Winding tradutor Turco
598 parallel translation
A characteristic winding river in Las Hurdes with tiny plots beside it.
Las Hurdes'in ufak sekilerle çevrili karakteristik menderesleri.
Between these steps are dark, winding streets like so many pitfalls.
Her basamak arası tehlikelerle dolu, dolambaçlı ve karanlık sokaklardan ibarettir.
- A stem-winding watch, maybe.
- Kurmalı saat getiriyordur belki.
He keeps winding up in our hair.
işimize çomak sokup duruyor.
It wants some winding.
Biraz çevirmek gerekiyor.
Winding string on little spools and things like that.
Küçük makaralara ip dolamak filan.
- Winding up this week.
- Bu hafta bitiririz.
I had not anticipated your winding up in jail.
Nezarete götürelebileceğini tahmin etmemiştim.
I think he must've been winding his watch.
Sanırım saatini kurmaya gitmişti.
And your handkerchief becomes your winding sheet.
Mendilini çıkaran, kefenini çıkarır.
All depends on how much winding around this old river does.
Bu, nehrin ne kadar kıvrımlı olduğuna bağlı.
Some of them came from as far away as Assam and Chittagong... and the borders of Burma... through the winding arteries of the delta.
Bazıları Assam ve Chittagong gibi uzak yerlerden gelirdi, Nehrin dolambaçlı yollarını takip ederek, Burma sınırından da gelenler vardı.
South of Tijuana, the highway settles down to a single winding tape of asphalt and the country opens up.
Tijuana'nın güneyinde, asfalt virajlı tek şeritli bir yola dönüşür ve birden kendini doğanın içinde bulursun.
Room and board and a job winding an eight-day clock?
Oda, yiyecek içcek ve günde sekiz saat sürecek bir iş mi?
It's a winding brook compared to the Amazon.
Orası Amazon ile kıyaslanabilinecek bir ırmak.
They rip off the topsoil of ten winding hills then sprint in here all fog-heaved with excitement lugging nuggets big, bright and shiny.
Toprağı didikleyip altını üstüne getirirler... Sonra arkalarından kaldırdıkları tozla birlikte soluğu burada alırlar... Ellerinde külçeler...
But now it is winding a lot.
Kokumuzu almış olmalılar.
That bed is a coffin... and those are winding sheets.
O yatak bir tabut çarşaf da kefen.
You're winding him up to another one.
Korkarım sen bir başkasına daha yol açacaksın.
Think I like winding up in a place like this?
Böyle bir yere düsmek hosuma mi gidiyor sence?
"Our cavalcade was of many hundreds... winding along the road like a huge silken dragon."
"Yüzlerce kişiden oluşan atlılarımız... "... yol boyunca geniş ipeksi bir ejder gibi dolanıyordu. "
Well, let's start "winding like a silken dragon."
Pekâlâ, "ipeksi bir ejder gibi" yola koyulalım.
The rainy season's winding down.
Yağmur mevsimi kapanıyor.
Winding up for the big one.
Büyük patlamaya hazırlanıyor.
Like fire-glow on a winding stair
Dolambaçlı merdiven üzerinde parıltılı ateş gibi.
Oh, the narrow winding paths, The warm sunrises at dawn...
Oh, dar dolambaçlı yollar, Şafak vakti sıcak gündoğumu...
It doesn't need winding.
Kurmak gerekmiyor.
Don't listen to him, he's winding you up.
- Onu dinleme. Seni kızdırmaya çalışıyor.
I have worked out a simple winding gear for use with the starboard generator... which will keep the batteries charged and provide adequate lighting.
Ben de jeneratör için basit bir dişli sarmalayacağım. Bu sayede şarj edilebilen bataryaların yardımıyla gece çalışmak için yeterli bir aydınlatma sağlarım.
Then we came down that nice winding road.
Sonra o virajlı yoldan aşağı indik.
Mountain roads near the Chagueo border are winding and confusing.
Chagueo sınırının yanındaki dağ yolları dolambaçlı ve kafa karıştırıcı.
Stands 220 feet tall, 30 square feet at the bottom... 15 at the top, 294 winding stairs.
67 metre uzunluğunda, altı 9 metrekare üstü 4,5 metrekare ve 294 sarmal merdiveni bulunmakta.
Just wasn't making any sense to me somebody like you winding up in this cemetery of a town.
Mezarlığa dönmüş bu sessiz kasabada sizin gibi birinin varlığına anlam veremiyorum.
I shot him in the lip last August over at Winding Stair Mountains.
Geçen Ağustos'da Winding Stair Dağında onu dudağından vurmuştum.
- The rose colored regiment is... for true revolution... by winding democracy.
- Ben yapacağım. - Pembe örgüt demokrasiyi saran gerçek devrim içindir.
Once more Poland is covered in a bloody winding sheet... and we have remained impotent spectators.
"Bir kez daha Polonya kanli bir kefenle sarildi ve biz çaresizce izledik."
That intricate winding movement makes him look twice his size and lets his scales make an angry rasping sound as they rub together.
Bu karmaşık dönme hareketi onu iki kat daha büyük gösteriyor ve pullarının birbirine sürterek öfkeli bir hışırtı sesi çıkmasına yol açıyor.
The Winding Stair Mountains. Took the trail out of Webber's Falls.
Winding Stair dağlarını ve Webber şelalesini geçince.
Suspend a man at the very center and then lower him by a winding system.
Bir adamı merkezine yerleştirip makara sitemiyle aşağı indirmek.
Probably need winding.
Muhtemelen kurmak gerekiyordur.
WINDING THEIR WATCHES AND SAYING,
Evde geçirdiğim Noellerden nefret ederdim. Etrafta dolanıp duran halalar, amcalar...
The straight stair... and the winding stair.
Düz merdiven... döner merdiven.
Straight stair, winding stair... what comes after that?
Düz merdiven döner merdiven... sonra ne geliyor?
Sometimes I wish I'd never been born. The winding'boy, don't deny my name... The winding'boy, don't deny my name
Bazen keşke hiç doğmasaydım diyorum.
Every time, the changing of the moon Mmm, mmm, mmm-mmm-mmm The winding'boy, don't deny my name.
Siz iki hanım benim şansımı değiştireceksiniz.
IS WINDING UP HIS CURRENT MISSION.
Saat 10 civarında.
Regardless of what happens, I start every day with winding up my clock.
Ne olursa olsun, güne saatimi kurarak başlarım.
You close your little eyes while they winding up, B.A... and then they swing that club with all their might... hitting you in your little face, driving you off the tee, man.
Sopalarını sallarken sen küçük gözlerini kaparsın B.A ve sonra sopayı tüm güçleriyle senin küçük yüzüne indirirler, seni dirsekten fırlatırlar dostum.
Go around the mountain for two and a half leagues, along a winding path called the Seven Valleys.
Vadinin etrafından dolaş, sonra yaklaşık 7 mil yürü. Yol boyunca 7 dönemeç var, ve buraya Yedi Vadi deniyor.
Never needs winding.
Asla kurmana gerek yok.
- No! You're winding me up!
- Hayır, beni kafalıyorsun!