English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Westward

Westward tradutor Turco

119 parallel translation
My ambition to see civilization move westward on tracks of steel... ... has been severely criticized by elements of the press... ... and even on the floor of Congress.
Medeniyetin çelik raylarla batıya doğru taşındığını görme tutkum bazı basın mensupları ve hatta Kongre'de ağır dille eleştirildi.
The Injuns are gathering to the westward to stop us from going through.
Kızılderililer bizi durdurmak için batıda toplanıyorlar.
Keep well to the westward, Tom.
Geminin yönünü batıda tut Tom.
I understand and sympathize with you, but I have judged it consistent with the good of His Majesty's service to order all available troops westward to meet the Indians on their own grounds.
Sizi anlıyor ve sempati duyuyorum, fakat Majestelerinin iyiliği için kesin bir karar verdik ve, bütün askeri güçleri batı yakasında, yerlilerle karşılaşmaya gönderdik. Onlar bizi topraklarımızda katlederken.
Our plan was to sail westward to where we could catch a boat for Panama and from there to France.
Planımız Panama'ya gidecek ve oradan da Fransa'ya bir gemi bulacak şekilde batıya doğru kürek çekmekti.
They call them "the haunted shores"... these stretches of Devonshire and Cornwall and Ireland... which rear up against the westward ocean.
Batıda, okyanus kıyısında yükselmeye başlayıp Devonshire, Cornwall ve İrlanda'ya uzanan bu kıyılara "hayaletli" derler.
The long journey westward.
Batıya büyük yolculuk.
And soon came those for whose march westward
Sonra batıya doğru yürüyenler geldi,
Last night of all, when yon same star that's westward from the pole had made his course into that part of heaven where now it burns, Marcellus and myself, the bell then beating one... Peace!
Daha dün gece, şu karşıki yıldız, kutbun batısında şimdi ışıldadığı yere geldiği sıra Marcellus ve ben, saat biri vururken- -
So, Nathan Brittles, ex-captain of the Cavalry, USA, started westward for the new settlements in California.
'Nathan Brittles, eski süvari yüzbaşısı USA, Califoniya'nın yeni yerleşim yerlerini bulmak için Batı'ya doğru, yola çıktı.
Westward toward the setting sun, which is the end of the trail for all old men. But the Army hadn't finished with Nathan Brittles. And it sent a galloper after him.
Güneş battığında yolun sonuna gelmiş gibiydi yaşlı adam.''fakat ordu peşinden bir atlı gönderdi Nathan Brittles'in...
They'll go on to reach the old pueblo of Santa Fe, New Mexico then onward westward to California to touch the waters of the blue Pacific to meet the ships bearing treasures from the Orient.
Santa Fe, New Mexico'daki halka ulaşacak ve sonra batıya, California'daki mavi Pasifik denizine kadar gidip Uzakdoğwdan buraya mal getiren gemilerle buluşacak.
"Westward Ho, the Wagons!"
Sevgili oğlum, Hunları geçitte bekliyoruz.
Now, we believe there are rivers flowing westward to the sea.
Şimdi, nehirlerin Batı yakasından denize döküldüğünü biliyoruz.
Westward ho!
Batıya doğru ho!
Westward, Neb, still westward.
Batıya Neb, hala batıya gidiyoruz.
The westward course was no smoother than that of true love.
Batı yolu en az gerçek aşkın yolu kadar engebeliydi.
forging westward across the plains with the Rockies still to come.
Batıda ise, ovaları geçip Rocky Dağları'nı aşacak olan Birlik Pasifik.
And then, with the westward march of our nation, came the pioneer and the buffalo hunter, the adventurous and the bold.
Sonra, ulusumuzun batıya doğru yürüyüşüyle birlikte öncüler, bizon avcıları, maceracılar ve cesur insanlar geldi.
As for the other route, the westward passage around the Horn, while arithmetic said "yes" to that, weather said "no."
"Diğer yol ise, Horn Burnu'nu dolaşarak batıya doğru geçişti." "Hesaplamalar buna" evet "derken, hava koşulları" hayır "diyordu."
We're at Westward Ho, Prescott Street.
Westward Ho, Prescott Caddesi'ndeyiz.
Look, Jim, drop the cast list in to me at Westward Ho, will you?
Dinle Jim, oyuncu listesini bana Westward Ho'ya bırakır mısın?
- Lancers to the westward!
- Mızraklı süvariler sol kanada!
Lift up now thine eyes... and look from the place where thou art... northward and southward... and eastward and westward... for all the land which thou seest... to thee will I give it... and to thy seed forever.
Şimdi gözlerini aç ve bulunduğun yerden kuzeye ve güneye doğuya ve batıya bak çünkü görmekte olduğun bütün memleketi sana ve ebediyen soyuna vereceğim.
Lift up now thine eyes... and look from the place where thou art... northward and southward and eastward and westward.
