We don't have that kind of money tradutor Turco
47 parallel translation
We don't have that kind of money.
Elimizde o kadar para yok.
We don't have that kind of money.
Bunun için paramız yok.
We don't have that kind of money.
Bizim o kadar paramız yok.
We don't have that kind of money.
O kadar çok paramız yok.
- All it costs is $ 250. - We don't have that kind of money.
Flanders, bizi Noel'de evden çıkarmazsın, değil mi?
- We don't have that kind of money.
- Bu çeşit bir paramız yok.
But we don't have that kind of money.
Ama bizde bu kadar para yok.
We could pay someone but we don't have that kind of money.
Parayla birine yaptırabilirdik... -... ama o kadar paramız yok.
We don't have that kind of money.
O kadar paramız yok.
- It's too much, we don't have that kind of money.
- Çok fazla. O kadar para bizde ne gezer?
We don't have that kind of money on hand right now.
Şu anda o kadar paramız yok.
Problem is, we don't keep that kind of money at this branch, so I'd have to request it come all the way down from a branch in the city.
Sorun şu ki, bu şubede o kadar para bulundurmuyoruz. Şehirdeki bir şubeden istekte bulunmam gerekli.
We don't have that kind of money.
O tür paramız yok bizim.
Well, Your Honor, we don't have that kind of money. We're not a synagogue.
Sayın Yargıç, bizde o para ne arar.
Sin, you know we don't have that kind of money on hand.
Ofiste o kadar paramız olmadığını biliyorsun.
We don't have that kind of money.
O kadar paramız yok. Ne olmuş?
Really, I understand and it all sounds very wonderful, but we don't have that kind of money.
Gerçekten anlıyorum. Hepsi harika geliyor... -... ama o kadar paramız yok.
We don't have that kind of money.
O kadar paramız yok bizim.
We don't have that kind of money in the house.
Evde o kadar paramız yok.
We don't have that kind of money.
O kadar paramız yok. Bedavaya.
We don't have that kind of money.
Bizde o tip bir para olmaz.
We don't have that kind of money.
O kadar paramız olsa keşke.
We don't have that kind of money to spend.
Böyle şeylere harcayacak paramız yok.
We - - we don't have that kind of money.
- Bizim o kadar paramız yok.
Honey, we don't have that kind of money. You know that.
O kadar paramız yok biliyorsun.
We don't have that kind of money.
- Böyle bir bütçemiz yok.
# We don't have that kind of money
# Bizim o kadar paramız yok #
But what we don't have is that kind of money.
Ama bizde o kadar para ne gezer?
Cam, we don't have that kind of money.
! Cam, bizim o kadar paramız yok.
Even if the treatment could help her, we don't have that kind of money...
Tedavi işe yarasa bile... Bunu karşılayacak paramız yok.
Not only would that look incredibly suspicious, we don't have the kind of money to do something like that.
Bunun inanılmaz şüpheli görünmesinin yanında böyle bir şey yapacak paramız da yok.
We don't have that kind of money.
Bu kadar paramız yok ki bizim.
He can whistle for it. We don't have that kind of money now.
Bunu söylemek onun için kolay, ama şu an o kadar paramız yok.
We don't have that kind of money.
O kadar paramız yok ki.
We don't have that kind of money.
Bizde öyle bir para yok.
We don t have that kind of money, Vin.
Bu şeyler için paramız yok, Vin.
And we don't have that kind of money just lying around.
Etrafta öylece duran o kadar paramız yok ki.
John, we don't have that kind of money.
John, bizde bu tür para olmaz.
We don't have anything like that kind of money.
Bizim o kadar paramız yok!
Well, we don't have that kind of money.
O kadar paramız yok.
We don't have that kind of money.
- O kadar paramız yok.