Why don't you say something tradutor Turco
195 parallel translation
Why don't you say something?
Niçin bir şey söylemiyorsun?
Oh, ah, Jane dear, why don't you say something to Mr. Bingley?
Jane canım, neden sen de Bay Bingley'e birşeyler söylemiyorsun?
Why don't you say something?
Neden bir şey söylemiyorsun?
Why don't you say something?
Niye bir şey söylemiyorsun?
- Why don't you say something?
- Neden bir şey söylemiyorsun?
Well, why don't you say something?
Neden bir şey söylemiyorsun?
Why don't you say something?
Bütün hasat kaybolmuş olmalı. Neden bir şey söylemiyorsun?
Well, bright boy, why don't you say something?
Pekâlâ, parlak çocuk, niye bir şey söylemiyorsun?
LaVerne, why don't you say something?
Neden bir şey söylemiyorsun LaVerne?
Why don't you say something, honey?
Neden sen de bir şey söylemiyorsun hayatım?
Well, why don't you say something?
Neden hiç bir şey söylemiyorsun?
Why don't you say something?
Sen neden bir şeyler söylemiyorsun?
Veronica... why don't you say something?
Veronica... neden bir şey söylemiyorsun?
Why don't you say something?
Konuşmaktan korkuyor musun?
- Then, why don't you say something?
Neden bir şey söylemiyorsunuz?
Say something. Why don't you speak?
Neden konuşmuyorsun?
You must have been there when I was making that call. Why don't say you something?
Telefon ettiğimde burada olmalıydın.
Why don't you say something, a priest's breed?
Neden bir şey söylemiyorsun, rahibin yetiştirmesi?
Why don't you say something?
Ulan ne susuyorsunuz?
Why don't you say something?
Neden konuş muyorsun?
I said why don't you say something?
Neden konuşmuyorsun, dedim.
Why don't you say something?
Neden bir şey söylemiyorsun? Kandan oluyor bu.
Why don't you say something righteous and hopeful for a change?
Bir kez olsun değişiklik yapıp umut dolu bir şey söylesen ne olur?
Why don't you say something?
- Niçin bir şey demiyorsun?
Why don't you say something, pop?
Sen neden birşey demiyorsun, baba?
Well, why don't you say something?
Peki neden bir şey söylemiyorsun?
Why don't you say something?
Neden birşey söylemiyorsun?
Why don't you say something, bastard?
Neden bir şey söylemiyorsun, angut?
Why don't you say something? Yea?
Gercekten mi?
Why don't you say something, old men?
Niye bir şey söylemiyorsunuz yaşlılar?
Why don't you say something, kid?
Niçin konuşmuyorsun evladım?
Why don't you say something about what the merchants did against Wallachia?
Neden bu tüccarların Eflak'a karşı yaptıklarından hiç bahsetmiyorsunuz?
Why don't you say something?
Niçin birşey demedin?
Am I any better than the baron? Why don't you say something?
Ben Baron'dan daha iyi değil miyim?
Why don't you say something?
Neden bir şey söylemiyosun?
Why don't you say something?
Neden daha önce söylemedin be?
Well, that's brain damage! If you know you're not supposed to do something and you do it and then people say, "Why did you do it?" and you say, "l don't know." Brain damage.
Yapmaman gerektiği söylenmiş bir şeyi yine de yapıyorsan ve "Neden yaptın?" sorusuna "Bilmiyorum," yanıtını veriyorsan beynin hasarlı demektir.
So you say something brilliant, like, "Look, I don't want anybody in this house to touch another person as long as you live." And that's why people look the way they look.
Sonra şöyle akıllıca bir laf edersiniz, "Yaşadığınız sürece bu evde bir daha kimse birbirine dokunmayacak." Bu yüzden insanlar böyle görünüyor.
Hey... why don't you say something?
Neden bir şey söylemiyorsun?
Why don't you say something?
Neden anlatmıyorsun?
- Yes. Why don't you say something?
Neden bir şey söylemiyorsun?
WHY DON'T YOU SAY SOMETHING TO HIM ABOUT IT?
Anna, neden o zaman bundan bahsetmedin ona?
Why don't you say something to the folks back home, Annie.
Bizim oradakilere bir şeyler söylesene, Annie?
Why don't you say something?
Neden bir şey söylemiyorsunuz?
Bert, why don't you say something, motherfucker?
Bert, neden konuşmuyorsun, pislik herif?
Why don't you say something?
Neden bir şey demiyorsun?
Why don't you say something original!
Neden orjinal bir şeyler söylemiyorsun?
Why don't you just, you know, say "boo" or something?
Neden "boo" falan demiyorsun?
- Paulie, why don't you say something?
- Neden bir şey söylemiyorsun?
Why don't you say something?
- Niçin bir şey söylemiyorsun?
Why don't you say something? What happened?
Neden olmasin bir sey söyle ne oldu?