What is it you want tradutor Turco
2,599 parallel translation
What is it you want me to do?
Benden ne istiyorsunuz?
What is it you want to do?
Yapmak istediğin nedir?
What is it you want to talk to us about?
Bizimle ne hakkında konuşmak istiyorsunuz?
What is it you want?
Ne istiyorsun?
What is it you want, Mr. Swede?
Ne istediğinizi öğrenebilir miyiz, Bay İsveçli?
What is it you want to say?
Söylemek istediğin nedir senin?
What is it you want to build?
Senin ortaya çıkarmak istediğin nedir?
Some of you do not know my story and that's quite normal to want to know what it is.
Birçoğunuz benim hikayemi bilmiyorsunuz ve bunu bilmek istemeniz oldukça normal.
Now, I want you to take this opportunity to show your friends and your family and your loved ones around the mural, and use it as an opportunity to explain what life is like inside Garingal.
Şimdi, bu durumu bir fırsata çevirip... ailenize ve sevdiklerinize duvar resminin etrafını gezdirin. Ve bunu Garingal'deki yaşamı anlatmak için... bir fırsat olarak kullanın.
What is it that you want?
İstediğiniz ne?
And what exactly is it you want me to do about this figment of your imagination?
Peki bu hayal ürünü durum için, tam olarak ne yapmamı istersin?
- The thing about when you enter into a greater period of social conflict, what you don't want is people promoting non-violence because that's going to disarm the people - - it's going to disarm the people in the face of an aggressive enemy, and in the face of hard social conditions.
Daha büyük bir sosyal çatışma sürecine girdiğinizde, istemeyeceğiniz şey şiddetsizlikten bahseden insanlar olacaktır çünkü, şiddetsizlik insanları silahsızlandıracaktır, bu insanları... saldırgan düşman ve katı sosyal şartlar karşısında silahsız bırakacaktır.
What I want you to do is I want you to say "it's showtime."
Tek yapmani istedigim "sov zamani" demen.
That is not what you want, is it?
Yoksa istediğin bu mu?
I understand you want to investigate what is it that the village yes ah can take me to you, Dr.
Anlaşıldı. O köye gidip araştırma yapmak istiyorsun sanırım. Aynen öyle.
What you want to do is you want to walk over to Broadway, grab the 1 or the 9 train, take it all the way downtown to South Ferry- - It's the last stop.
Yapman gereken Broadway'den aşağı inip 1 ya da 9 numaralı metroyla şehir merkezinden geçip güney feribotuna gitmek. Orası zaten son durak.
That is what you want the world to believe, isn't it?
Başkalarının inanmasını istediğin de bu değil mi?
That's not your lead in, is it? What do you want?
- Böyle giriş yapmayacaksın, değil mi?
It does suck. I don't want you kids to think this is what art is.
Sanatın bu olduğunu düşünmenizi istemiyorum.
What is it that they want you to tell'em?
Onlara ne söylemeni istiyorlar?
All I can think is that you want to impersonate him. But everyone knows what Jacob looks like, you'd never get away with it.
Lütfen bana az önce söylediğini, söylemedim de.
I don't know what it is you want from me.
Benden ne istediğini anlamıyorum.
What is it that you want?
İstediğin nedir?
If you want to put the past behind you, you should at least know what it is.
Eğer geçmişi arkanda bırakmak istiyorsan en azından içinde ne olduğunu bilmelisin.
I want you to attend. You can see what it is we do.
Sinifimiza katilip neler yaptigimizi görebilirsin.
Imagine you're given a space or just a piece of space and you want to learn about what it is, and, in particular, you may want to learn about what its dimension is.
Size bir uzay, ya da uzay parçası verildiğini düşünün, Ve onun ne olduğunu öğrenmek istiyorsunuz ve de özellikle, onun boyutu hakkında bir şeyler öğrenmek istiyorsunuz.
But what is it that you want?
Ne istiyorsunuz?
What exactly is it you want me to do?
Benden yapmamı istediğiniz tam olarak nedir?
What is it that you want?
Bilmeniz gereken bir şey var ve bekleyemez. İstediğin nedir? Hayır.
You don't know who it is or what they want.
Kim olduğunu ya da ne istediklerini bilmiyorsun.
