Wilt tradutor Turco
456 parallel translation
"Ye spirit that left thy body at the stroke of midnight, thou wilt relieve me of my office."
Tam gece yarısında bedeninden ayrılan ruh benden nöbeti devralacaksın.
"For a year thou wilt reap souls."
Bir yıl boyunca ruhları hasat edeceksin.
Thou wilt wed the suitor who first toucheth the rose-tree in thy garden.
Bahçenizdeki gül ağacına ilk dokunan talipliyle evleneceksiniz.
There thou wilt find a star-shaped key.
Orada yıldız şeklinde bir anahtar bulacaksın.
Thou wilt haste to Bagdad and, at the end of this sixth moon, give order that the Prince be poisoned.
Acele Bağdat'a gideceksin ve bu altıncı ayın sonunda, Prenses'in zehirlenmesi emrini vereceksin.
Wilt thou, Magdelana Borst, take this man to thy wedded husband, to love, comfort, honor and obey him, and forsaking all others, keep thee only unto him so long as ye both shall live?
Sen, Magdelana Borst, bu adamı kocan olarak kabul ederek yaşam boyunca sadece onu sevmeyi, onurlandırmayı, ona itaat ederek, sadece ona bağlı kalmayı kabul ediyor musun?
Wilt thou, Gilbert Martin, take this woman to thy wedded wife, to love, comfort and honor her, and forsaking all others, keep thee only unto her so long as ye both shall live?
Sen, Gilbert Martin, bu kadını karın olarak kabul ederek yaşam boyunca sadece onu sevmeyi, onurlandırmayı, ona itaat ederek, sadece ona bağlı kalmayı kabul ediyor musun?
Therefore, Mary... you can stay as long thou wilt
Kendi kendime dedim ki, burada istediği kadar kalabilir.
William wilt thou have this woman to thy wedded wife to live together after God's ordinance in the holy estate of matrimony?
William sen kutsal evlilik bağı içinde, Tanrı'nın emirleri çerçevesinde beraber yaşamak üzere, bu kadını karın olarak kabul ediyor musun?
Edward Rochester, wilt thou have this woman to be thy wedded wife?
Edward Rochester... bu kadını eşliğe kabul ediyor musun?
Wilt thou, Noel, have this woman to thy wedded wife... so long as ye both shall live?
Siz, Noel, bu bayanı bir ömür boyu eşiniz olmaya kabul ediyor musunuz?
And wilt thou, Rusty, have this man to...?
Ve siz, Rusty, bu adamı...
Homer, wilt thou have this woman to thy wedded wife?
Homer, bu kadını karın olarak kabul ediyor musun?
Wilma, wilt thou have this man to thy wedded husband?
Wilma, bu adamı kocan olarak kabul ediyor musun?
Wilt thou obey him serve him Iove, honor and keep him, in sickness and in health and forsaking all others keep thee only unto him so long as ye both shall live?
Ona itaat ve hizmet etmeyi hastalıkta ve sağlıkta onu sevip saymayı ve korumayı ölüm sizi ayırana dek sadece ve sadece ona sadık olmayı kabul ediyor musunuz?
Mary, wilt thou have this man for thy wedded husband, to live together after God's ordinance in the holiest state of matrimony?
Mary, sen bu adamı kocalığa kabul edip hayatın boyunca ondan ayrılmayacağına yemin eder misin?
Wilt thou love him, comfort him, honor and keep him in sickness and in health and forsaking all others, keep thee only unto him so long as ye both shall live?
Onu seveceğine, hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde hayatınızın sonuna kadar onunla birlikte olacağına yemin eder misin?
Whither wilt thou lead me?
Nereye götürüyorsun beni?
What wilt thou do?
Ne yapıyorsun?
Thou wilt not murder me?
Öldürecek misin beni? İmdat!
- What wilt thou do for her?
- Sen ne yapabilirsin onun için?
'Swounds, show me what thou wilt do.
Hadisene, göster ne yapabileceksen.
Yes, he is dead ; how wilt thou do for a father?
Hayır, öldü. Babasız n'olacak senin halin?
How wilt thou do for a father?
Babasız ne yapacaksın sen?
Henry, wilt thou have this woman to be thy wedded wife, so long as you both shall live?
Henry, bu kadını yaşlanana kadar, bir ömür boyu eşin olarak kabul ediyor musun?
Diana, wilt thou have this man to be thy wedded husband, so long as you both shall live?
Diana, bu adamı yaşlanana kadar, bir ömür boyunca eşin olarak kabul ediyor musun?
Let all these ferns wilt in that sun?
Güneşin altında kalsınlar da solsunlar mı yani?
Do it, and when I am skipper... thou wilt be first mate.
Bunu yap, ben Kaptan oldukça sen ikinci kaptan olacaksın.
