What are they gonna do tradutor Turco
396 parallel translation
- What are they gonna do?
- Ne yapacaklar?
What are they gonna do to us?
Bize ne yapacaklar?
What are they gonna do? Fly?
Uçamazlarya.
What are they gonna do when you get home, give you a big parade?
Eve döndüğünde ne yapacaklar? Büyük bir yürüyüş mü?
What are they gonna do to her?
Ona ne yapacaklar?
- What are they gonna do to her? - Shh. Honey...
Ne yapacaklar ona?
What are they gonna do?
Ne yapacaklar?
- What are they gonna do with that thing, Dave?
Bu şeyle ne yapacaklar Dave?
What are they gonna do to him?
Ona ne yapacaklar?
What are they gonna do with us now?
Şimdi ne yapacağız?
Well, what are they gonna do then, sir?
Peki, o zaman ne yapacaklar, efendim?
What are they gonna do, Barbara?
Barbara onlar ne yapacak?
What are they gonna do?
Bize ne yapacaklar?
And what are they gonna do for you, Lieutenant?
Sana ne yapacaklar peki Teğmen?
What are they gonna do with them?
Peki onlara ne yapacaklar?
What are they gonna do without you?
Sonra sensiz ne yaparlar?
- The thing is, what are they gonna do?
- Onların ne yapacağı önemli?
What are they gonna do with all that hardware?
Bu kadar silahı ne yapacaklar?
I said, what are they gonna do with all that hardware?
Sana bu kadar silahı ne yapacaklar diye sordum?
- What are they gonna do to us?
- Bize ne yapacaklar dersin?
So what are they gonna do to my family?
Peki benim aileme ne yapacaklar?
[Tubbs] What are they gonna do?
Ne yapacaklar yani?
I mean, what are they gonna do - shoot you?
Ne yapabilirler ki, seni vuracaklar mı?
- What are they gonna do, arrest us?
- Ne olur, tutuklayacaklar mı?
What are they gonna do?
Onlar ne yapacaklar ki?
- What are they gonna do now?
- Şimdi ne yapacaklar?
What are they gonna do?
Ne yapacaklar ki?
- ( Wormser ) What are they gonna do?
Bilmiyorum. Sanırım bir bakireyi kurban edecekler.
Grimsdyke, what are they gonna do to me?
Grimsdyke, bana ne yapacaklar?
Even if the guys you call are straight, what are they gonna do?
Diyelim ki polisler temiz, ne yapacaklar ki?
Well, what are they gonna do with my TV set?
Televizyonumu ne yapacaklar?
What are they gonna do to you?
Sana ne yapacaklar?
What are they gonna do to him for beating on me?
Beni darp etti diye ne yapacaklar ki?
I mean, what are they gonna do?
Ne yapacaklar? Senin maaşına mı el koyacaklar?
What are they gonna do?
Onlar ne yapacak ki?
- What are they gonna do?
- Onlar ne yapacak?
What are they gonna do when you're playing for the Redskins?
Yoksa sen Redskins'de oynarken ne yapacaklar?
What are they gonna do to you?
Sana ne yapabilirler ki?
And one of these days, they're gonna catch on that you're playing them for a sap and then what are you gonna do?
Günün birinde onları aptal yerine koyduğunu anlayacaklar. O zaman ne yapacaksın?
Ben. What are you gonna do when they say it?
Ben, ne yapmayı düşünüyorsun?
What are you gonna do with that six percent when they give it to you, Jim?
O % 6 ile ne yapacaksın, Jim?
If they spotted us what are we gonna do?
Eğer bizim numarayı anlarlarsa ne yaparız?
There they are. This is what we're gonna do.
Şöyle yapacağız :
What are these poor fuckers gonna do when they close the mill?
Fabrika kapanınca bu zavallılar ne yapacak?
What the hell are they gonna do with them?
Onlara ne olacak?
I think what I'm gonna do is just go along with things the way they are...
Gittiği yere kadar gitsin diye düşünüyorum.
What are you gonna do if you call and they say, "Come on over and start tomorrow"?
Aradığında "yarın gel ve başla" derlerse ne yapacaksın?
What are they gonna do?
Ne oluyor?
No, tomorrow's Mother-Daughter career day at school, and some of the moms are gonna talk about what they do, so I volunteered you for refreshments, and I need 800 cookies by tomorrow.
Bud? kişi başı 59.25 dolar. kesinlikle, ve bu paraya sahte kimlik bile alınmaz
No boy comes here and takes my daughter out... unless I know who he is, where he lives, who his parents are... what they do for a living, where they go, for how long... and who they're gonna be with.
Hiçbir genç buraya gelip, kızımı alıp gidemez kim olduğunu bilmeden, nerede yaşadığını, ailesinin kim olduğunu ne işle uğraştıkları, nereye gittikleri, ne zamandır birlikteler ve devam edecekler mi.
You'll be okay. What are we gonna do if... if they come back? Yeah?
- İyi olacaksın.