Weirdoes tradutor Turco
125 parallel translation
Yeah, that's all I have to do, give hippies and weirdoes lifts.
Evet, başka işim yok. Hippilere ve ucubelere şoförlük etmek.
What a bunch of weirdoes.
Ne çeşit hödük bunlar.
What about some of the weirdoes on this ship?
Peki ya yattaki tuhaflıklar?
And you got mad at them'cause they called you freaks, weirdoes. ( laughs )
Ve size, ucubeler, acayip tipler dedikleri için onlara kızdın.
You're not one of those weirdoes?
Sen de o tuhaf insanlardan biri misin?
Weirdoes all around. Get them before they get you.
Onlar seni haklamadan sen onları hakla.
- What weirdoes.
- Sapıklar.
Us weirdoes.
Biz ucubeler.
- That's where all the weirdoes are.
- Bütün garip tipler orada takılıyor.
How come you go to the Seaton school for weirdoes?
Niye Seaton okuluna gitmedin, tuhaf insanlar için?
It's for smart kids, not weirdoes.
Orası akıllı çocuklar için, tuhaf çocuklar için değil.
I'd like to think our relationship isn't restricted to saving each other from freaks and weirdoes.
İlişkimizin birbirimizi çatlaklar ve tuhaf tiplerden kurtarmaktan ibaret olmadığını düşünmek isterim.
You lock up the weirdoes The crooks and the geeks
Tuhaf tipleri, çatlakları, sahtekarları yakalarsın.
All weirdoes like to fuck.
Bütün geri zekalılar sikişmeyi sever.
How many more weirdoes are we gonna get in here today?
Bugün daha ne kadar garip adam var burada?
Weirdoes?
Garip?
So that's why Billy is in the fraggle wing with the weirdoes.
Neyse, yani sonuçta Billy işte bu yüzden hapiste bu heriflerle beraber.
In the first place... I do not fall in love with weirdoes... who I've only known for four or five days.
Öncelikle..... dört beş gündür tanıdığım..
These days many weirdoes are on the net
Bu aralar internette garip kişiler dolaşıyor.
- Any weirdoes running around?
Tuhaf görünüşlü tipler ya da- - Hayır.
Weirdoes.
Tuhaf herifler.
It's Amy and her weirdoes.
Gelenler Amy ve acayip arkadaşları.
What kind of weirdoes donate their sperm?
Nasıl birisi spermini bağışlar ki?
It really restores your faith in helpful weirdoes.
Tuhaf yardımseverlere olan inancını gerçekten tazeliyor.
I wanted to go on excavations to find lost cities... that's for geeks and weirdoes.
Ben kayıp şehirleri bulmak için | kazılara gitmek istiyordum... bu anormaldi.
Sources say there had been a wild party here at Tate's house attended by some of the biggest freaks and weirdoes in Hollywood.
Kaynakların söylediğine göre Tate'lerin evinde Hollywood'daki en garabet ve tufah kimselerin katıldığı partiler yapılıyormuş.
- Far-off is the way us weirdoes like it.
- Biz "uzak-ötesi" demeyi severiz.
Weirdoes... ( MUFFLED WHISPERING )
Tuhaf biri...
This place is full of freaks and weirdoes.
Bu yer ucubeler ve tuhaf insanlarla dolu.
Sultans of Acid yielded nothing but hundreds of spaced-out weirdoes... who couldn't answer a simple question.
Acid Sultanlarından basit bir soruyu bile cevaplayamayan... yüzlerce kafayı yemiş dışında bir şey çıkmadı. Sonları ölüm olacak.
What are you two weirdoes up to?
Siz iki sapık ne yapıyorsunuz?
- Good luck, weirdoes.
- İyi şanslar ucubeler.
Those are weirdoes.
Arıza adamlar.
They've all seen too many crazy movies and read too many stories about all the weirdoes out there.
Hepsi korku filmlerini seyretmiş ve acayip hikayeler okumuş.
What a bunch of weirdoes.
Ne tuhaf insanlar ya!
Watching those weirdoes help Randy made me feel a little ashamed for how I'd been judging them.
Bu ucubelerin Randy'e yardım etmelerini izlerken, onlara ön yargıyla yaklaştığım için kendimden utandım.
Hey, it's the least they can do after we saved them from being melty-faced weirdoes.
Hey, onları yanık suratlı birer ucube olmaktan kurtardıktan sonra az bile veriyorlar.
Some people claimed to be you, but they were all weirdoes.
Bazıları tıpkı sana benziyordu fakat hepside tamamiyle farklıydı.
There's a million weirdoes out there.
Dışarıda milyonlarca ucubik var.
And they're looking at us like we're the weirdoes.
Onlarda bize, garip yaratıklarmışız gibi bakıyorlar.
Beat it, weirdoes!
Def olun manyaklar!
Weirdoes!
Manyaklar!
Don't go to Nantucket with the weirdoes.
O tuhaf insanlarla beraber Nantucket'e gitme.
You've got a knack for finding weirdoes.
Sen de arızalı herifleri mıknatıs gibi çekiyorsun.
The people who always want to hurt the good-looking popular people... sad weirdoes of the world.
İnsanlar her zaman güzel görünen ve popüler olanları incitmek ister dünyadaki tüm acayipler.
Well, don't sell it to any weirdoes, okay?
O zaman, burayı garip kişilere satma, olur mu?
Just, for whatever reason, this town manages to attract a lot of freaks and weirdoes.
Sebep ne olursa olsun, bu şehir birçok ucubeyi ve tuhaf insanı çekmeyi başarıyor.
I'd say about a couple thousand- - that's one of those end-of-the-world places where the weirdoes flock.
- Yaklaşık birkaç bin garip grupların olduğu, dünyanın sonunda bulunan yerlerden biri.
New York is full of weirdoes, and snobs and mean people.
New York tuhaf tipler, ukalalar ve saygısız insanlarla dolu.
Weirdoes.
Ucubeler.
Freaking weirdoes, man.
Eh buh... eh... eh... aptalaşma,!