What's your story tradutor Turco
451 parallel translation
Yes, well. George, what's your new story like?
George, yeni hikayen nasıl?
What's your story?
Hikayen nedir?
It's only that your story of the slip doesn't quite fit in with what they say.
Çünkü anlattıklarınız doktorların söylediklerine tam olarak uymuyor.
Mmm? What's your story?
- Hikâyen nedir?
- What's your story?
- Hikayen ne?
What's your story about?
Hikayenin konusu ne?
What's your story?
- Hikayen nedir?
- What's your story?
- Senin hikayen ne
What's your cover story for the crew?
- Kutuda, hava durumunu saptayan özel bir şamandıra var, dedim. - Personele nasıl bir hikâye anlattınız?
And what a fool I was... believing your story about Ben's beating you... about his physical cruelty.
Ve ne aptalmışım Ben'in seni dövmesi ile ilgili hikâyeye inandım onun fiziksel şiddetine.
What's your story, Staley?
Senin öykün nedir, Staley?
Sir Robert Walton will prove this at your trial when he tells the story of what really happened that day in Cairo.
Sir Robert Walton yargılanman sırasında bunu kanıtlamak üzere Kahire'de o gün gerçekte neler olduğunun öyküsünü anlatacak.
I'd much rather discuss your story. What's it about?
Hikâyeni tartışmak isterim.
And you must stick to your story no matter what.
Ne olursa olsun anlattıklarına bağlı kalmalısın.
What's your story?
Senin hikayen ne?
What's your story, Charlie?
Senin hikâyen ne, Charlie?
What's your story?
Ne anlatacaksın?
What's your story?
Sizin olayınız nedir?
- What's your husband's story?
- Kocanızın hikayesi ne?
What's your story?
Mazeretin ne?
Now, what's your goddamn story?
Şimdi öt bakalım.
All right creep, what's your story?
Pekala dostum, sorunun ne bakalım?
Say, what's the story with your neighbor?
Anlat, komşun ne yapıyor?
So what's your story?
Senin hikâyen nedir?
What's your story, Steamboat?
Sende ne haberler var?
Well, what's your story, man!
Evet senin hikâyen ne ahbap!
- What's your side of the story?
- Senin açın neymiş?
What's your story?
- Senin hikayen ne?
Now, what's your story?
Ee, ya senin hikayen?
What's your story?
Senin hikayen nedir?
What's your story this time?
Bu sefer hikayen ne?
So, what's your story, raquel?
Hikayen nedir Raquel?
I appreciate what you're saying, Dr. Wrightwood, but there's a big difference between your story and mine.
Düşünceniz için teşekkürler, Dr. Wrightwood, ama sizin öykünüzle benimki arasında büyük fark var.
So, what's your story, Mooch?
Senin hikayen ne?
So what's your story?
Ee... senin hikayen nedir?
So, what's your story?
Ee ya senin hikayen ne?
What's your story?
Senin hikâyen ne?
What's your story?
Öykün nedir?
You've got your story, that's what you wanted.
İstediğin haber cebinde zaten.
- What's your story?
- Senin hikâyen nedir?
What's the point of your story, sister?
Ne anlatmaya çalışıyorsun? Ne demek bunlar?
So, Guy, what's your story?
Evet, Guy.
- What about it? What's your story?
- Anlatsana masum çocuk, senin hikâyen ne?
- He's protected by the Prince of... - What's your story?
- "Bu herifi Karanlıklar Prensi koruyor." - "Senin hikayen ne?"
What's your story, Dehousse?
Hikâyeniz nedir Dehousse?
What's your story?
Hikâyen nedir?
What's your story?
Öykünüz nedir?
So what's your story, Seymour, if that is your real name?
Peki senin hikayen ne, Seymour? Yani eğer gerçek ismin buysa.
Apparently agent Mulder came to and verified your warehouse story, At least what little he seems to recall of it.
Görünüşe göre Ajan Mulder gelmiş ve sizin depo hikayenizi doğrulamış en azından hatırladığı kadarıyla.
So, what's your story about?
- Hikâyenin konusu ne?
OK, what's your story?
Pekala, senin hikayen ne?
what's your name 4643
what's your address 58
what's your first name 42
what's your favorite color 36
what's yours 331
what's your number 52
what's your problem 848
what's your angle 45
what's your last name 61
what's your point 480
what's your address 58
what's your first name 42
what's your favorite color 36
what's yours 331
what's your number 52
what's your problem 848
what's your angle 45
what's your last name 61
what's your point 480