When it comes to you tradutor Turco
1,549 parallel translation
Come on everybody, when it comes to you, say your names.
Hadi millet, size geldiğinde, isimlerinizi söyleyin.
Mariska's always had a soft spot when it comes to you.
Masirka'nın konu sen olunca hep biraz zaafı oluyor.
It's hard being the only man around here. Do you have to leave when Mama comes?
Caspian Hastalığı yüzünden ölenlerin sayısı 107'ye ulaştı.
See, us thumb-slummers and box-jumpers, we get a little peckish when it comes to cars, you know?
Biz otostopçular, tren bedavacıları, iş arabalara gelince heyecanlanırız.
I am merely requesting that when it comes to my students you conform to the prescribed disciplinary practices.
Sizden sadece öğrencilerim söz konusu olduğunda önerilen disiplin yöntemlerini uygulamanızı rica ediyorum.
Not when it comes to the people that really love you.
Bu insanlar seni gerçekten seviyorken izin vermemelisin.
Well, when it comes to farting, Uncle Bruno, you should know.
Evet, bıktırma konusunda Bruno amca, senden daha iyisi yok.
You know for all that pirates are clever clogs, we are unimaginative law when it comes to naming things.
Korsanların zeki olduğu söylense de bir şeylere isim takmada pek iyi değiliz.
And you don't even have to be there when it comes out all covered in...
O şeyle sarılı olarak çıktığında orada olmana bile gerek yok.
There comes a time when you have to lead your life, Sara, not just follow it.
Hayata yön verme zamanın gelecek Sara onu sadece izlemeyeceğin zamanlar.
I assure you, ladies and gentlemen, no matter what the others promise to do, when it comes to the showdown, they won't be there.
Bayanlar ve baylar, sizi temin ederim ki başkaları ne vaatte bulunursa bulunsun sözün bitip icraatın başladığı yerde onları göremeyeceksiniz.
So, uh... what do... what do you believe in when it comes to abstinence?
Peki... sen... sen erken cinsel ilişki konusunda neye inanıyorsun?
Well, I guess there comes a point, you see, when you reach a certain age and you're in Jersey, or someplace just like it, and... you stop trying to figure it all out.
Sanırım şöyle bir şey. Belli bir yaşa geldiğinde... ve Jersey'de olduğunda... ya da onun gibi bir yerdeyken... ve... birdenbire anlam aramayı bırakacaksın.
Reuben, when it comes to Willy Bank, you can't rely on contracts.
Reuben, söz konusu Willy Bank ise, anlaşmalara güvenemezsin.
But when it comes to the person you're spending the rest of your life with, you want a bit of a sting.
Ama konu ömrünüzün geri kalanını birlikte geçireceğiniz kişiye gelince, birazcık acı istiyorsunuz.
You live in that big apartment, you enjoy all this but when it comes time to fight- -
Sen şu büyük apartmanda yaşıyorsun,... bütün bunlardan zevk alıyorsun fakat savaşma zamanı geldiğinde..
When it comes time to be a man, you feel you shouldn't have to go.
Erkek olma zamanı geldiğinde,... gitmemen gerektiğini hissediyorsun.
You know, I love Nora, but she has no insight when it comes to men.
Bilirsin, Nora'yı severim. Ama iş erkeklere gelince çok saf kalıyor.
- When it comes to that, you give impression, like that...
Benim ilgimi çekiyorsun...
When it comes, you're going to be mighty surprised.
O gün geldiğinde, çok şaşıracaksın.
They hate you because you can't be trusted not to use it against me when it comes to sharing custody of our child.
Güvenilmez olduğun için senden nefret ediyorlar. İş velayeti paylaşmaya gelince bana karşı bunu kullanma.
You've got to admit it though, the woman is an artist when it comes to that Singer machine.
Ama kabul et, kadın dikiş makinesiyle harikalar yaratıyor.
Honestly, though, mate, what are you going to do when the knickers come off and it comes at you, eh?
Doğru söyle, dostum, külot aşağı inip de o şey sana doğru gelmeye başlayınca ne yapacaksın, ha?
Look, Ari, everyone knows you're a god when it comes to making your clients rich, but guess what?
Bak, Ari, Herkes müşterilerini zengin yapmada Tanrı gibi olduğunu bilir, ama tahmin et ne?
I'm here because this is my home now and because when the darkness comes it's good to know you're standing in the one place where the lights are always on.
Buradayım çünkü burası artık benim evim ve çünkü karanlık geldiğinde ışıkların her zaman açık olduğu tek yerde bulunduğunu bilmek güzel.
But when it comes to actually doing something, you prove that all you care about is bitch-slapping a guy who refused to kiss your ass!
