When were you going to tell me tradutor Turco
130 parallel translation
When were you going to tell me?
Bana ne zaman söyleyecektin?
So when were you going to tell me?
Bana ne zaman söyleyecektin?
When were you going to tell me that you're dating Chip?
Chip'le buluşacağını bana ne zaman söyleyecektin?
And when were you going to tell me about this?
Peki bu konudan bana ne zaman bahsedecektin?
And when were you going to tell me?
Bana ne zaman söyleyecektin?
When were you going to tell me about your fucked-up marriage?
Bana lanet olası evliliğin hakkında ne zaman bir şeyler anlatacaksın?
When were you going to tell me?
Ne zaman söyleyecektin?
When were you going to tell me about the slipfighter Locked up in your hold?
Kilit altında tuttuğun savaşçıdan bana ne zaman bahsedecektin?
- When were you going to tell me?
- Bana ne zaman söyleyecektin?
And when were you going to tell me... that you've contracted a serious illness?
O zaman çekmekte olduğunuz ciddi hastalıktan... bana ne zaman bahsedektiniz?
- Sandy, when were you going to tell me?
- Bana ne zaman söyleyecektin?
But I didn't know what- - when were you going to tell me?
Ama ne yapacağımı- - Bana ne zaman söyleyecektin?
I just found that out this morning. When were you going to tell me?
Bana ne zaman söyleyecektin?
So when were you going to tell me your real plans?
Asıl plânlarını bana ne zaman söyleyecektin?
When were you going to tell me?
Bana ne zaman anlatmayı planlıyordun?
When were you going to tell me about it?
Ne zaman anlatacaktın?
Excuse me. When were you going to tell me about this anonymous complaint?
Bu isimsiz şikayetten bana ne zaman bahsedecektin?
So, when were you going to tell me?
Ee, bana ne zaman anlatacaktın?
So when were you going to tell me, after she grew up and went to college, and got married and had children of her own?
Ne zaman söylemeyi düşünüyordun? Bebek büyüyüp, üniversiteye gidip, evlenip, kendi çocukları da olduktan sonra mı?
When were you going to tell me this?
Bunu bana ne zaman söyleyecektin?
And when were you going to tell me?
Bunu ne zaman söylemeyi düşünüyordunuz?
- When were you going to tell me?
- Bana ne zaman söyleyecektiniz?
When were you going to tell me you changed your entire career path?
Kariyer rotanı tamamıyla değiştirdiğini bana ne zaman söyleyecektin?
When were you going to tell me, Jeremy?
Bana ne zaman söyleyecektin, Jeremy?
And when were you going to tell me this?
Bana bunu ne zaman söyleyecektin?
When were you going to tell me about this?
Peki bunu bana ne zaman söyleyecektin?
- When were you going to tell me?
- Bana ne zaman anlatmayı düşünüyordun?
- When were you going to tell me?
- Ne zaman bana söyleyecektin?
- When were you going to tell me? I gotta find out about it like this?
Bunu böyle mi öğrenecektim?
- When were you going to tell me about this?
- Bana ne zaman söyleyecektin?
When were you going to tell me you wouldn't be there for the children and me?
Bana benim ve çocuklar için orada bulunmayacağını ne zaman söyleyecektin?
When were you going to tell me about your little event?
Ne zaman sizin şu küçük olaydan bana bahsetmeyi düşünüyordunuz?
When were you going to tell me, Doc? Soon.
- Bana ne zaman söyleyeceksin Duck?
Believe me when I tell you I just thought they were going to lean on him a bit. I never thought he'd get knocked off.
İnanın bana, o sırada zannettim ki onu azıcık hırpalayacaklar.
You were going to tell me about an incident when Winnie Wainwhisle finds something for you.
Bana Winnie Wainwhisle'ın sizin bir şeyinizi bulduğu bir olayı anlatacaktınız.
- When were you going to tell me? - Tell you what?
- Neyi söyleyecektim?
When were you going to tell me?
- Ne zaman söyleyecektiniz bana?
When exactly were you going to tell me, Holly?
Tam olarak ne zaman söyleyecektin?
- And you were going to tell me this when?
- Bana bunun ne zaman olduğunu söyleyecektin.
And you were going to tell me this when? Sorry.
Ne zaman söylemeyi düşünüyordun?
When exactly were you going to tell me about...
Bunu bana ne zaman söylemeyi...
But you try one time to tell me who I should be sleeping with, and you and I are going to go round and round the way we did when we were little.
Ama bir kez bile bana kiminle yatacağımı söylemeye çalışırsan sen ve ben, küçükken döne döne yaptığımız o oyunu oynarız.
I couldn't stand it when you wouldn't be able to tell me where you were going or what you were doing. And now, every once in a while, I catch Grant looking at me the same way.
Sen ve ben beraberken, nereye gittiğini veya ne yaptığını bana söyleyememene dayanamıyordum ve, şimdi, o kadar zamandan sonra, Grant'ın da bana aynı şekilde baktığını görüyorum.
Just curious, but when exactly were you going to tell me that our daughter saw a woman burn herself to death in a dream?
Sadece merak ediyorum, ne zaman, kızımızın, rüyasında kendini yakan bir kadını gördüğünü söyleyecektin?
And you were going to tell me about this when? When the deal was done.
Peki bunu bana ne zaman söyleyecektin?
Which you were going to tell me when?
Ne zaman bana anlatmayı düşünüyorsun?
When were you going to tell her about me?
Benden ne zaman bahsetmeyi düşünüyordun?
When you were little... up to almost six years old, you would tell your dad and me stories about what was going to happen...
Ufakken hemen hemen 6 yaşlarındayken babana ve bana, neler olacağına dair hikayeler anlatırdın.
And by the way, when the hell were you going to tell me?
Bu arada bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun?
But please, please tell me that you meant it when you said You were going to have somebody watching her.
Ama lütfen onu izlesin diye birini gönderdiğini söylediğinde bunda ciddi olduğunu söyle.
What I care about is what you were going to tell me at the dance- - you know, when you were coming up to talk to me before the whole mix-up with my sister-girl.
Umrumda olan bana o gece ne söyleyeceğindi. Hani bana geliyormuşsun, Kız kardeşimle görüp yanlış anlamadan önce.