We had some good times tradutor Turco
137 parallel translation
- Oh! So we had some good times together.
- Yani beraber güzel zamanlar geçirdik.
We had some good times too.
Birlikte güzel günlerimiz de olmuştu.
I don't know. We had some good times.
Biz iyi zaman geçirdik.
Now, look, we had some good times, just take care of yourself.
İyi vakit geçirdiğimizi biliyorum ama kendine iyi bak.
Well, we had some good times.
Birlikte iyi vakit geçirdik.
We had some good times, didn't we?
guzel gunler de yasadik, degil mi?
- We had some good times, didn't we?
- Güzel günlerimiz olmuştu, değil mi?
We had some good times... didn't we, Mac?
İyi zamanlarımız da oldu... değil mi, Mac?
[woman] we had some good times under these skies.
Bu gökler altında iyi zamanlarımız geçti.
Baby, we had some good times in Chicago.
Chicago'da harika vakit geçirmiştik.
We had some good times.
İyi zamanlarımız oldu.
Besides, we had some good times.
Ayrıca, güzel günlerimiz oldu.
And we had some good times.
Ve geçirdiğimiz iyi zamanlar oldu.
We had some good times, didn't we?
İyi zamanlarımız oldu değil mi?
Boy, we had some good times, didn't we, Peg?
Kimi güzel anlarımız olmuştu ama değil mi Peg?
We had some good times.
Güzel anılarımız oldu.
We had some good times.
İyi zamanlarımız da oldu.
We had some good times in the old days.
Ne de olsa geçmişte güzel günlerimiz oldu, değil mi?
You and me, we had some good times together, didn't we? Huh?
Sen ve ben, birlikte güzel vakit geçirmiştik, değil mi?
We had some good times. Had some good years.
Yalnız kaldığımıza göre birlikte yesek hoş olur.
We had some good times. Had some good years.
İyi zamanlarımız, iyi yıllarımız oldu.
We had some good times.
İyi anlarımız oldu.
Yeah, we had some good times.
Evet, iyi anlarımız oldu.
- We had some good times, didn't we?
- İyi günlerimiz de oldu, değil mi?
Gosh, yeah, we had some good times together.
Birlikte güzel günlerimiz oldu.
I mean, we had some good times together and it turns out that he was just a machine?
Beraber güzel zamanlar geçirmişken sonra meğerse robot olduğu ortaya çıkıyor.
We had some good times together and I'm sure we could have had more.
Beraber çok iyi vakit geçirdik ve daha da geçirebilirdik.
We had some good times, Tim.
İyi zamanlarımız oldu Tim.
Okay, we had some good times.
Pekala, iyi vakit geçirdik.
We had some good times before you left town.
Sen kasabadan ayrılmadan önce, güzel günlerimiz olmuştu.
We had some good times.
İyi zaman geçirirdik.
We had some good times, the three of us.
Üçümüz birlikte çok güzel şeyler yaşadık.
We had some good times back in high school.
Lisede iyi zaman geçirmiştik. Unuttun mu?
And we had some good times in my family.
Çok güzel zamanlarımız oldu, aile içinde.
We sure had some real good times, didn't we, Billy?
Çok iyi vakit geçirmiştik, değil mi Billy?
Yeah, we really had some good times together.
evet, bizim gerçekten güzel zamanlarımız oldu.
Well, honey, at least we had some good old times together.
Tatlım, en azından seninle güzel zamanlarımız oldu.
I'm not saying we haven't had some good times...
İyi vakit geçirmediğimizi söylemiyorum ama seni düşünmekten kendimi alıkoyamıyoruz.
We had some bad times, but the good times with you were some of the best of my life.
Kötü zamanlarımız olmuştu seninle geçirdiğim güzel zamanlar ise hayatımın en güzel anlarıydı.
Of course, not that I won't miss all this, but, ah, we've had some good times, we've had some damnably good laughs, eh?
Elbette ki, bütün bunları özlemeyeceğim, ama, güzel vakitler de geçirmiştik, kahrolası harika kahkahalar da atmıştık, değil mi?
We had some pretty good times there, huh?
Burada bayağı iyi zamanlarımız olmuştu değil mi?
You and me, we have had some pretty good times together.
Sen ve ben birlikte güzel vakit geçirmiştik.
Neelix has prepared some food and it would be nice if we could all get together and share the good times we had with Captain Janeway.
Neelix, yiyecek bir şeyler hazırladı ve güzel anılarımızı hep beraber paylaşırsak, Kaptan Janeway çok mutlu olacaktır.
We've had some good times. Mrs. Walker.
Güzel anılarımız oldu.
We've had some good times here though, haven't we?
Burada iyi anlarımız oldu, değil mi?
We really had some good times together.
Beraber çok güzel zamanlar geçirdik.
Hey, as rock legends, we've had some pretty good times.
Rock efsaneleri kadar bizim de güzel zamanlarımız oldu.
I'm thinking, here's a guy, and we had some times together... and even though, you know, it didn't get to where he might have wanted it... he's still a good guy... someone I can talk to about this.
Ben şöyle düşündüm, beraber vakit geçirdiğim biri var hatta bilirsin, gitmesini istediğimiz noktaya götüremedik ama o hala kendisiyle konuşulabilecek kadar iyi bir adam.
You know, Chris... your ma and me, we had some beautiful good times.
- Oh, Chris. - Annenle benim çok güzel zamanlarımız oldu.
We've had some good times.
Birlikte iyi zamanlarımız olmuştu.
No, no, we had some good times.
Hayır hayır, bazı güzel anlarımız olmuştu.