Ama iş gerçekten birşeyler yapmaya geldiğinde.... Umrunda olan tek şeyin... k.çını öpmek istemeyen birinin hayatını mahfetmek istediğini kanıtladın.
And usually they're the first ones to take a big step back when it comes time for volunteers. Are you recruiting me?
- Ve genelde, görevden geri kaçarlar.
But God, you are such a loser when it comes to men.
Ama, Tanrım, konu erkekler olunca tam bir ümitsiz vakasın.
I need you two at the airport to sign for that, uh, mummy thing when it comes in personally. Okay?
Mumya hakkındaki şeyleri getirip imzalatmanızı istiyorum, tamam mı?
I just got to the point where I can say Mike's name without crying, and I don't want to get caught up in what Patricia and Dr. Phil call "The Hero Syndrome." It's when somebody comes along and they help you out, and just'cause they were being nice, you fall for'em, and... you're just being nice.
Biri gelip sana yardım ettiğinde sırf iyi olduğu için ona âşık olursun ve sen sadece iyi birisin.
But you see how high passions run when it comes to Cuba's future.
Konu Küba'nın geleceği olunca, herkes elinden gelenin fazlasını yapıyor.
I know you give you all when it comes to matt.
Konu Matt olunca elinden geleni yaptığını biliyorum.
Now, when it comes to papers, I'm guessing that some of you, of course, will be asking me for an extension.
Şimdi ödevler konusunda bazılarınızın ek süre isteyeceğini tahmin ediyorum.
Boy, when it comes to Mike, there's no one you won't betray.
Mike'ı görmeye gittiğinde ihanet edilenin tek o olmadığını söyle.
But, God, you are such a loser when it comes to men.
Ama konu erkekler olunca, tam bir ümitsiz vakasın.
You may look like me but you take after your mom when it comes to the boys, now, don't you?
Bana benziyor olabilirsin ama konu erkeklere gelince annene çekiyorsun artık, değil mi?
Clark, when it comes to the Luthors, you can't trust anything, okay?
- Clark! İş, Luthor'lara gelince, hiçbir şeye güvenemezsin.
You know what? When it comes to this family you'll go 10 rounds just to satisfy some deep damn insecurity because you didn't go to college.
Konu bu aileye geldiğinde, kendine olan güvensizliğini tatmin etmek için canın çıkıyor.
See, when you purchase a song from the Mystx-Trax website, it comes from a server farm allowing Mystx-Trax to record the purchase.
Mystx-Trax sitesinden bir şarkı alınca bir sunucu çiftliğinden iner. Bu da Mystx-Trax'in satışları kaydetmesini sağlar.
You've always let me know that when it comes to food, you're the boss.
- Bana hep söylemişsindir.
I've thought about it, and I want you to know that when the time comes, I'll respect whatever decision you make regarding your future with us.
Düşündüm de, bilmeni isterim ki zamanı geldiğinde, bizimle beraber kalıp kalmamakla ilgili vereceğin her karara saygı duyacağım.
And then when April comes to visit in the summer, you know, take it out on little trips.
April yazın ziyarete geldiğinde küçük seyahatlere çıkarız.
They're very keen to place a bet and that, but they're not so forthcoming when it comes to squaring it with the bookie, if you get my drift.
Bahis için çok hevesliler, ama bahisçilere ödeme yapmak gerekiyor. Eğer bana soracak olursan...
But, when it comes right down to it, he's just like you.
Ama işin dibine kadar indiğinde,... aynen senin gibi.
But when it comes to a guy that you've worked with for three years, had sex with, spent the night with... You telling me you feel nothing?
Ama üç senedir birlikte çalıştığın, seviştiğin, geceyi birlikte geçirdiğin birine sıra gelince....... bana birşey hissetmediğini mi söylüyorsun?
Sick as it is, I can see crashing a plane, but why would you want to be there when it comes down?
Uçağın kazasını görebilecek kadar hasta,... ama neden uçağın düşmesini orada bekleyesin ki?
When I'm working a case, information like this comes to me as soon as you get it.
Bir dava üzerinde çalışırken, bunun gibi her tür bilgi, ilk bana gelecek.
oh, and just so you know, you're--you're pretty much a--an amateur when it comes to losing game night.
Ve sadece bil diye, oyun gecesini kaybetmek konusunda oldukça amatörsün.
You gotta hand it to them, when it comes to money...
Haklarını vermemiz lazım, iş paraya geldi mi..
Look, we can cut corners all you want, but I am not gonna skimp when it comes to my dog.
Bak istediğin şekilde tasarruf yapabiliriz ama köeğimin ihtiyaçlarından kesmeyeceğim.
I know you really like this girl, but when it comes to this office, it's her or me!
Bu kızdan çok hoşlandığını biliyorum ama konu işe gelince ya o ya da ben!