Where's the tradutor Turco
42,739 parallel translation
A swordbill's extraordinary beak, however, enables it to reach the places that others can't the top of this flower, where the sweet nectar is produced.
Ancak bir kılıçburunun sıra dışı gagası başkalarının uzanamadığı yerlere onun uzanmasını sağlar. Örneğin bu çiçeğin tatlı nektarının üretildiği üst kısmı.
He's travelled ten miles to be here because the pools where he's come from have already dried up.
Buraya 15 kilometre öteden geldi çünkü geldiği yerde havuzlar kurudu.
The FAO are on a mission to eradicate the plagues decimating crops across Madagascar, and if anyone knows where the locusts are, it's the local expert, Hasibelo.
GTÖ, Madagaskar'daki ekinleri kırıp geçiren salgınları yok etme görevi için burada ve çekirgelerin yerini bilen biri varsa o da yerel uzman Hasibelo.
Next time, we journey to the world's great plains, where spectacular gatherings of wildlife cope with extreme change and surprising creatures survive in unexpected ways.
Sonraki bölümde dünyanın büyük ovalarına gidiyoruz. Olağanüstü birlikteliklerin yaşandığı vahşi hayatın uç değişimlerle baş ettiği ve şaşırtıcı canlıların beklenmedik yollarla hayatta kaldığı yerlere.
It was a surprising revelation that it was in cities where the film crews had some of their most extraordinary encounters with wild animals.
Ne garip bir keşiftir ki film ekiplerinin vahşi yaşam hayvanlarıyla yaşadığı en sıra dışı karşılaşmalar şehirlerde gerçekleşti.
- So where's the kid now?
- Peki çocuk şimdi nerede?
Her petit mal seizures have increased in intensity and frequency to the point where she no longer can function in her daily life.
Hafif sara nöbetleri zamanla sıklığını ve şiddetini arttırdı. Günlük hayatını sürdüremeyecek noktaya geldi.
Where's the boy?
Çocuk nerede?
Yeah, it's where Andy and Red go at the end of Shawshank.
- Shawshank'in sonunda Andy ve Red oraya gidiyordu.
It's everything you need to know about Glint Enterprises and our cover-ups... who's involved, where the money went.
Glint Girişimcilik, gizli işlerimiz işin içindekiler ve paranın nereye gittiği hakkında bilmen gereken her şey.
And we can see a partial answer to that in Faustina's bid to Avidius Cassius, where she thought maybe she would be able to retain her position in the Empire, perhaps even as his wife.
Faustina'nın Avidius Cassius'a olan davetinde bunun kısmi cevabı görülüyor. Böylece imparatorluktaki pozisyonunu koruyabileceğini düşündü. Hatta belki karısı olurdu.
It's not like dealing with the Persian Empire, where you're just dealing with one government, one army.
Pers İmparatorluğu'yla uğraşmak gibi değildi. Bir devlet ve bir orduyla uğraşmıyordunuz.
Then that's where you stick the knife.
O hâlde bıçağı oraya sokacağız.
Commodus orders his sister to the Island of Capri, more than 100 miles from Rome... where she's forced to live in exile.
Commodus, kız kardeşinin Roma'dan 150 kilometre kadar uzaktaki Capri adasına gönderilmesini emretti. CAPRI
Where's the mermaid?
- Denizkızı nerede?
Yeah, they're gonna do that thing where you spin a guy around a bunch of times, you get him good and dizzy, and then you tie him to a tree for the weekend.
Adamı birkaç kez döndürüp iyice sersemleştirdikten sonra hafta sonu boyunca ağaca bağlayacaklarmış.
A caddy at the country club where I work knows this dog track in Hindsdale.
Çalıştığım golf kulübündeki yardımcılardan birinin Hindsdale'de bildiği bir köpek yarışı var.
Unfortunately for you, the soles scuff, so I quite literally followed your footprints over to Mr. Pereya's workstation where, judging by the copious scuffage, you've been a very busy bee.
Ne yazık ki sizin için, tabanlara zarar veriyor, Böylece ayak izlerinizi tam anlamıyla izledim Bay Pereya'nın iş istasyonuna
Then where's the bankbook?
O halde nerede o cüzdan?
That's where we consume the crystal.
Kristali tüketiyoruz.
It's given me a snapshot of where your group's leadership was at the precise moment a member of Los Espectros was gunned down last night.
Bana bir anlık verildi. Grubunuzun liderliğinin kesin olarak nerede olduğu Los Espectros üyesi dün gece öldürüldü.
That "X" is where the doctor's name's supposed to be.
"X", doktor adının olması gerektiği yerdir.
That's the pharmacy where Banks filled the prescription.
Bankaların reçeteyi doldurduğu eczane budur.
Blood spatter on the cabinet supports that it was closed at the time of the shooting before being opened, where the blood dripped down onto the floor here.
