Who are you looking at tradutor Turco
82 parallel translation
Who are you looking at now?
Şimdi de kime bakıyorsun?
Who are you looking at?
Ne bakıyorsunuz?
Who are you looking at?
Kime bakıyorsun?
Who are you looking at, him or me?
Kime bakıyorsun, ona mı bana mı?
Who are you looking at?
Neye bakıyorsun?
Who are you looking at, him or me?
Çok eğlenceli olacak.
Who are you looking at, four-eyes? I'll smash your glasses!
Haydi lan!
Who are you looking at?
Kime bakmıştınız?
Who are you looking at?
Kime bakıyorsun sen?
Who are you looking at?
Nereye bakıyorsun sen?
Who are you looking at?
Sen kime bakıyorsun öyle?
They think of Grandfather and their brothers... and of their father too... who on one such morning never returned from sea. What are you looking at? Our brothers.
Bunun gibi bir sabahta asla dönmeyen dedelerini ağabeylerini ve babalarını düşünürler.
Gentlemen, if we are pawns, you're looking at one who is extremely sorry.
Eğer bizler piyon isek, şu anda çok üzgün olan birine bakmaktasın.
You are looking at a guy who told someone today to staple antlers to a mouse's head to further my career.
Mesleğimi ilerletmek amacıyla bugün adamın birine, farenin kafasına boynuz zımbalamasını söyleyen birini izliyorsunuz.
They'll be looking at you, but they don't know who you are.
Anladın mı? Sana bakacak ama kim olduğunu bilmeyecekler.
Mrs Anderson, you're looking at four guys who are broke.
Bayan Anderson, şu anda karşınızda meteliksiz dört kişi duruyor.
Who are you fucking looking at?
Sen kime bakıyorsun öyle! ?
It was that book of sketches. And I just sat there looking at this incredible reflection of who you are and I just realized I hate it when you're not around.
Kişiliğinin inanılmaz bir yansımasını gördüm.
Are you one of those who gets happy looking at a sunset?
Gün batımını izlerken bile mutlu olan insanlardan mısın?
Dr. Warner, you are looking at a guy who failed biology twice.
Dr. Warner, karşınızda biyolojiden iki kez kalmış bir adam var.
And now I'm looking at you and I don't know. I mean, who you are?
Şimdi sana bakıyorum ve kim olduğunu bilmiyorum.
And the other woman, who is here tonight, is, of course, my lovely new wife Sandra Dee, the woman you are all looking at when I'm trying to work.
Ve diğer kadın, o da bu gece burada. Ve sevgili eşim Sandra Dee. Ben şarkı söylerken hepinizin baktığı kadın.
Who are you fuckin'looking at?
Kime bakıyorsun öyle?
So now I've got three days to do this comparative religions paper... and the teaching fellow who runs our group... spends all his time explaining to us... how much he disagrees with the professor... and what are you looking at?
Dinler Mukayesesi ödevini yapmak için üç günüm var. Ve grubun başındaki kişi profesöre katılmadığını anlatmakla vaktini geçirirken... Ne bakıyorsun?
Now, if you two will excuse me, I have a dozen investment bankers... who are looking to drop their year-end bonuses at your casino.
Şimdi, ikinizin izni olursa, sene sonu primlerini... Kumarhaneye bırakmak isteyen bir düzine yatırımcı bankacım var.
The truth of the matter is you are looking at the only person in this god forsaken industry who takes pride in his work - its true
İşin aslı şu anda bu iş dalında.. yaptığı işin hakkını veren ve bununla övünen birine bakıyorsunuz. - Doğru.
Who are you looking for?
- Kimi atıyorsunuz?
When you gaze up at the stars at night You are looking into the unblinking eyes of elephants, who sleep with one eye open
Eğer gece yukarıdaki yıldızlara bakarsanız bir gözleri açık uyuyan fillerin ışıldayan gözlerini görürsünüz.
Well, I want to know that I am not the only one who's worried about this, and I want to know that if the two of them are over here, that they are going to be supervised, and I really want you to stop looking at me like I'm crazy.
