoruz.
We could use your help with the transmission, Colonel.
- Şanzumanı indirmemize yardım et, Albay.
- We could use your help.
- Evet. Yardımın dokunabilir.
Jimmy, we could use your help.
Yardımına ihtiyacımız var.
Lois, we could use your help in coach.
Lois, yardımına ihtiyacımız var.
We could use your help.
Angel, yardım etsen iyi olurdu.
Nick, we could use your help on that. - Outstanding.
Nick, yardımın gerekebilir.
We could use your help.
Yardımını alabiliriz.
I know you need time to adjust, but we could use your help.
Uyum sağlamak için zamana ihtiyacın olduğunu biliyorum ama yardımın lazım.
We could use your help.
Yardımın işimize yarayabilir.
Now, we could use your help... but if you're not happy with me calling the shots... then we'll go it alone.
Şimdi, yardımından faydalanabiliriz... ama benimle olmak hoşuna gitmediyse, son sözünü söyle... sonra da tek başımıza gidelim.
And we're gonna stop it, but we could use your help.
Ve biz bunu durduracağız, ama yardımına ihtiyacımız var.
We could use your help.
Yardımına ihtiyacımız olabilir.
We could use your help evacuating the station.
Bunu istasyonu tahliye ederken kullanabilirdik.
We could use your help on that.
Yardımın işimize yarayabilir.
Oh, Jeanie, we could use your help.
Jeanie, yardımın işimize yarayabilir.
Jason would never ask, but... we could use your help on this one.
Jason asla söylemez, ama bu işte yardımını kullanabiliriz.
See, there's lots of places where we could use your help, Cohen.
Görüyorsun ya yardımına ihtiyaç duyduğumuz sürüyle yer var, Cohen.
- We could use your help. Come on.
- Yardımız lazım olabilir.
Uh, Mr. Wilson, we could use your help out here.
Bay Wilson, yardımınıza ihtiyacımız olabilir.
We could use your help tracking him down.
Ona ulaşmamızda bize yardımcı olabilirsiniz.
Neela, we could use your help in here.
Neela, bir dakikan varsa sana burada ihtiyacımız var.
After your childhood we figured you could use all the help you could get.
Çocukluğundan sonra alabileceğin tüm yardımlara ihtiyacın var diye düşündük.
We could use your help.
Bize yardım edebilirsin.
We sure could use your help.
Yardımına ihtiyacımız var.
We could still use your help, just not here.
Hala yardımına ihtiyaç duyabiliriz, sadece burada değil.
You know, we really could use your help.
Biliyor musun... Bana biraz yardımcı olabilirsin!
We really could use your help here.
Yardımınız işimize yarayabilir.
- We could really use your help here.
- Gerçekten yardımına ihtiyacımız var.
We've got some men in there who could use your help.
Orada yardım etmeniz gereken bir kaç adam var.
Well, we could really use your help on this one.
Bu konuda yardımına ihtiyacımız olabilir.
We could really use your help.
Biz gerçekten yardım kullanabilirsiniz.
Beyoncé, you could use a lot of help, but we all have to play the hand the big guy dealt us. Unless you're lucky enough to have those Queer Eye guys show up at your door.
Beyoncé, bence çok yardıma ihtiyacın var ama hepimiz büyük adamın bize dağıttığı kâğıtlarla oynamak zorundayız tabii eğer abartılı, "Queer Guy" yapımcılarının kapında bitmesi şansına sahip değilsen.
- We could really use your help on the team.
- Senden takımda yararlanabilirdik.
Smitty, bottom line is we really could use your help, so maybe there's somebody who owes you a favor.
Tamam, bak Smitty, önemli olan, şuan yardımın gerekli. Belki de sana borcu olan biri vardır?
Yes. And since you seem to have such close access to the family... the fact is, we could really use your help.
Siz aileye bu kadar yakın olduğunuza göre, bize yardım edebilirsiniz.
Oh, that's wonderful that you have all this extra time... because we really could use your help around the house.
Oh, bu harika bolca zamanın var yani... çünkü gerçekten evin çevresinde senin yardımından faydalanacağız.
Come on, we could really use your help.
Yardımın gerçekten işimize yarar.
But we could use your muscle to help get our bags in the trunk.
Ama bavullarımızı bagaja koymak için kaslarından yardım alabiliriz.
What my friend is trying to say is there's still a lot of Wraith out there, and we could sure use your help fighting them.
Dostumun söylemek istediği şey... Hâlâ dışarda bir sürü Wraith var ve onlarla savaşmak için yardımınız kesinlikle işimize yarar.
i mean, of course, we'd have to get your parents'permission first, but, um, we could use more help.
Tabi önce ailenden izin almalıyız. Ekstra yardım işimize yarayabilirdi.
We've got a little situation here, and, boy, could we use your help. "
Bizim küçük bir problemimiz var, yardım edebilir misiniz? "
I'm sorry for your loss, Mrs. Gentry, but we could really use your help.
Kaybınız için üzgünüm Bayan Gentry. Ama bize yardım ederseniz çok memnun oluruz.
Well, we're shooting this PR video, and I could use your help.
Halkla ilişkiler videosu çekiyoruz. Senin yardımına ihtiyacım var.
Could use your help. All right, we'll take the squad car.
Tamam o zaman polis arabasını alalım.
- We could really use your help.
- Yardımınıza gerçekten ihtiyacımız var.