We need to move now tradutor Turco
118 parallel translation
But we need to move now.
Fakat çabuk olmamız gerekiyor.
We need to move now.
Hemen harekete geçmeliyiz.
If we're working together, we need to move now.
Eğer beraber çalışacaksak, şimdi hareket etmeliyiz.
We need to move now
Harekete geçmemiz lâzım.
We need to move now.
Harekete geçmeliyiz.
We Need To Move Now.
Gitmek zorundayız.
We need to move now.
Buradan ayrılmalıyız.
We need to move now.
Hemen gitmeliyiz.
She's got that thing on her, we need to move now.
O şey yanında, harekete geçmeliyiz.
- We need to move now.
Hemen buradan gitmeliyiz.
Agent Ortiz, we need to move now.
Ajan Ortiz, hemen harekete geçmemiz lazım!
Cover that, we need to move now.
Şu cesedi al. Hemen gitmeliyiz.
Division will move in 2 weeks, so we need to move now.
Bölüm, iki hafta içinde harekete geçecek o yüzden bizim de hemen geçmemiz gerek.
You'll have to excuse me, but we need to move now.
Affedersiniz ama derhal harekete geçmeliyiz.
Which is exactly what we need to move now!
Tam da bu yüzden operasyona hemen başlamalıyız.
We need to move now.
Hemen başlamamız lazım.
We need now to move away from brute emotions into the more cerebral.
Vahşi duygularımızdan uzaklaşıp şu andaki duygulara yoğunlaşmamız gerek şimdi de.
Skip the paperwork, we need to move on this now.
Evrak işini sonraya bırakın hemen işe koyulmalıyız.
Not moving very fast, but we need to move to starboard now.
Pek hızlı hareket etmiyor, Ama sancak yönünde ilerlemeliyiz şimdi.
All right, we need to move out now!
Tamam, hemen gitmeliyiz!
We need to move Dylan and Beka now.
Dylan'la Beka'yı hemen götürmeliyiz.
- Now we need to figure out our next move. - What is that?
Şimdi sonraki hareketimize karar vermeliyiz.
We need to take this prisoner and move him ourselves now.
Bu mahkûmu şimdi alıp götürmeliyiz.
We need to move the barriers now!
Şimdi engelleri kaldırmalıyız!
That's why we need to move the prisoner now.
Mahkumu transter etmemizin asıl sebebi de bu.
I'm sorry. We need to move on this right now.
Üzgünüm ama hemen harekete geçmemiz gerekiyor.
We need to move in now.
Hayır, şimdi harekete geçmemiz gerekiyor.
So now we need to move past the guidelines.
- Şimdi biraz sınırları aşmamız gerek. - Ne?
Now what we need is a story- - a reason for us to move.
Bir hikâye bulmalıyız. Buradan taşınmak için bir sebep.
Exactly. Now, I'm pretty sure we can't just keep doing this. I mean, sooner or later, the nanites are going to abandon her broken bones and move to her brain, so we need to move fast.
Aynen.Bunu devam ettiremeyeceğimizden oldukça eminim.Eninde sonunda,... nanitler onun kırık kemiklerini bırakacaklar ve beynine gidecekler, o yüzden hızlı olmamız gerek.
Well, we need to move on this now.
Pekâlâ, artık bunun üzerinden ilerlemeliyiz.
Now, you need to move fast, because as soon as they find out what we're up to, they're going to figure out a way around it.
Çabuk hareket etmelisiniz, çünkü neyin peşinde olduğumuzu fark ettikleri anda çevresinden bir yol bulacaklardır.
No, we need to move him to the car now.
Hayır, onu hemen arabaya taşımalıyız.
- We need to move the girls now.
- Kızları hemen taşımamız gerekiyor.
Look, if we're going to pick her up, we need to move on her now.
Eğer onu yakalamak istiyorsak hemen haraket etmemiz gerek.
Sir, I'm so sorry, but we need to move her now.
Beyefendi çok üzgünüm, ama artık onu götürmeliyiz.
We could move now if you need to.
İstersen şimdi de hareket edebiliriz.
We need to move... Now.
Koş, şimdi.
We need to make a move right now.
Hemen harekete geçmeliyiz.
Cley is on his way, but we need to move in now.
Cley buraya doğru geliyor, bu yüzden bir an önce başlayalım.
We need to move, now.
Hemen gitmeliyiz.
Hey. We need to move now.
- Gitmeliyiz.
We need to move on that factory now.
O fabrikaya gitmeliyiz.
We need to move right now, or we're all gonna die right here.
Hemen harekete geçmemiz lazım. Yoksa hepimiz buracıkta ölüveririz.
And I'm pregnant, so if you don't want to go, you need to let me know right now so we can deal with it and move on.
Ben hamileyim, yani gitmek istemiyorsan bunu bana söyle ki anlaşalım ve ben de hayatıma devam edebileyim.
No, we need to move on this now, Will.
Hayır, bu işe hemen el atmalıyız, Will.
Now we need to move.
Şimdi harekete geçmeliyiz.
Mr. President... if we want to move the rods before noon tomorrow, we need to begin the process now.
Sayın Başkan çubukları yarın öğleden önce nakletmek istiyorsak şimdiden işleme başlamalıyız.
We need to move on this now.
Hemen harekete geçmeliyiz.
Then we need to strike now- - kill Cassie and her circle and move on.
O zaman şimdi saldırmalıyız. Cassie'yi ve topluluğunu öldür, yolumuza devam edelim.
We need to move, now.
Harekete geçmeliyiz, hemde hemen.