Bu konuda tek endişelenin ben olmadığımı bilmek istiyorum, ve o ikisinin deneteldiniklerini bilmelerini istiyorum, ve bana deliymişim gibi bakmayı kesmeni istiyorum.
Okay, people, most of you are sitting there and you're looking at this good-Iooking old man and you're wondering, "Who the fuck is he?"
Millet, çoğunuz orada oturuyor, bu yakışıklı ihtiyara bakıyor, ve şöyle düşünüyorsunuz : "Bu da kim?"
And you telling our entire family, who are now looking at me
Bana bakıp bebeği...
And you are looking at a grateful man, and who ain't appreciated you previous
Eskiden seni şimdiki kadar takdir etmeyen,
You don't know who they are just by looking at them.
Onlara sadece bakarak kim olduklarını anlayamazsın.
The football players are at the other end of the hall, if that's who you're looking for.
Futbolcular, diğer koridorun sonunda onları arıyorsan.
You are looking at a man who is betting his entire career on this one play.
Şu anda tüm kariyeri, tek bir oyuna bağlı olan bir adama bakıyorsunuz.
Why are you looking at a guy who's been in lock-up for 17 years?
Neden 17 yıldan beri tutuklu olan bir adama bakıyorsun?
And then there's all kinds of trouble ahead'cause you have all these kids who are like you and me when we were young looking at all these people and they're perfect.
ve bizi bekleyen şöyle de bir sorun var ; herkes, aynı sen ve ben gibi, çocukluğunda bu insanlara mükemmel kişilermiş gibi görüyor.
You are looking through the prism of extreme emotion at a boy who has changed from what you remember.
Hatırladığınız haline kıyasla epeyce değişmiş bir çocuğa duygularınızın merceğiyle bakıyorsunuz.
Who is George Worthy and why are you looking at his file?
George Worthy kim ve neden bu dosyaya bakıyorsun?
So that no matter who you are looking at the movie, you can relate to one of those characters.
Bu yüzden bu filmleri izlerken kim olduğunuzun önemi yok, bu karakterlerden biriyle bağ kurabilirsiniz.
I know some of you are looking at me in a different light but I urge you to see me for who I am.
Biliyorum ki bazılarınız bana farklı bakıyor. Fakat sizlerden kim olduğumu görmenizi ısrar ediyorum.
Why are you all looking at me like that? Who are you people?
Neden hepiniz bana öyle bakıyorsunuz?
But you are looking at a man who has his whole apartment wired to a single remote control.
Ama karşınızda evindeki her şeyi tek bir kumandaya bağlamış bir adam duruyor. - Her şeyi mi?
The same girl who you are sneaking and looking at
Gizli gizli baktığın kızdan bahsediyorum.
And let me tell you something... it's worth a lot more than you'd think just by looking at it, especially if you consider the 16 angry henchmen who are gonna be following you through the gardens of Versailles
Ve size bir şey söyleyeyim... sadece bir bakışla bunun değerini anlayamazsınız, özellikle de Versailles Sarayı'nın bahçesinde sizi kovalayan
Young master! What are you looking at so plaintively when you're the one who got hurt?
Yaralanan kişi sizken neye öyle kederli bakıyorsunuz?
- Who the fuck are you looking at? - At you!
- Kime bakıyorsun lan?
He would know just by looking at you he says that it's obvious when someone lies there are three types of liars the ones that can't look you in the eye the politicians who smile at you while they say the biggest lies.
Sana bakarak anlar.. ... birinin yalan söylemesini hemen anlarım der... 3 tür yalancı varmış... gözüne bakamayanlar... politikacılar... büyük yalan söylerken sana gülenler.
So if you're looking at a population under pressure where people are struggling to get adequate nutrition, anybody who CAN drink milk into adulthood will be better off.
Yeterli gıda alma konusunda mücadele baskısı altında olan bir topluluğa bakıyorsak, böyle bir toplulukta yetişkinliğe kadar süt içebilenler çok daha iyi durumda olacaktır.
Simpson, you are looking at a man who was not good enough for the worst public school in America.
Simpson, Amerika'nın en kötü okulunda bile bulunamayacak kadar kötü olan kişi karşında.
Who you looking at? Are you looking at us?
Bize mi bakıyorsun yoksa sen?