What is it you're looking for tradutor Turco
105 parallel translation
So, what is it that you're looking for?
Ne arıyorsun?
What is it you're looking for?
- Ne arıyorsun?
Well, the only justification you could have for doing it is finding what you're looking for.
Kümesteymiş, efendim. Pekala, memur bey. Şimdi gidebilirsin.
Yes. What is it you're looking for, sir?
Evet, ne istemiştiniz efendim?
Now then, exactly what is it you're looking for in here?
Pekala, burada tam olarak aradığın nedir?
I don't know what it is you're looking for.
Neye baktığını bilmiyorum ki.
I don't mind buying The New York Times and the Chicago Tribune and The Atlanta Journal and The Denver Post and the L.A. Times if you just tell me what it is you're looking for.
Bana ne aradığını söylesen, The Denver Post'u The New York Times'ı ve The Chicago Tribune'ü The Atlanta Journal'ı ve The L.A. Times'ı almak hiç gücüme gitmezdi.
[Michael] Devon, just what is it you're looking for from me?
- Devon, benden tam olarak ne yapmamı istiyorsun?
You could spend the rest of your life looking for what it is you're looking for, but someday you'll have to find yourself.
Hayatının geri kalanını aradığın o her ne ise, onu arayarak geçirebilirsin. Belki bir gün onu bulursun.
What is it you're looking for?
Aradığın nedir?
I'm not sure this is what you're looking for but I think Greg got it from a man from New York.
Bunun senin aradığın olduğuna emin değilim, fakat Greg'in bunu New York'taki bir adamdan aldığını düşünüyorum.
You never find what you're looking for because the whole point is looking for it.
Aradığın şeyi asla bulamazsın çünkü işin özü aramaktır.
- Exactly what is it you're looking for?
- Tam olarak ne arıyorsusn?
That is what you're looking for, isn't it?
Onları arıyordun, değil mi?
I'm not sure if this paper is what you wanted- - if I hit the social significance... or whatever you're looking for... but for what it's worth, thanks a lot.
Odevim istediginiz gibi oldu mu bilmiyorum. Toplumsal onem ya da istediginiz... diger noktalara degindim mi emin degilim. Ama sizin icin anlami varsa tesekkurler.
That's not, by any chance, what you're looking for, is it, boss?
Yine de aradığınız şeyin o olmasına hiç ihtimal yok, değil mi patron?
That's what you're looking for, is it?
Aradığın bu mu?
What is it you're looking to get for your daughter?
Kızınız için ne arıyorsunuz?
You mind telling me what it is we're supposed to be looking for?
Burada ne aradığımızı söyler misin zahmet olmazsa?
What is it you're looking for?
Neye bakıyorsun? Bir şey mi var?
- Tell me what it is you're looking for.
- Bana ne aradığını söyle.
What is it that you're looking for?
Bir isteğiniz mi var?
If I may ask, what is it you're looking for?
Ne aradığını sorabilir miyim?
When you work out what it is you're looking for, let me know.
Ne aradığına karar verdiğin zaman, bana haber ver.
What is it you're looking for, Tin, dark and handsome?
Aradığın nedir teneke, esrarlı, yakışıklı şey?
What is it you're looking for?
Siz ne arıyorsunuz?
Which means it's now time that you tell me what it is you're looking for.
Yani ne aradığınızı söylemenin vakti geldi.
What is it that you're looking for?
Beklentilerin neler?
What is it you're looking for, Mr Reyes?
Siz ne arıyorsunuz, Bay Reyes?
Malcolm, I'm not sure what it is you're looking for, but if you look at your contract, you'll see we're well within ourtimeline.
Ne aradığını bilmiyorum, Malcolm ama sözleşmene bakarsan, bizim, iş süresine uyduğumuzu görürsün.
So what is it that you're looking for?
Peki sen ne arıyorsun?
Oh, I know exactly what it is that you're looking for.
Oh, bunun için aradığınız tam olarak ne olduğunu biliyorum.
Now, what is it that you're looking for?
Senin aradığın ne?
Get used to it, Cohen,'cause this is what you're gonna be looking at for the next four years.
Buna alış Cohen, çünkü önümüzdeki 4 yıl boyunca böyle birşeye bakacaksın.
So, enough of the tiny tidbits of information. Not that we're ungrateful, but if you know what it is we're looking for, and as an Ascended being, I have to assume you do...
Minik bilgiler yeter artık, nankörlük gibi olmasın ama yükselmiş bir varlık olarak eğer aradığımız şeyin ne olduğunu biliyorsan...
But when you're looking at something that you do not want and you shout no at it you're actually not pushing it away. Instead, you're activating the very thought of what you do not want and now Law of Attraction is lining those things up for you also.
İstemediğiniz birşeye baktığınızda ve ona "Hayır!" diye bağırdığınızda onu uzaklaştırmaz, aksine onunla ilgili düşünceyi harekete geçirirsiniz ve bu defa çekim yasası o düşünceyle ilgili şeyleri önünüze sıralar.
What is it you're looking for?
Aradığınız nedir?
So what is it you're looking for?
Peki sen ne arıyorsun?
Do you have any idea what it is you're looking for?
Aradığının ne olduğuna dair bir fikrin var mı?
That is what you're looking for, isn't it?
Aradığınız bu, değil mi?
I hope you find what you're looking for tonight, because this waking moment, on this planet, is our one chance to make it happen.
Çünkü bu gezegen üstünde, bir uyanış yaşıyoruz ve hayallerimizi gerçekleştirmek için bir şansımız var.
- So it never occurred to you, before you drove an hour, to pick up the phone and call us, to see if we stocked { \ whatever the hell it is that } what you're looking for?
- Yani buraya bir saat araba sürmeden önce stoklarımızda aradığınız haltın olup olmadığını sormak hiç mi aklınıza gelmedi?
Maybe you want to tell us what it is you're looking for.
Belki bize ne aradığını söylemek istersin.
What is it that you're looking for me to say?
Benden söylememi istediğin şey nedir?
may i ask what it is you're looking for?
Ne aradığınızı sorabilir miyim?
What is it you're looking for?
Ne arıyorsunuz?
You're not telling us everything. If Jones is looking for Bell, then what does an energy cell and a truck coming from nowhere have to do with it?
Eğer Jones Bell'i arıyorsa o halde bir enerji hücresi ve nereden geldiği belli olmayan bir kamyonla mı bunu yapacak?
What is it you're looking for?
Aradığınız şey ne?
I'm not sure what it is you're looking for exactly, but...
Tam olarak ne aradığınızı bilmiyorum, fakat...
What is it exactly you're looking for?
Tam olarak aradığın nedir?
What exactly is it you're looking for?
Tam olarak ne arıyorsunuz?