Wheatgrass tradutor Turco
62 parallel translation
And a cup of wheatgrass juice.
Ve bir fincan buğday filizi suyu.
But it's all wheatgrass juice and pumpkin seeds now.
Artık yiyip içilenler tatsız tuzsuz şeylerdi. Bıktım.
What does this kid live on, wheatgrass?
Bu çocuk neyle besleniyormuş? Buğdayla mı?
I think the wheatgrass... has finally gone to Higgins's head... for putting you on the team.
Seni bu ekibe verdiğine göre, galiba buğday filizi Higgins'in başına vurmuş.
Homemade granola, wheatgrass juice, soy-chicken taco.
Hayır, onu annem hazırladı. Ev yapımı kahvaltılık gevrek buğday suyu, soya ve tavuklu "taco".
He always gives me a free wheatgrass shooter and chuckles when I gag.
Bana hep bir bardak bedava buğday filizi suyu verir ve öğürmeme güler.
I remember making wheatgrass mousse with buckthorn brew and sun-dried sunflower seeds for her.
Hatırlıyorum, ona saatlerce uğraşıp, havada kurutulmuş ayçiçeği çekirdekli kırk kilit ezmesi yapmıştım.
Raspberry-mango-banana with a shot of wheatgrass.
Ahududu, mango, muz.
Carrot celery and wheatgrass for me, thank you.
Havuç, kereviz ve buğday çimi karışımı içecek benimkisi.
- Is that wheatgrass on your breath?
Senin ağzın kepek mi kokuyor?
- That has wheatgrass in it.
- İçinde buğday otu var.
of wheatgrass.
servisi yapıyoruz.
Business has not been this good since we stopped serving wheatgrass pizza.
Buğdaylı pizza yapmayı kestiğimizden beri İşlerimiz bu kadar iyi gitmemişti
Wheatgrass, psyllium, flaxseed oil, protein powder
Buğday çimi, bitki tohumu, keten tohumu yağı, protein tozu.
Hold the wheatgrass.
İçine ot koyma.
Banana-guava, hold the wheatgrass?
Bana-guava, ot koyma.
I brought you some wheatgrass to help build your immune system.
Bağışıklık sistemini güçlendirir diye sana buğday çimi aldım.
You ought to try yoga, and wheatgrass and colonics.
Yogayı, buğday yağını ve kolikleri denemelisin.
And she wants to know if we like wheatgrass.
Buğday sevip sevmediğimizi öğrenmek istemiş.
You know, I think that I will get some wheatgrass after all.
Bence, bunlardan sonra gidip biraz buğday alacağım.
She had her eye on that wheatgrass since we came in.
Geldiğimizden beri buğdaylarda gözü vardı.
How about a shot of wheatgrass juice?
Veya bir bardak buğday çimi suyu?
Wheatgrass with spirulina.
Mavi alg, sulu.
Tempeh and wheatgrass... and all I ever wanted was peanut butter.
Tempeh ve buğdayçimi ama benim tek istediğim fıstık ezmesiydi.
Hey! I notice no one's eating the gluten-free wheatgrass cake.
Kimsenin çimenli pastamdan yemediğini fark ettim.
This woman starved her baby to death feeding it wheatgrass.
Zanlı kadın bebeğini buğdayla beslemeye çalışırken açlıktan öldürmüş.
See, the great thing about B.M.S... There's no pressure to drink, and they offer healthy alternatives like wheatgrass - and vegetables.
Bak, BMS'in en güzel yanlarından biri de kimse seni içmeye zorlamıyor ve böyle sağlıklı alternatifler sunuyorlar, çim suyu sebzeler falan.
Wheatgrass, lysine, and almond milk.
Buğday, lizin ve badem sütü.
One banana blueberry soy wheatgrass whey protein smoothie
Muzlu, ahududulu, soyalı, buğday çimi protein karışımı... -... geldi.
Guys, Bernie blended up some Wheatgrass.
Bernie buğday çimi suyu hazırlamış millet.
And that, of course, is our wheatgrass.
Ve, tabii ki, bizim wheatgrass.
Tequila shots replaced with wheatgrass shots.
Tekila kadehleri yerini buğday çimi bardaklarına bıraktı.
I got whey protein, pure wheatgrass, and seaweed extract in here.
Peynir altı suyu proteini, buğday çimi ve deniz yosunu özü koydum içine.
That tastes better than wheatgrass.
Tadı buğday lapasından iyidir.
You haven't touched your mulberry leaves or the wheatgrass.
Dut yapraklarına dokunmamışsın bile. Buğday çimlerine de.
Come on. You haven't touched your mulberry leaves or the wheatgrass.
Dut yapraklarına ve buğday çimine dokunmamışsın.
Have you not been eating those wheatgrass honey squares I sent?
Yolladığım ballı buğday çiminden yemedin mi yoksa?
Now go upstairs and finish composting the wheatgrass tailings, okay?
Şimdi yukarı çıkıp buğday çimini gübrelemeyi bitir tamam mı?
Wheatgrass!
Yeşil buğday!
Wheatgrass?
Yeşil buğday?
What do you say, after work, you, me, whiskey, wheatgrass, Cranium?
Ne dersin, işten sonra sen, ben, viski, çimensuyu, Cranium?
Don't worry, I won't try to get you to take shots of wheatgrass.
Endişelenme, seni buğday çimeni falan alman için zorlamayacağım.
Wheatgrass shot type of thing?
Shotlık buğday çimi falan mı?
- That's wheatgrass.
- O buğday çimi.
Look, you're the owner of the Wheatgrass.
Buğdayçimi'nin sahibisin.
It's a wheatgrass shake for the massive bags under your eyes.
Göz altlarındaki torbacıklara iyi gelecektir.
Wheatgrass...
Buğday çimeni...
He cured this woman's ovarian cancer by giving her wheatgrass douches.
Bugday çimi igneleri yaparak kadinin tekinin yumurtalik kanserini iyilestirmis.
Here's your pressed beet green apple wheatgrass ginger juice with a soy protein power boost.
İşte, soya proteini takviyeli pancar, elma, buğday çimi ve zencefil aromalı içeceğin.
Wheatgrass?
Buğday filizi?
Wheatgrass shake? God, no.
- Buğday çimi suyu içer misin?