- Wilt thou lift up Olympus?
- Dağları yerinden oynatabilir misin?
Wilt thou, Strato?
Tutar mısın Strato?
Know that presently thou wilt have to die!
Bekle! Kılıcını unuttun.
Miss Wilt, Miss Sherwood.
Bayan Wilt, Bayan Sherwood.
Oh, God, if my deep prayers will not appease thee... but thou wilt be avenged on my misdeeds... yet execute thy wrath on me alone. Oh, spare my guiltless wife and my poor children.
Tanrım, dualarım yetmiyorsa bağışlanmak için, yaptıklarımın cezasını mutlaka çekeceksem ne olur, yalnız bana yönelsin gazabın ; masum karımı, zavallı yavrularımı esirge.
If thou wilt outstrip death... go cross the seas and live with Richmond from the reach of hell.
Ölümden kaçmak istiyorsanız, denizleri aşın, cehennemin sınırları dışına çıkın, Richmond'a sığının.
- Thou wilt revolt and fly to him, I fear.
- Belki de bana ihanet edip onun yanına kaçacaksın.
Aye, thou wilt be gone to join with Richmond.
Ya, izin vereyim de git Richmond'a katıl, değil mi?
" David, wilt thou have this woman for thy wedded wife?
" David, bu kadını eşin olarak kabul ediyor musun?
"To live together after God's ordinance in the holiest state of matrimony? " Wilt thou love her, comfort her, honor her... " and keep her in sickness and in health, and forsaking all others...
"Kutsal evlilik müessesesini Tanrı'nın buyruklarına uygun şekilde sürdürmeyi" bu kadını sevmeyi, rahat ettirmeyi, ona saygı duymayı "hastalıkta ve sağlıkta yanında olmayı ve yaşadığınız süre boyunca" başka herkesi unutup yalnızca ona bağlı kalmayı kabul ediyor musun? "
" Lacey, wilt thou have this man for thy wedded husband...
" Lacey, bu adamı eşin olarak kabul ediyor musun?
"to live together after God's ordinance in the holiest state of matrimony? " Wilt thou love him, comfort him, honor him... " and keep him in sickness and in health, and forsaking all others...
"Kutsal evlilik müessesesini Tanrı'nın buyruklarına uygun şekilde sürdürmeyi" bu adamı sevmeyi, rahat ettirmeyi, ona saygı duymayı "hastalıkta ve sağlıkta yanında olmayı ve yaşadığınız süre boyunca" başka herkesi unutup yalnızca ona bağlı kalmayı kabul ediyor musun? "
"Jordan Benedict, wilt thou take... " Juana Villalobos here present... "for your lawful wife, according to the rite of our Holy Mother the Church?"
"Sen Jordan Benedict" burada bulunan Juana Villalobos'u "kilisemizin adetleri uyarınca, resmi eşin olarak kabul ediyor musun?"
"Juana Villalobos, wilt thou take... " Jordan Benedict here present... "for your lawful husband, according to the rite of our Holy Mother the Church?"
"Sen Juana Villalobos" burada bulunan Jordan Benedict'i "kilisemizin adetleri uyarınca, resmi eşin olarak kabul ediyor musun?"
They'll wilt before you get home.
Akşama kadar solacaklar.
I will teach thee what thou wilt say.
Sözlerini sana ben öğreteceğim.
Katsumi, wilt though have this man to thy wedded husband, to live together after God's ordinance in the holy state of matrimony, love him, comfort him, honor and keep him, in sickness and in health,
- Evet. Katsumi, bu adamı yaşadığın sürece kocan olarak kabul edeceğine Tanrı'nın huzurunda ve yasalar önünde ikinizin de yaşadığınız sürece ona bağlı ve sadık kalacağına iyi günde ve kötü günde her zaman onun yanında olacağına söz veriyor musun?
How much further wilt thou lead me, O Fair One?
Beni daha ne kadar götürecektin, Ey Doğru Olan?
" If thou wilt be perfect...
" Kusursuz olmak istiyorsan...
Wilt thou love her, comfort her, honour and keep her in sickness and in health, and forsaking all others, keep thee only unto her so long as ye both shall live?
Onu sevecek, rahat ettirecek onurlandıracak, hastalıkta ve sağlıkta yanında olacaksın. Ve, diğerlerinden vazgeçerek ikiniz de hayatta olduğunuz sürece sadece ona bağlı kalacak mısın?
"Wilt thou LOVE her?"
"Onu sevecek misin?"
Know that presently thou wilt have to die!
- Ah, notlar... bir şey unutursam diye. Tut şunu. Düşündüğümden daha fazla şansa ihtiyacımız olacak
And if thou wilt walk in my ways, keeping my statutes and my commandments,
Sana açık bir yürek ve bilge bir akıl veriyorum.