Whatever you think is best tradutor Turco
63 parallel translation
You do whatever you think is best from now on.
Şu andan itibaren nasıl uygun görüyorsan öyle yap.
You do whatever you think is best.
Ne istiyorsan onu yap.
Do whatever you think is best.
En iyisi olduğuna inandığın şeyi yap.
You do whatever you think is best, okay?
Sence en iyisi neyse onu yap, tamam mı?
Whatever you think is best.
Tamam siz nasıl isterseniz!
- Whatever you think is best.
- Nasıl istersen.
Whatever you think is best.
Siz ne düşünüyorsanız eminim en iyisidir.
But you gotta do whatever you think is best.
Ama doğru olduğunu düşündüğün şeyi yapmalısın.
I don't know, whatever you think is best.
Bilemiyorum, sence hangisi en iyisi ise.
I know you're gonna do whatever you think is best, but Adam and I just haven't been getting along.
Biliyorum, sen düşündüğün en iyisini yapacaksın ama Adam ve ben pekiyi geçinemiyoruz.
Okay, well, then, whatever you think is best.
Tamam, o zaman, senin için en iyisinin ne olacağını düşünüyorsan o.
Do whatever you think is best.
Sence en iyi olan neyse, onu yap.
Whatever you think is best.
Senin düşündüğün en iyisidir.
I think you oughta do whatever you think is best for you.
Bence senin için neyin en iyisi olduğunu düşünüyorsan onu yapmalısın.
Whatever you think is best.
Siz çok daha iyisini bilirsiniz.
I mean, do whatever you think is best, Chief.
Yani, neyi uygun görürseniz onu yapın, Şef.
Whatever you think is best.
Sen nasıl uygun görürsen.
Whatever you think is best, Director.
Siz nasıl uygun görürseniz müdürüm.
You do whatever you think is best, doctor.
Ne gerekiyorsa yapın doktor hanım.
- Whatever you think is best.
- Sen en iyisini düşünürsün.
Whatever you think is best.
Madem öyle istiyorsun.
Well, all right, dear, whatever you think is best.
Peki tatlım, sen hep en iyisini düşünürsün.
I just... You should do whatever you think is best.
Sence en iyisi neyse onu yapmalısın.
I also wanted to say that I'll do whatever you think is best for Leo.
Şunu da söylemek istiyorum, Leo için en iyisi ne olursa onu yapacağım.
I'll do whatever you think is best for the team.
Maaşımı sen ödüyorsun, takım için en iyisi ne diyorsan, onu yaparım.
We do whatever you think is best.
En iyisi ne dersen, biz onu yaparız.
Whatever you think is best.
En iyisini sen bilirsin.
Whatever you think is best, Ronchetta.
Hangisi daha iyi olur diyorsan Ronchetta.
After that you do whatever you think is best.
Ondan sonra en iyisinin ne olduğunu düşünüyorsan onu yap.
Scarlett, do whatever you think is best.
Scarlett, en iyisi neyse onu yap.
Whatever you think is best.
Sen en iyisini düşünürsün.
I know you'll do whatever you think is best.
En iyisi olduğunu düşündüğün şeyi yapacağını biliyorum.
Whatever you think is best.
- En iyisi olarak düşündüğün neyse öyle olsun.
All right, whatever you think is best, man.
Ne düşünürseniz düşünün dostlar.
Well, whatever you think is best for the book.
Kitap için en iyisi bu sanırım. Harika!
Whatever you think is best. Grandma's in the kitchen making lunch if you want to see her.
Önemli olan senin ne düşündüğün... görmek istersen, büyükannen mutfakta yemek yapıyor.
Yeah, whatever you think is best.
Tamam, sen en iyisini düşünmüşsündür.
Whatever you think is best.
En iyisini sen düşünürsün.
Just say whatever you think is best.
- Elinden gelenin en iyisini yap.
Whatever you think is best.
Sen nasıl istersen.
Whatever you think is the best
Siz en iyisini bilirsiniz.
Before we do anything, I think that it's only fair that half of whatever is in this box goes to my best friend, Hector Zeroni. Aw... you want to go halfsies? Well...
Bir şey yapmadan önce, sanırım kutuda ne varsa yarısını Hector Zeroni'ye vermek, yapılacak en adil şey olacaktır.
I know that guy I was with said "whatever," but I really think this is best, and something tells me you do, too. Geez, I don't know.
Yanımda olan adamın neler söylediğini biliyorum ama bence bu en iyisi ve sen de öyle düşünüyorsun.
Whatever you guys think is best.
Siz nasıl uygun görürseniz.
I know you were a math-a-magician or whatever in high school, but you really think this is the best use of your time right now?
Lisedeyken matematiğe kafan çalıştığını biliyorum ama şu anda bunu kullanmak için iyi bir zaman mı sence?
Whatever you think is best, cutie.
Dolby 5.1 mi yoksa DTS mi? Hangisinin daha iyi olduğunu düşünüyorsan onu, şirin şey.
Well, he wanted to reconnect with you, but you've said that that's not possible, and he wants Brandon to have money for college or whatever else you think is best.
Peki, sizinle tekrar beraber olmak istedi, ama siz dediniz ki, mümkün değil ve parayı Brandon'ın almasını istiyor, okul masrafları için veya sizce en iyisi neyse.
But I do think it's for the best that everyone knows, and I'm sure whatever's going on with you is not that big of a deal.
Ama herkesin bilmesi en iyisi olur ve eminim ki bu durumun... Ve farklı olduğun için herhangi birimiz sana kendini kötü hissettiriyorsak... Ve farklı olduğun için herhangi birimiz sana kendini kötü hissettiriyorsak...
You are to do whatever I think is best.
Sen benim en iyi dediğim şeyi yapacaksın.
You're welcome to wait here with me, run whatever kind of interference you think is best, but I'm here.
İstersen burda benimle bekleyip, istediğin bütün önlemleri alabilirsin, ama ben burada kalıyorum.
I think whatever's best for you is best for your son.
Bence senin için uygun olan her şey oğlun için de uygundur.