Where are you gonna go tradutor Turco
220 parallel translation
- Where are you gonna go?
- Nereye gideceksin?
Where are you gonna go?
- Nereye gideceksin?
Come on. Where are you gonna go?
Yapma, nereye gideceksin?
Where are you gonna go, Angie?
Nereye gideceksin, Angie?
Where are you gonna go from here?
Buradan nereye gideceksin?
Where are you gonna go?
Nereye gideceksin?
Where are you gonna go?
Nereye gideceksin ki?
Well, then, where are you gonna go?
Peki, o zaman, nereye gideceksin?
So, where are you gonna go? Go where?
Şimdi nereye gideceksin?
Where are you gonna go?
Nereye gideceksiniz?
- Where are you gonna go?
- Nereye gideceksin, Sherrif?
Where are you gonna go?
Nereye gitmeyi düşünüyorsun?
- So where are you gonna go?
- Peki şimdi nereye gideceksin?
- Where are you gonna go right now?
- Peki şimdi nereye gidiyorsun?
- Where are you gonna go when you leave here?
Buradan ayrılınca nereye gideceksiniz?
Where are you gonna go?
Nereye gitmek istiyorsun?
And where are you gonna go?
Nereye gideceksin peki?
Where are you gonna go, Bernie?
Peki nereye gideceksin Bernie?
But where are you gonna go?
Fakat nereye gideceksin?
Where are you gonna go when your mothers get sick? !
Anneleriniz hastalandığında nereye gideceksiniz?
- So where are you gonna go?
- Ne yapacaksın?
Well, where are you gonna go, man?
Peki, nereye gideceksin?
So where are you gonna go?
Nereye gideceksin?
Oh, Hailey, where are you gonna go?
Hailey, nereye gideceksin?
Where are you gonna go?
Ne yapmaya gidiyorsun?
- Now where are you gonna go?
Şimdi nereye gideceksin bakalım?
Where are you gonna go?
Tamam, nereye gidiyorsun?
So where are you gonna go?
Ne yapacaksın?
- So where are you gonna go?
- Nereye gideceksin?
So where are you gonna go?
Peki nereye gideceksin?
Where are you gonna go to next?
Şimdi nereye gideceksin?
- Wait, where are you gonna go?
- Bekle, gideceksin?
So where are you gonna go now?
Şimdi nereye gideceksin?
- But where are you gonna go?
- Ama sen nereye gideceksin?
Okay, and where are you gonna go?
Tamam, sen nereye gideceksin?
- Where are you gonna go?
- Nereye gitmeyi düşünüyorsun?
I don't know where you're aimin'to go when you leave us, Jesse, or what you plan on doin'once you get there but, whatever it is, you ain't gonna be no better off than you are now.
Nereye gideceksin ve bizi ne zaman terkedeceksin ya da gittiğin yerde ne yapacaksın, bilmiyorum, Jesse ama ne olursa olsun, şu anki durumundan daha kötü olmazsın.
WHAT ARE YOU GONNA DO WHEN YOU GET WHERE YOU GO?
Nereye gidersen git, ne iş yapacaksın?
Now that this is over, you're gonna go to a better place... where Mom and Dad are waiting for you.
Her şey bittiğine göre Daha iyi bir yere gideceksin Anne ve babamın seni beklediği yere.
So, basically, it's a good idea, but the only problem is... you never know exactly where your body parts are gonna go, you know?
Temelde güzel fikir, tek problem vücut parçalarının nerelere gideceğini bilememek, değil mi?
Where are you gonna go?
- Sen nereye gideceksin?
Where are you gonna go?
- Nereye gideceğiz?
But if you go crying to Tony Soprano one more time if you open your mouth I'm gonna send your arms where your legs are.
Ama eğer gidip Tony Soprano'ya bir daha ağlarsan eğer ağzını açarsan kollarını da bacaklarının olduğu yere gönderirim.
Where do you think Miss Fitzgerald and Mr. Magruder... are gonna go for their romantic getaway?
Sence Bayan Fitzgerald ve Bay Magruder romantik... kaçamakları için nereye gidecekler?
Detective... when they ask you where you wanna go... and they are gonna ask you where you wanna go... do yourself a favor... keep your mouth shut.
Dedektif... Sana nereye gitmek istediğini sorduklarında ki zaten bunu kesin soracaklar kendine bir iyilik yap çeneni kapalı tut.
Where the fuck are you gonna go... that's better than here?
Söyle bana buradan daha iyi olan nereye gidebilirsin?
It's really sweet of you to go to all this trouble the chute and all. But my friends are gonna wonder where I am.
Bu derde ortak olman çok hoş ama arkadaşlarım nerede olduğumu merak edecek.
Where are you gonna go? I don't know. Do you have any money?
- Nereye gideceksin?
All right, so, supposing you go back, where are you gonna stay?
Hadi döndün diyelim, nerede kalacaksın?
Camilla, no matter where you go, people are gonna stare at you.
Camilla, sen nereye gidersen git, insanlar gözünü dikip sana bakacaktır.
So where are you gonna go?
Peki sen ne yapacaksın?