What's going to happen to her tradutor Turco
89 parallel translation
My little Margot, who doesn't have to worry anymore about what's going to happen to her after I die.
Benim küçük Margot'm, ben öldükten sonra, sana ne olacak diye daha fazla korkmana gerek yok.
- What * s going to happen to her?
- Ona ne olacak?
Of course you know what it is... because you know everything that's going to happen before it happens... so there's really no need to ask you.
Tabii, sen ne olduğunu biliyorsun çünkü her şeyi önceden bilirsin.
What's going to happen to her?
Ona ne olacak?
... and he always thinks about what's going to happen.
- Ve her zaman ne olacak diye... - Kes şunu! ... düşünüyorum.
What's going to happen to her?
Kadına ne olacak?
- What's going to happen to her?
- Ona ne olacak?
Every time I get into that thing, I'm sure that's what's going to happen.
O şeye her bindiğimde, bir gün başıma bunun geleceğinden emin oluyorum.
What if something's going to happen to her. I don't like this.
Tanrım, başına kötü şeyler gelecek.
You always know what's going to happen.
Her zaman ne olacağını biliyorsun.
Her affairs aren't in order, and... what's going to happen to Douglas, for example?
İşlerini yoluna koyamamıştı Douglas'a ne olacak, mesela?
What's going to happen to her vagina?
'Amına ne olacak acaba? '
But now that things are going so good I know what's going to happen.
Her şey bu kadar iyi gidiyor ya, ne olacağını biliyorum.
You know what's going to happen to her, Sam?
Kıza ne olacağını biliyor musun Sam?
You never know what's going to happen next.
Her an her şey olabiliyor. Her durum farklı, değil mi?
You know what's going to happen to her?
Başına gelecekleri biliyor musunuz?
What's going to happen to her, Doc?
Ona ne olacak doktor?
What's going to happen to her will happen, no matter what you do or see.
Ona ne olacaksa her koşulda olacak.
Now that I know what's going to happen, I could avoid getting trapped in the Delta Quadrant in the first place.
Şu anda olan her şeyi biliyorum, ve ilk olarak Voyager'ın Delta Çeyreği'nde kapana kısılmasına engel olabilirim.
You know what's going to happen? You're going to end up seeing her for real.
- Neler olacak biliyor musun, gerçekten görmeye gideceksin
My sister's going to the same high school that tried to kill me, I can't change districts, I can't afford private school, and I can't begin to prepare her for what might happen.
Kız kardeşim, üç yıl önce beni öldürmeye kalkan liseye gidiyor. Bölge değiştiremiyorum. Özel okula verecek param yok.
WHO KNOWS WHAT'S GOING TO HAPPEN? HMM. I COULD BOMB, AND THAT'LL BE THE END OF IT.
Mahvedebilirim ve bu her şeyin sonu olabilir.
So you can imagine what's going to happen to her very soon.
Yakında başına gelecekleri tahmin etmek zor değil.
What's going to happen to her?
Ne olacak ona?
- What's going to happen to her?
- Ona ne olacak? - Ölecek.
What's going to happen to her?
Ne olacak peki ona?
But standing with them on the gallows both knowing what's going to happen...
Ama darağacında beraberce durup, birazdan ne olacağını her iki tarafın da bilmesi başka bir şey!
What's going to happen to her son?
Bilmiyoruz.
What's going to happen to her now?
Şimdi ona ne olacak?
Weird, it was all so fast... and I usually know what's going to happen.
Garip, her şey çok hızlı oldu genelde neler olur bilirim.
"Always wear clean underwears'cause you never know what's going to happen"?
"Her zaman temiz iç çamaşırı giymelisiniz çünkü başınıza ne geleceğini asla bilemezsiniz"
And when it finally does hit her, I don't know what's going to happen.
En sonunda kafasına dank ettiğindeyse, neler olacağını tahmin bile edemiyorum.
Nobody can predict what's going to happen once people everywhere start developing abilities.
İnsanlar her yerde yetenekler kazanmaya başlayınca neler olacağını kimse bilemez.
Every time you lay money down on a counter to buy something you are saying that, "I approve of this object. I approve of how it was made, the materials that are in it and what's going to happen to it when I no longer need it and throw it away."
Bir şey satın almak için her para verdiğinizde "ben bu nesneyi uygun buluyorum Üretim şeklini, içindeki maddeleri ve ihtiyacım kalmadığında attığımda olanları onaylıyorum." diyorsunuz.
What do you think's going to happen to her after I take you away?
Seni götürdükten sonra ona ne olacağını düşündün mü?
Well, we have to find her if she has a piece of this puzzle. We have to figure out what's going to happen on May 11th. We have less than one week to find her.
Eğer bu bulmacanın bir parçasıysa onu derhal bulmalıyız ve 11 mayısta ne olacağını çözmeliyiz onu bulmamız için bir haftadan az zamanımız var
But when you say "whatever's going to happen", what do you mean?
Ama her ne olacaksa derken neyi kastettiniz?
Above all, how can you know what's going to happen tomorrow?
Her şeyden önce, yarın ne olacağını nasıl bilebilirim?
HOUSE : What's going to happen to her?
Ona ne olacak?
So, what's going to happen to her?
Ona ne yapacaksınız?
What's going to happen to her?
Ona ne olacak peki?
So tell them, we let you live so you could spread the word through the ranks what's going to happen to every Nazi we find.
Sen de onlara elimize geçirdiğimiz her Nazi'nin başına gelecekler mesajını tüm erata söylemen için seni sağ bıraktığımızı söyleyeceksin.
We need to tell her what's going to happen on that day.
Ona o gün ne olacağını anlatmalıyız.
I don't know exactly what's going to happen or what her role in it is.
Ona tam olarak ne olacağını veya olaydaki rolünü bilmiyorum.
Uh... look, before I hand over... the package, I need to know what's going to happen to her.
Dinle, paketi teslim etmeden önce ona ne olacağını bilmek istiyorum.
And what's going to happen to her when you take it?
Parayı alınca kıza ne olacak?
If that house can claim her spirit, what's going to happen to this sweet little baby?
O ev, onun ruhunu alabiliyorsa bu çocuğa ne olacak, sanıyorsun. - Bebeğe bir şey olmayacak.
I want you to remember every detail of what just happened because it's never going to happen again.
Senden az önce yaşanan her ayrıntıyı hatırlamanı istiyorum çünkü bir daha asla gerçekleşmeyecek.
And if marrying Louis will do that for her, then that's what's going to happen.
Ve eğer Louis'le evlenmek onu mutlu edecekse o zaman olacak olan budur.
You have to prepare yourself and her to what's going to happen.
Olacak olanlara kendinizi de onu da hazırlamalısınız.
Arang, that child, what's going to happen to her?
Arang'a ne olacak?