Pedleri toplamak için. Dolabın üzerindeki kan sıçraması, kapatıldığını destekliyor Çekim anında
So where's the gun now?
Silah şimdi nerede?
Todd Fisher, the addict who helped you, gave us the name of the hotel where he dropped you off.
Todd Fisher, sana yardım eden bağımlısı, Bize bıraktığı otelin adını verdi.
The moment the number 17 on the implicitly ladden spam text is seen Thus a condition is presented where hypnosis can take place.
17 sayısı telefonun ekranında spam olarak göründüğü an böylelikle hipnozun gerçekleşme şartları sağlanmış oluyor.
In Shin An ( county )'s Docho Island, Yeosu's Geomoon Island, Incheon's Jeongmoon the places where the mermaids frequent, tell the elders, there is but one answer :
Docho Adası, Geomoon Adası ve Jangbong Adası. Denizkızlarının yaygın olduğu yerlerdeki ihtiyarlara sordum ve tek bir cevap aldım.
If it's not in the ground, where?
Nerede yaşıyorlar peki?
Behind this comfortable life, is a nuclear power station where the lights will never go out.
Bu rahat hayatın arkasında ışığı hiç sönmeyecek nükleer enerji santrali bulunmaktadır.
If it's the southeastern region, then it's Ulsan, where the Munsan Industrial Park is.
Güneydoğu bölgesiyse o zaman Munsan Sanayi Bölgesi'nin olduğu Ulsan.
That's where they drank their ale and did the bulk of their planning.
Biralarını burada içip planlarının çoğunu burada yaptılar.
When employees open attachments, a code automatically downloads... giving the gang control over that computer and an entry point into the bank's network... where they target staff who administer the cash transfer, and ATM systems.
Çalışanlar eklentileri açtığında bir kod otomatik olarak indiriliyor. Çeteye o bilgisayarı yönetme imkanı ve bankanın ağına giriş kapısı açıyor. Burada para transferi ve ATM sistemlerini yöneten personel hedefleniyor.
Where London's diamond center is being targeted by a crack team of robbers... the Grandad Gang.
Londra'nın elmas merkezinin hırsız takımı Büyükbaba Çetesi tarafından hedef alındığı yer.
They dropped down the shaft to the basement... where they forced open a metal shutter... disabling the alarm system and cutting power to an iron security gate.
Asansör boşluğundan bodruma indiler. Orada metal bir perdeyi zorla açtılar. Alarm sistemini devre dışı bıraktılar ve demir güvenlik kapısının elektriğini kestiler.
Where's the other uncle?
Peki ya Koridorun Sonundaki Amca?
I'm going home. That's where the phone is.
- Evde telefon var, evde.
People know it as "The Night Watch", but it's titled "The Militia Company of Captain Frans Banning Cocq". Where should I hang this?
Çoğunluk tarafından "Gece Bekçileri" olarak bilinir ama değil aslında "Frans Banning Cocq ve Willem van Ruytenburch" olan bu resmi nereye asayım?
Where's the amulet?
Tılsım nerede?
Where's the real Enrique, you filthy rugrat?
Gerçek Enrique nerede seni pislik velet?
Where's the bridge?
Köprü nerede?
If you can find out where the bridge is, then it is goodbye, Mr. S.
Köprünün yerini öğrenebilirsen Bay S'e güle güle diyebiliriz.
- Where's the bridge?
- Köprü nerede?
To the guts, where the juices break it down into a bubbling nasty soup.
Bağırsaklara, sıvıların fokurdayan kirli bir çorbaya dönüştüğü yere.
Tell me where's the key to Trollmarket, and I'll let you live!
Bana Trol Meydanı'nın anahtarının yerini söyleyin, ben de yaşamanıza izin vereyim!
It's possible. After seeing the movie The Admiral : Roaring Currents, I had a dream where I was Admiral Yi in it.
Olabilir, ben de Amiral filmini izledikten sonra Amiral Yi olduğumu görmüştüm.
She's not even near the library where she followed me... to Canada for the first time.
Kanada'ya ilk defa peşimden geldiği kütüphanede de yok.
She's not near the park where she summoned me for the second time.
Beni ikinci defa çağırdığı parkın oralarda da yok.
Where's the luggage? I thought you were on your way home.
Eve gitmiyor muydun sen?
Always on the left-hand side of the road'cause that's where I'll be looking.
Her zaman yolun sol tarafına yaz çünkü ben o yöne bakıyor olacağım.
- Where's the Guardian?
- Muhafız nereye kayboldu?
where's the food 36
where's the party 30
where's the money 275
where's the beef 28
where's the dog 25
where's the fun in that 85
where's the boy 85
where's the bathroom 87
where's the key 78
where's the love 28
where's the party 30
where's the money 275
where's the beef 28
where's the dog 25
where's the fun in that 85
where's the boy 85
where's the bathroom 87
where's the key 78
where's the love 28