You looked at the bylaws for a tactical reason, and I want to know what it is.
Yönetmeliklere baktım ve potansiyel bir dava olduğunu fark ettim. Yönetmeliklere bakmanın sebebi taktiksel bir şey ve ben taktiğinin ne olduğunu bilmek istiyorum.
Well, kip, I can't order you food if you don't tell me what it is that you want.
Ama Kip! Ne istediğini bilmiyorsan... senin için nasıl yemek siparişi verebilirim?
So what is it that you want to tell me?
Bana anlatmak istediğin şey ne peki?
Let's face it. Your lawyer is trying to put you in jail, where the Garcias can do what they want with you.
Avukatın seni, Garciaların sana istediklerini yapabilecekleri hapse sokmaya çalışıyor.
All right, Annabeth, now what is it that you want to tell us about that Dr. Hart?
Pekala, Annabeth Dr. Hart ile ilgili söyleyeceğin şey neymiş?
What is it you really want?
Nedir istediğin?
You want one, right? And what is it?
- Bir tane istiyorsun, değil mi?
What is it you really want?
Gerçekten ne istiyorsun?
But if this is the way you want to play it, the Attorney General has given me a broad mandate to uncover what went on.
Madem böyle oynamak istiyorsunuz Başsavcı, neler döndüğünü ortaya çıkarmam için çok geniş bir yetki verdi.
What is it you don't want me to see?
Görmemi istemediğin şey ne? - Dur!
You're obviously not doing this out of the goodness of your heart, so what is it that you want?
Bunu iyi niyetinden yaptığını sanmıyorum, o yüzden asıl amacın nedir?
If you want to give this kid its best chance, it's gonna be with someone who is ready, so know what that means.
Eğer bu çocuğa en iyi şansını sunmak istiyorsan hazır olan birisine verdiğinden emin olmak gerekiyor bu yüzden de bunun anlamını kavradığından emin ol.
Yeah, all he ever does is ask you what you want to do so he can shoot it down and tell you what he wants to do.
- Evet, tek yaptığı ne yapmak istediğini sorup yapmamak. Sonra da kendisi ne yapmak istediğini söylüyor.
And if walking away is what you want to be happy, then... It's gonna kill me, but I'll do it.
Ve mutlu olman için vazgeçmemi istiyorsan bu beni kahredecek, ama yapacağım.
What is it that you want, Mr. O'Shay?
Isteginiz nedir Mr. O'Shay?
You guys were arguing over whether or not you should tell me the truth about something, and I want to know what it is.
Bir konuda bana doğruyu söyleyip söylememeniz gerektiğini tartışıyordunuz ve ne olduğunu bilmek istiyorum.
It's not load-rated for what we're about to do, but I just want to prove to you why Ford is the ultimate truck.
Yapmak üzere olduğumuz şey için tam yüklü değil ama ben size Ford'un neden en iyi bir kamyonet olduğunu ispatlamak istiyorum.
If you look at the people, who are involved with restoring this Earth and stopping the damage and resisting the depredation and nurturing change, in reimagining, what it means to be a human being and if you're not optimistic, then you might want to get your heart checked, you know because there is an extraordinary, beautiful, gorgeus, fierce group of people in this world, who are taking this on.
Dünyayı onarma işindeki insanlara bakarsanız, zararı durdurma, hasara karşı durma, değişimi eğitme, insan olmanın ne demek olduğunu yeniden hayal ettiren ve eğer iyimser değilseniz, kalbinize baktırmazsınız, çünkü bu dünyada sıradışı, güzel, muhteşem, kızgın insan grubu var,
Before you die, I want you to know what it feels like when something you love is ripped away from you.
Siz ölmeden önce çok sevdiğin bir şeyin senden sökülüp alınmasının nasıl bir şey olduğunu tatmanı istiyorum.
Honey... honey, the reason you can't hold on to this idea of leaving is because it's not what you want.
Tatlım, bu ayrılma fikrinde bir türlü istikrar sürdürememenin sebebi asıl istediğin şeyin, bu olmamasından kaynaklanıyor.
I still want to astonish you about my understanding of what it's all about, how it is.
Hala sizi şaşırtmaya çalışıyorum neler geçtiğine dair kafamdan.