We got a problem here tradutor Turco
280 parallel translation
I know we got a problem here.
Burada bir sorunumuz olduğunu biliyorum.
Well, we got a problem here, because... it's... it's not working anymore.
Burada bir sorun var, çünkü artık dayanamıyorum.
I think we got a problem here.
- Bir sorunumuz var bence.
We got a problem here?
Bir sorun mu var?
We got a problem here?
Sorun mu var burada?
Have we got a problem here, Marilyn?
- Bir sorunumuz mu var, Marilyn?
Jimmy, we got a problem here.
Jimmy, bir sorun var.
We got a problem here.
Bir sorun var.
We got a problem here with a corpse.
Burada bir cesetle problemimiz var.
We got a problem here, guys.
Burada bir sorunumuz var çocuklar.
Well, ain't we got a little problem of getting out of here first?
Burada ilk kaçmak için Küçük bir problemimiz var
We got a slippery, dangerous problem here.
Yani burada son derece hassas ve tehlikeli bir durumla karşı karşıyayız.
See. lieutenant. we got a little problem here.
Bakın, Teğmen, Burada küçük bir sorunumuz var.
Looks to me like we've got a problem here.
Bir sorunumuz var.
We got a little problem round here.
Burada küçük bir sorunumuz var.
Well, we got a little problem here.
Evet, küçük bir problemimiz var burada.
We got more than a security problem here.
- Elbette.
Listen, Ada, we've got a problem here.
Dinle, Ada, bir sorunumuz var.
We're standing in front of a problem here, which we got to solve together.
İkimizin önünde de çözmemiz gereken bir sorun duruyor.
Listen, w-we've got, we've got a time problem here right now.
Dinleyin. Zamanımız azalıyor.
Tom, I don't know whether John here told you... but we've got a hell of a range problem here.
Tom, John sana anlattı mı bilmiyorum... ama otlaklarda büyük sorunlar yaşıyoruz.
You see, what we got here is a real problem.
Gördüğün gibi çok büyük bir sorunumuz var.
We've got a little problem here.
Dostum Sonny kimse incinmesin demişti ama burada bir sorunumuz var.
We got a real problem here.
Burada ciddi bir problemimiz var.
Looks to me like we got a bit of a problem here.
Görünüşe göre burada ufak bir sorunumuz var.
We got a little problem here.
Küçük Bir Problemimiz Var..
Hey, Buzzo, we've got a problem here.
Bir sorunumuz var. İnek!
We've got a real problem here, Kelly.
Kelly, ciddi bir sorunumuz var.
So you see, we got a very real problem here :
Gördüğünüz gibi, burada çok ciddi bir sorunumuz var.
Well, we got ourselves a problem here, Dad.
Yani şu aralar da sorunlarımız var, baba.
We've got a problem here.
Sorun diye buna derim ben.
But we've got a problem here.
Fakat bir problemimiz var.
We've got a problem here, slick.
burada bir sorunumuz var, Slick.
I think we've got a big problem here in Canaima.
Sanırım Canaima'da büyük bir sorunumuz var.
We've got a serious problem up here.
Bakın ; selam.
Now, we have got a bit of a problem here. Let's say, everyone from behind the row that was holding up the portraits of ancestors should will it to come down heads, and everyone from the ancestral portraits downwards - tails.
Farz edelim ki, atalara ait resimleri tutan sıranın arkasındaki herkes tura ve öndekiler yazı dedi.
We've got a little problem here.
Sanırım ufak bir sorunum var.
But I do know we've got a damn problem here.
Başımız büyük belada!
We got a big problem here, a big...
Büyük bir sorunumuz var burada, büyük bir...
We've got a big problem here.
Önemli bir sorun çıktı. Adi orospu!
We got a little problem here.
Bir sorunumuz var.
I'm sorry, darling, but we got a bit of a problem here.
Üzgünüm tatlım ama burada bir sorunumuz var.
Now, we've got a problem here.
Burada bazı sorunlarımız var.
We've got a serious problem here.
Burada ciddi bir sorunumuz var.
Just a small problem we got down here.
Küçük bir sorun vardı, çözdük.
We've got a big problem here.
Büyük bir sorunumuz var.
We've got a problem here.
Bir sorunumuz var.
We've got a problem down here.
Burada bir sorun var.
But you had to go and put it together, and now we got a little problem here, don't we?
Ama ne olduğunu çözmen gerekiyordu, değil mi? Bu yüzden şimdi küçük bir sorun yaşıyoruz.
That's great, Senticles, but we've got a problem here.
Bu harika, Senticles. Ama burada bir problemimiz var.
We got a problem up here.
Bir sorunumuz var.