We discussed it tradutor Turco
380 parallel translation
We discussed it, and we asked them to - -
Konuştuk ve onlardan...
We discussed it... oh, at great length.
Bunu tartıştık hem de uzun uzadıya.
We discussed it with comrades here and decided we shouldn't, you see, we shouldn't!
Biz burada yoldaşlarla ele aldık, ve gereken karar, gördüğünüz gibi, olmamalı!
Now, we agreed we wouldn't cook anything revolting unless we discussed it.
Konuşmadan iğrenç bir şey pişirmeyeceğimize karar vermiştik.
Wouldn't it be cozy if we discussed it over lunch? Yes.
Yemekte konuşsak daha samimi bir ortam olmaz mı?
I mean, we discussed it.
Aslında bunu aramızda konuştuk.
- We discussed it 50 times.
- 50 kez konuştuk.
Don't you think we discussed it enough as far as how horrible it is?
Sizce de bunun ne kadar korkunç olduğunu yeteri kadar konuşmadık mı?
Then you're gonna go to London exactly as we discussed it.
Daha önce konuştuğumuz gibi sen Londra'ya gideceksin.
You know, we discussed it and I... And I... I think I'm going to stay in a hotel and find an apartment.
Galiba Otelde kalacağım, sonra da bir daire tutarım.
We discussed it, Eva and I.
Bunu tartıştık, Eva ve ben.
Visitation stays the way we discussed it.
- Ziyaret hakları konuştuğumuz gibi kalacak.
- No, we discussed it a hundred times.
- Hayır, bunu yüzlerce defa konuştuk.
Well, it seems that you can't impound $ 1500 worth of hotel services and food, so we all got together and we discussed it.
1500 $ otel servisi ve yiyeceğe el koyamadıklarından birlik olup bir karar aldık.
We discussed it enough.
Bunu yeterince tartıştık.
we discussed it during rounds.
Vizit boyunca tartıştık.
Well, you know, we discussed it, but the legend seemed to work better with you dead.
Biliyorsun daha önce konuşmuştuk efsanen ölümünle birlikte başlayacak.
We've discussed it so often - the futility of this idiotic Egyptian adventure... the madness of it all... the ghastly waste of time that we can never have again.
Bunu çok tartışmıştık. Bu aptal Mısır macerasının gereksizliğini... bütün bu deliliği... hiçbir zaman geri alamayacağımız o korkunç zaman kaybını.
No, we haven't discussed it with him at all.
Hayır, henüz onunla bile konuşmadık bu konuyu.
We all discussed it.
Hep birlikte tartıştık bunu.
We never discussed it.
Bunu hiçbir zaman tartışmadık.
I've discussed it with some more experienced colleagues, and I've concluded we need Miss Saijo as coplaintiff.
Benden daha tecrübeli arkadaşlarımla görüştüm ve Bayan Saijo'nun da davacı olması gerektiği sonucuna vardım.
You see, I discussed it with Uncle today, and we have to address this to avoid complications later.
Bugün amcamla da bu konuyu konuştuk sonradan sıkıntı yaşamamak için bu konuyu hemen halletmeliyiz.
We should have discussed it long ago.
Bunu çok önce konuşmamız gerekirdi.
It's a pity you have to rush off when there's so much we might have discussed.
Konuşacağımız o kadar şey varken, ne yazık ki, çabucak ayrılmak zorundasın.
And it certainly didn't take you people long getting around to paying me that visit we discussed.
Kararlaştırdığımız ziyareti yapmanız uzun sürmedi.
Did it happen? What we discussed yesterday?
Dün tartıştığımız şey, gerçekten yaşandı mı?
We've discussed it many times.
Kaç defa tartıştık bunları.
- You gonna say no... before we've even discussed it?
- Daha konuşmadan hayır mı diyeceksin?
We've discussed it a thousand times and you know my view. I'm a fascist.
Bunu binlerce kez tartıştık ve bu konudaki fikirlerimi biliyorsun.
We discussed it yesterday at work.
Dün ofisteyken saydık.
It's one of the possibilities we've discussed.
Bu bir olasılık.
Mrs. Stoner, it might be wise if we discussed the disposition of your ranch.
Bayan Stoner, çiftliğinizin elden çıkarılması konusunu konuşmamız akıllıca olurdu. - Elden çıkarmak mı?
- We've discussed it.
- Bunu tartıştık.
I thought we'd discussed that, Howard, and we decided it was not my fault.
Bana yasak koyuyor. Bana yasak koyuyor.
We've met up and discussed about it,... but we are too inexperienced.
Hepimiz toplanıp, bu durumu konuştuk ne yapacağımızı şaşırdık.
We haven't discussed it much.
Çok fazla konuşmadık.
We've discussed it, Flap and I. "
Bunu konuştuk, Flap ve ben.'
Listen, we've discussed this, and it's very simple.
Bunu konuşmuştuk, olay gayet basit.
I talked to him about it, but we never really discussed it.
Ona ben bahsetmiştim, ama aslında konuşmamıştık.
We've never discussed it.
Bunu hiç konuşmadık.
We've discussed it before.
Bunu daha önce tartışmıştık.
We've discussed it and we've decided to move back here.
Bu konuyu konuştuk ve buraya taşınmaya karar verdik.
- We haven't really discussed it.
- Yakın zamanda bunu konuşmadık.
- We've discussed it.
- Bunu konuşmuştuk.
We have already discussed it.
Bunu daha önce konuşmuştuk.
- As we've discussed it.
- Konuştuğumuz gibi.
Captain, perhaps it would be best if we discussed this...
Captain, belki de bunu en iyisi...
- It's not like we've never discussed it.
- Sanki bunu daha önce hiç tartışmadık.
We all... discussed it.
Hep birlikte konuştuk.
We discussed this for a long time and we both think it's for the best.
Bunu uzun bir süre tartıştık ve en iyisi bu diye düşünüyoruz.
we discussed this 54
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's cold 680
it is good 116
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's cold 680
it is good 116
it's warm 139
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
itchy 49
itis 22
italy 247
it's me 10254
italian 217
it was 5878
it's all right 8832
itch 25
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72
itch 25
it's not 5855
itself 24
it's about damn time 34
items 25
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72