Whey tradutor Turco
67 parallel translation
What soldiers, whey-face?
Ne askeri, yoğurt suratlı?
Now, hold still, you little whey-belly!
Uslu dur bakalım seni koca işkembe!
What soldiers, whey-face?
Ne askeri, kesik süt suratlı?
I put a little whey in it, then mix it with a little alfalfa sprouts, and some bean curd and spinach.
Kesilmiş süt suyu koyup, kaba yonca filiziyle karıştırıyorum, ve biraz fasulye ezmesi, ve ıspanak.
It's a liver and whey shake.
Karaciğer ve kesilmiş süt bozası.
Whip up a liver and whey shake.
Karaciğer ve kesik süt hazırla.
Whip up a liver and whey shake right away!
Bentley! Hemen karaciğer ve kesilmiş süt bozası hazırla!
How about that liver and whey shake?
Ciğer ve kesik süt bozası nerde kaldı?
Little Miss Muffet sat on a tuffet Eating her curds and whey And along came a spider
Küçük Bayan Muffet, sandalyesinde oturmuş, kurabiyesini yerken, bir örümcek çıkmış!
Whey!
Hey!
Separating curds and whey from synthesized milk- - it's a delicate process.
Kesilmiş su sütten sentezlenecek ve kesmikler ayrılacak- - bu hassas bir işlem.
Curds and whey.
Kesmik v esüt.
Little Miss Muffet, she sat on a tuffet eating her curds and whey.
Küçük Bayan Muffet, süt içer, oturur masada.
whey said they caught Ben Yoder With Hunter cattle.
Ben Yoder'i Hunter'ın sığırlarıyla yakalamışlar.
- Whey cheese.
- Sulu Peynir.
- Prim is a whey cheese.
- Prim, sulu peynir.
The coaches are lined up as the cream of the crop pours out of them like Miss Muffet's curds and whey.
Simdi isterseniz davetliler hakkinda bilgi almak için asagidaki muhabirimiz bayan Muffet a baglanalim.
So, I made these with vodka and whey protein, there was some kind of chemical reaction, but the soy protein is really great.
Yani, bunları votka ve kesilmiş suyun süt proteiniyle yaptım, bir çeşit kimyasal reaksiyon vardı, ama soyalı protein geçrekten harika.
A commingling of friendly microorganisms giving birth to curds and whey... and from dust he created the universe.
Dost mikroorganizmaların karışımından doğan kesmik ve peynir altı suyu. "Ve O, tozdan evreni yarattı."
EATING HER CURDS AND WHEY,
Yemeği, kesilmiş süt suyu ve lordu.
LITTLE MISS MUFFET SAT ON HER TUFFET EATING HER CURDS AND WHEY,
Minik Bayan Muffet bir kıyıya oturdu. Yemeği, kesilmiş süt suyu ve lordu.
That's exactly whey I wanted to come.
- Hayır, bu yüzden gelmek istedim.
( Foz ) Whey! Oh, you bloody bastards! Stop!
Sizi pislikler, durun!
Let's go... try a SIP of this... whey flavored with wormwood.
Buyurun. Şundan bir yudum için. Pelin tadında bir içki...
Little Miss Muffet sat on a tuffet, eating her curds and whey.
Küçük Muffet hanım, pufa oturmuş peynir yiyor, süt içiyor.
I used to repeat words over and over and over again.....'til whey were incomprehensible.
Çocukken kelimelerle oynardım... Sürekli onları tekrar ederim... Taa ki söylediğim kelime anlaşılamaz olana kadar.
He was standing over the whey tub and the shadow of his face came upon the wall behind, close to Izz, and she put her lips against the wall and kissed the shadow of his mouth!
Masıl teknesinin yanında duruyordu ve yüzünün gölgesi arkadaki duvara vurdu, tam Izz'in yanına ve o da dudaklarını duvara dayadı ve onun dudaklarının gölgesini öptü.
But I will tell you, my tapioca's mainly low-fat milk and whey protein.
Ama şunu söyleyeyim, tapyokamın temelinde az yağlı süt ve süt proteini var.
- Yes, whey.
- Olur.
- I have curds and wheys.
Curds ve Whey'im * var.
Give me five! Whey-hey!
Çak bir beşlik!
One banana blueberry soy wheatgrass whey protein smoothie
Muzlu, ahududulu, soyalı, buğday çimi protein karışımı... -... geldi.
Whey you made the dough.. Did you mix in one direction?
Hamuru yaparken malzemeyi sırasına göre mi koydun?
That's because the other 90 % is filled with curds and whey.
Bunun sebebi, geri kalan yüzde 90'ın lor peyniri suyu ile dolu olmasındandır.
- Whey!
- Ne?
We need a gallon of strawberry ice cream, some sweet whey, and some yeast and some sugar. Okay.
Bir galon çilekli dondurma, biraz tatlı peynir altı suyu ve biraz maya ile şekere ihtiyacımız var.
I hope they didn't run out of sweet whey.
Umarım tatlı peynir altı suları bitmemiştir.
She likes white bread and whey cheese.
Lor peyniri ve beyaz ekmeği çok sever.
I got whey protein, pure wheatgrass, and seaweed extract in here.
Peynir altı suyu proteini, buğday çimi ve deniz yosunu özü koydum içine.
So, I was getting one of those antioxidant smoothies with a whey protein super-boost, and this guy walks in and hears me ordering, and he's, like, "Uh, gross."
Oraya bir kaç tane antioksidanlı içeceklerden ve yüksek proteinli super-boost'lardan almak için oradaydım ve, bu adam siparişimi duyup... Ve şöyle dedi : "İğrenç."
Pour it, sprinkle it, put it in their curds and whey.
Dök. Karıştır. Sütlerine ya da peynirlerine koy.
Play louder, you whey-face,
Daha yüksek sesle çalın, soluk benizliler.
I think I've got an extra baggie of whey protein on me.
Sanırım üzerimde fazladan Whey Protein çantası var.
I found lots of whey-protein isolate in his stomach, along with chocolate.
Midesinde bol miktarda proteini zenginleştirilmiş süt ve çikolata vardı.
"Made with whey-protein isolate."
"Proteini zenginleştirilmiş süt ile"
Okay, clearly there's a reason whey these pages are torn.
Belli ki, bu sayfaların bir yırtılma sebebi var.
Whey do you assume I wanna talk to you about anything, particularly about Joan's decision to let you do this mission?
Neden seninle konuşmak istediğimi düşünüyorsun ki? Joan görevi yapmana izin verdi diye mi?
Whey protein's one of the most disgusting things I've ever had.
- Peynir altı suyu duyduğum en iğrenç şey.
- Oh! Well, I suppose that explains whey he told me you were running a betting shop.
Bu durum sizin bahis oynattığınız ihtimalini daha da arttırıyor.
Whey-hey! What are you doing, woman?
Ne yapıyorsun kadın?
Now to bulk up on some of my whey powder.
Şimdi de süt tozumla birazcık şişme zamanı...