Şimdi gözlerini aç ve bulunduğun yerden kuzeye, güneye, doğuya ve batıya bak.
Alaric the Visigoth, Galseric the Vandal and Theodoric the Ostrogoth in turn swept westward in a reign of terror.
Visigoth Alaric, Vandal Gaiseric ve Ostrogoth Theodoric birbiri ardına, dehşet saçarak hızla batıya ilerledi.
You brought your cattle westward, but is this your promised land?
Sιğιrlarιnι batιya getirdin, ama sana vaat edilen toprak burasι mι?
From out of the old dust bowl And westward we rolled
Tanıdık kum fırtınasından Yeni yuvarlandığımız batıya kadar
In our westward drive across the Pacific, the navy's consistent goal... has been to cut Japan's line of communication.
Pasifik'in batı kesimindeki donanmanın asıl hedefi... Japonların iletişimini kesmek olmuştur.
Course westward.
Rota batıya doğru.
There, pursued and outnumbered by Spanish fleets, her retreat cut off, this ship turned westward and fled alone... into the unknown.
Sayıca üstün İspanyol filolarınca takip edilen, kaçış yolu kapatılan gemi batıya yöneldi ve bilinmeyene doğru kaçtı.
At the time when North America was hardly explored one of those early French trappers went westward from Montreal and he was the first white man to set eyes on Niagara Falls.
Kuzey Amerika'nın hemen hemen hiç keşfedilmediği zamanlarda şu eski Fransız avcılardan biri Montreal'den batıya doğru gitmiş ve Niyagara Şelalesi'ni gören ilk beyaz insan oymuş.
Westward foams.
Batıya giden köpükler.
softly upon the Bog of Allen, and, farther westward, softly falling into the dark mutinous Shannon waves.
Allen Bataklığı'nın üzerini örtüyor. Karanlık ve asi Shannon'ın dağlarının üzerine düşüyor... Hepimiz sırayla birer gölge oluyoruz.
# They're partners forever Westward ho #
Batıya doğru gidiyoruz şimdi
Your government was ruthlessly expanding westward.
Devletin, acımasızca batıya doğru genişliyordu.
Last night of all when yond same star that's westward from the pole had made his course t'illume that part of heaven where now it burns Marcellus and myself, the bell then beating 1 -
Daha dün gece şu karşıki yıldız kutbun batısında şimdi ışıldadığı yere geldiği sıra Marcellus ve ben, saat bire vururken...
Today is that last step westward with no stop signs... ... no traffic signals, from downtown... ... to the beach in 20 minutes.
Bugün batıya doğru, kırmızı ışık olmayan yeni bir yol var, şehirden denize 20 dakikada.
I followed its trail westward through the mountains... to where the samurai were attacking those villagers, but then...
Batıda samurailerin köylülere saldırdığı dağlara kadar onun izini sürdüm ama sonra...
Last week we began a unit on westward expansion.
Geçen hafta batıya doğru genişleme konusuna başlamıştık.
Westward the wagons, across the sands of time until we...
Batıda vagonlarla ilerleyen,... zamanın kumları arasından geçene kadar...
Most of the German fire now is concentrated to the westward.
Alman bombardımanının çoğu artık batıya doğru yöneldi.
As compensation, the allies shifted the whole country westward, giving Poland the eastern territories of Germany.
Bedel olarak Polonya'yı ve Almanya'nın doğu bölgelerini vererek Müttefikler tüm ülkeyi batıya doğru yer değiştirtti.
Then the Czech coup occurred and that was the final straw because even the isolationists or most of them could see that the Russians were advancing westward with the takeover in Czechoslovakia and so on.
Sonra Çeklerde büyük bir darbe meydana geldi ve olabilecek en önemsiz şeydi çünkü izolasyoncular ya da çoğu Rusların batıya doğru devre alıp Çekoslovakyada ilerlediklerini görebiliyorlardı.
But why only westward movement?
Ama neden sadece batı yönündeki hareket?
Westward expansion.
Batıya doğru ilerleme.
If I fly a balloon when the wind moving westward... which way will it go?
Rüzgar batıya doğru eserken bir balonu bıraksam hangi yöne gider?
As it moves westward, it becomes a wagon train story when He picks up the Kansas pilgrims.
Batıya doğru ilerledikçe, Kansaslı hacıları yanına aldığında... bir yol öyküsüne dönüşür.
Take the 58 westward, than you'll arrive at an old factory site.
Buluşma yerimiz... 58 westward'a doğru git, kısa sürede eski bir fabrikaya varacaksın.
So the only place you could expand was towards the Christian territories, westward.
Böylece genişleyebileceğiniz tek yer olarak Hristiyan toprakları kalıyordu, batı yönü.
which carried us westward.
Brezilya'lı çiftçi dostlarımla Afrika kıyılarında seyrederken, şiddetli bir fırtına bizi yakaladı ve bizi batıya doğru taşıdı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]