Weenie tradutor Turco
530 parallel translation
If i may intrude for just a teeny weenie second.
İzninizle bir kaç dakika vaktinizi alacağım.
"So In Conclusion, You Are A Weenie."
- "Yani sonuç olarak çok gıcıksın."
He Is A Weenie.
O gıcığın teki.
Nothing to think about except the picnic and the weenie roast... and coming home. Oh, that.
Düşüneceğimiz şeyler sadece piknik, kızarmış sosisler ve eve dönmek.
But you can always fix it with a weenie bit of tape.
Bir parça bant ile istediğin zaman tamir edebilirsin.
But then, of course, the price... would be a weenie bit steeper.
Tabiki böyle olunca fiyat... ciddi şekilde değişecektir.
- One teeny, weenie Martini and then we all head for the Country Club, right?
- Sadece ufak bir Martini, sonra da Kulübe gideriz, tamam mı?
You big weenie.
Koca ayı, sen de!
- Let's make him a weenie wagger.
- Onu bir teşhirci yapalım haydi.
Then you're a weenie.
Öyleyse sen topsun.
- Bite the weenie, Rizz.
- Anca gidersin, Rizz.
This is weenie war! Eat!
Bu bir sosis savaşı!
First day, you'll probably be shaking like some blind faggot at a weenie roast.
Evet, ilk gün muhtemelen tavada kızartılan bir sosis gibi tir tir titreyeceksin.
Except this time, it ain't going to be no weenie roast.
Ama bu sefer, kızartılan, bir sosis olmayacak, dostum.
Panty sniffers, weenie flashers, guys who fall in love with their shoes, guys who belt their hog on the number 43 bus.
Keşler, aletini teşhir edenler, ayakkabılarına aşık olan herifler. 43 no.lu otobüste bütün açgözlülüklerini kemerleyen herifler.
For a weenie roast
Ufak sosis kızarmasıdır
Weenie roast?
Sosis kızartması mı?
I'll show you a weenie roast!
Sana sosis kızartmasını göstereceğim!
You've turned into a big weenie.
Tam bir uyuz oldun.
Yeah, yeah, Lofgren, you show us your weenie later.
Evet, evet, Lofgren, küçük sosisini bize sonra göster.
It's the weenie in the bikini!
Bikinideki şey!
I'm such a weenie!
Tırsağım!
So quit bugging me, or I'll stick them all over your weenie ass.
Beni rahatsız etmekten vazgeç yoksa kusacağım.
That he hired you as a token weenie.
Seni göstermelik olarak aldığını.
I'm... I'm not a weenie.
Ben.. ben ufaklık diilim
We got to get this little weenie back to his stupid little, worthless war.
Bu ufaklığı kendi küçük değersiz savaşına geri götürmeliyiz.
That's one small step for a Groover, boys... one giant leap for weenie-kind!
Bu Dalgacılar için küçük ufaklıklar için dev bir adım beyler!
Vicarious entertainment... courtesy of Phil Hicks, weenie extraordinaire.
Vekaleten eğlence sıradışı ufaklık Phil Hicks'in nezaketi sayesinde...
- But, it's better for your occupation, because this one is more impressive than your weenie tattoo.
- Ama, mesleğiniz için böylesi daha iyi, zira, bu, o minicik dövmenizden çok daha etkileyici.
And then come during the half-time activities I'm whipping out the weenie.
Sonra pantolonumun içine saklarım ara verildiğinde de ortaya çıkarıp sosisi yerken beni izlemesi için zorlarım.
Anybody for a foot-Iong weenie?
Minikler için uzun ayağınız var mı?
And, Joker, where's the weenie?
Palyaço, esas hikaye nerede?
Are you saying I'm some kind of weenie who can't take care of himself?
Neden bahsediyorsun? Ben, kendine bakamayan bir salak mıyım yani? Sana bir şey diyeyim.
- I'll tell you, I'm not that kind of weenie.
Ben öyle biri değilim.
I know you're acting like a complete weenie.
- Salak gibi davrandığını.
The subject is, you're acting like a weenie.
Konu şu : Salaklık ediyorsun.
Big weenie.
Koca mankafa.
You're a real weenie, Steve.
Sen gerçekten kılıbıksın Steve.
Yes, but a weenie with $ 50.
Evet, ama 50 dolarlık bir kılıbık.
Yes, but a weenie with a hundred bucks.
- Evet, ama 100 doları olan bir kılıbık.
You're a real weenie, Steve.
Gerçek bir kılıbıksın, Steve.
Yes, but a weenie with a stereo and $ 150 stashed away that Marcy knows nothing about.
Evet, fakat müzik seti ve yedekte 150 doları olan ve Marcie'nin bunlardan haberi olmayan bir kılıbık.
What a weenie.
Tanrım, ondan nefret ediyorum.
All right, all right, you and Sugar take the weenie for a hostage.
Tony, Sugar'la sen şu hanım evladını rehine alın.
No offense, but your boyfriend gotta be a weenie, standing up a dynamite-girl like you.
Hakaret etmek istemem ama sevgilin senin gibi bir kızı bekletecek kadar ahmakmış.
Do you know what really frosts my weenie?
Beni asıl ne kıl ediyor, biliyor musun?
No, young weenie.
Hop-On motelinde bulunmuş muydunuz? Evet, bir veya iki kere
Boy, if Weenie Town ever needs a mayor...
Sümsükler şehrine bile vali olabilir!
- A weenie wagger?
- Teşhirci mi?
I think I'm going to go down to the refreshment stand and buy myself a weenie and conceal it in my pants.
İyisi mi yemek standına gidip kendime bir sosis alayım.
You're a weenie, Steve.
- Kılıbıksın, Steve.