What are they looking for tradutor Turco
81 parallel translation
- What are they looking for?
- Ne arıyorlar?
- What are they looking for?
- Ne arıyorlardı ki?
What are they looking for in that hearse?
Şu cenaze arabasında ne arıyorlar?
What are they looking for?
Nam Myoho Renge Kyo. Ne arıyorlardı?
What are they looking for?
Ne arıyorlar?
I mean, what are they looking for?
Ne arayacaklar ki?
What are they looking for?
- Kamu Güvenliği.
Grandpa, what are they looking for?
Büyükbaba, Evi neden arıyorlar?
What are they looking for?
Neyi arıyorlar?
What are they looking for?
Peki ne arıyorlar?
And what are they looking for?
Peki ne istiyorlar?
But... So, what are they looking for?
Peki, ne arıyorlar?
What are they looking for?
Neye bakıyorlarmış?
So what are they looking for?
O halde ne arıyorlar?
What are they looking for?
- Ne arıyorlarmış?
What are they looking for?
Amaçları ne?
- What are they looking for?
Ne arıyorlar?
So what are they looking for?
Hala neyi arıyorsunuz?
Well, what are they looking for?
Ne arıyorlarmış?
What are they looking for?
Onlar, neyi arıyorlardı?
Hold on, if they found the body, then what are they looking for?
Bekle, eğer onlar cesedi bulduysa, şimdi neyi arıyorlar?
What are they looking for?
Bunlar neye bakıyorlar? Mıknatıslara mı?
But you know, theoretically, if I were to get into the game, you know, what are they looking for in the gator department?
Ama yani diyelim ki piyasaya gireceğim yani bu iş için neye bakıyorlar?
So what are they looking for?
Neyin peşindeler?
What are they looking for, Mike?
Ne arıyorlardı Mike?
They are not interested in picking up any live stock What they are looking for are gold and jewels.
Yiyecek içeceklerle ilgilenmiyorlar, Altın ve mücevher arıyorlar.
- That's what they are looking for.
- Onların aradığı da bu işte.
I think people are looking hard for miracles, so hard that maybe they make themselves see what they want to see.
İnsanlar sürekli mucizeler görmek istiyor,... hatta bu istek öyle güçlü ki, bazen görmek istedikleri şeyleri görüyorlar.
What are they looking for?
Neye bakıyorlar?
"Then they ask : " "What are you looking for?" " "
- Gazetelerimizi de yasakladılar.
One of the things that we're really looking for is what kinds of non-verbal things are they doing when they talk with each other
Aradığımız şeylerden biri de, birbirleriyle konuşurken sözsüz olarak yaptıkları şeyler.
What the fuck are you getting at here? Aye, they were looking for me.
Beni neden arasınlar?
I don't know what I'm looking for... but if there are clues as to who really killed Lilly... then they're in Dad's safe.
Ne aradığımı bende bilmiyorum fakat eğer Lilly'i gerçekten kimin öldürdüğünü gösteren kanıtlar varsa onlar babamla güvendeler.
- Yeah, you are just what they're looking for.
- Evet, zaten tam aradıkları kişisin.
I've been chasing around after the air force, trying to find what they're looking for, and all the while, you've known that there are lights - we don't know anything.
Hava kuvvetlerinin peşindeydim, ne aradıklarını bulmaya çalışıyordum, ve tüm bunlar sırasında sen ışıkları biliyordun Bir şey bilmiyoruz.
And they may or may not be what the fisherman are looking for, and things like leatherback turtles or some marine mammals can simply get entangled in that line of gear.
Ve onlar, balıkçıların aradığı veya aramadıkları ve hatta deniz memelileri veya deniz kaplumbağaları olsalar bile kolayca bu takım ve teçhizatlara dolanabilirler.
Hold on. You tell me heavily armed pirates are coming to attack me, you better tell me what they're looking for.
Bana bak, ağır silahlı korsanların bana saldıracaklarını söylüyorsan ne aradıklarını da söylersin!
What the hell are they looking for?
Bunlar kimi arıyor böyle?
YOU CAN'T INVADE OUR PRIVACY! MOM... BUT WHAT ARE THEY LOOKING FOR?
Çarşambaya kadar Los Angeles'ta.
They took that discussion on what it really means to be a woman in today's world and how women are looking for meaning in the world, and strength
Kendilerini günümüz dünyasında kadın olmanın ne anlama geldiği ve bir kadının otoriter dünyaya anlam vermeye çalışması tartışmasının içine soktular.
They are.They're just not what we're looking for.
Kesinlikle öyleler. Ama aradığımız kişi değiller.
I wonder what they are looking for.
Ne aradıklarını merak ediyorum.
So how do kids start to notice that they're different? What--what are some of the signs that I should be looking for?
Ne tür işaretlere dikkat etmeliyim mesela?
You know that. What, are they gonna float me for looking?
Baktım diye infaz mı edecekler beni?
What are you looking for? They don't have the same time.
Zamanları bile aynı değil.
But I will give you a piece of advice, free of charge... I'd plan a trip of your own, because once people waken up and remember who you are and what you did to them? They are gonna be looking for blood.
Ama sana ücretsiz bir tavsiye vereyim,... ben olsam kendime bakardım çünkü insanlar senin kim olduğunu ve onlara neler yaptığını hatırlayınca kan dökmek isteyecekler.
What the hell are they looking for?
Ne halt arıyorlar böyle?
They're looking for something called the God Particle, but skeptics are saying nobody knows what will happen when they turn on the switch.
Tanrı parçacığı denen şeyi arıyorlar ancak şüpheciler, makineyi açtıkları zaman olacakları kimsenin bilmediğini söylüyor.
Chicks dig hot guys who are willing to get naked for a calendar, but what they're really looking for is a guy who will get naked emotionally.
Kızlar bir takvim uğruna soyunan erkeklere bayılır ama esas aradıkları duygusal anlamda açık olan erkeklerdir.
Well, we have been doing some research on our audience and what exactly they are looking for.
Dinleyicilerimizin ne yaptığına ve ne istediğine dair bir araştırma yapıyorduk.
What are they all looking for?
Neyi bulmaya çalışıyorlar?