Winery tradutor Turco
184 parallel translation
I send the grapes to the winery from my own farm.
Şaraphaneye kendi bahçemden üzüm yolluyorum.
So I can wind up with a breath like a winery. Spend my life picking up butts out of the gutter.
Şarap evi gibi kokan bir nefesim olsun ve hayatımı çöplükten izmarit toplayarak geçireyim diye.
He'll be expecting you tonight.
Old Valley Winery, nerede olduğunu biliyorsundur?
The Old Valley Winery, know where it is?
Biraz şehir dışında. Doğru.
- Masamune Winery
- Masamune şaraphanesine.
He's ignoring our winery business
İşler de umurunda değil.
He said he'd been scuba diving that morning and that he was now on his way to the winery to speak to his brother.
O sabah tüplü dalış yaptığını ve o anda kardeşiyle konuşmak üzere şaraphane yolunda olduğunu söyledi.
In a rather bizarre accident, the body of Enrico Carsini heir to the winery that bears his name, was pulled from the surf early this morning.
Oldukça garip bir kazada kendi adını taşıyan şarap imalathanesinin mirasçısı, Enrico Carsini'nin cesedi bu sabah erken saatlerde kıyıdan çıkarıldı.
The winery will go on doing what it's always done :
Şarap işletmesi her zamanki yaptığı işi sürdürecek :
Did you see Ric Carsini leave the winery on that Sunday?
Ric Carsini'nin Pazar günü işletmeden ayrıldığını gördün mü?
Well, Norman is the winery's best customer.
Şey, işletmenin en iyi müşterisidir.
If you hadn't told me that you saw Ric leaving the winery that Sunday, quite frankly, I'd still have my suspicions.
Eğer bana o Pazar günü Ric'in şarap işletmesinden ayrıldığını gördüğünüzü söylememiş olsaydınız, içtenlikle söylüyorum, hala kuşkularım olacaktı.
It's not really a village, just a winery... where they produce the local wine.
Aslında bir köy değil yerel şarap imal eden sadece bir şarap imalathanesi.
Miss McGillvary told me I'd find Catalina Terry in the winery.
Miss McGillvary, Catalina Terry'i mahzende bulacağımı söyledi.
I can show you the winery?
Size mahzeni göstereyim.
Let the winery.
Öyleyse, mahzene gidelim.
I represent Sautelle Winery.
Sautelle Winery şarapları temsilcisiyim.
It's a new winery in Napa Valley.
Napa Vadi'sinin yeni şarapları.
I've been working up at this winery for this old lady, making barrels.
Şu fıçılarla şarap yapan kadının yerindeydim.
Look. Water lnto Winery.
İşte bu da "Sudan Şaraphaneye".
Too soft for a scullery maid or working the winery.
Hizmetçilik yapmak ya da üzüm bağlarında çalışmak için çok yumuşak.
I've set up a private tasting at the winery tomorrow.
Yarın şarap evinde, özel bir şarap denemesi ayarladım.
The woman at the winery!
Şarap evindeki kadın.
- Ashton's man was at the winery.
- Ashton'ın adamı, şarap evindeydi.
"Garris Winery."
"Garris Winery."
Really, I've wanted to buy my granddad's winery ever since he lost it.
Gerçekten, ben onu kaybettim beri benim dede en şaraphane satın almak istedim.
- What about the winery?
- Şaraphane ne olacak?
So, do you want to work in a winery or something?
Vay be! Öyle ise, bir şaraphanede çalışmak istiyorsun.
Sir, this is a winery, not a bar.
Efendim, burası şarap imalathanesi. Bar değil!
I'm going to Nard with the general manager on Friday, to present the label to the winery.
Cuma günü şarap etiketini sunmak için genel müdürle Nard'a gidiyorum.
Curtis. Your father and i will be across the street at the lush valley winery.
Biz de Lush Valley Şaraphanesi'nde olacağız.
Mmm... all right. We'll go on the winery tour.
Tamam, mahzene ziyarete gidiyoruz.
It's this great winery just outside of Ojai.
Harika bir şaraphane. Ojai'ın hemen dışında.
" We will start a winery when we are 70.
"Her Aralık'ta kayak yapacağız, ve bir yıl çocuklarımızı da götüreceğiz."
Sure, With a sun like this Better than a Crimean winery Let's get 5 liters or so, for the kids
elbette, böyle güneş altında Kırım şarabından iyi oldu 5 litre falan ver, çocuklar için
The winery's over there.
Şarap imalathanesi yukarıda.
Members of the press, honored guests, I'd like to welcome you all to my family's winery.
Sayın basın mensupları, sevgili konuklar, ailemin şarap bağlarına hoş geldiniz.
I couldn't get a signal at the winery.
Bağ evinde telefon çekmiyordu.
tomorrow business trip to winery in Yamanashi winery?
Yarın Yamnashi Şarap imalathanesine bir iş gezisi var. Şarap imalathanesi mi?
so about the winery can you go?
Bu yüzden şarap işine sen gider misin Fujii?
they want to change the redundant image of big companies of mass production concentrating on profits to a more serious company that you can relate to its creators the CM is gonna take place at this winery where Fujii is today
Büyük şirketlerin gereksiz imajından kurtulup seri üretime ağırlık vermek istiyorlar. Bunun için oluşum bölümü olarak sizler bu şaraphanenin reklam projesini alacaksınız. - Fujii bugün oraya gitti.
lucky a company worker winery saying it's work, it's a mini vacation lucky
- Ne şanslı. Şaraphanede bir şirket çalışanı. Öyle söyleyince kulağa küçük bir tatil gibi geliyor.
Fujii and Ogiwara they are from the Winery.
Fujii ve Ogiwara. Onlar da Şaraphanenin sahibi Miura'lar. Ben Miura, o da eşim.
this winery was a grape vine to begin
Burası şarap yapmak için kullandığımız üzümler yetişiyor.
Originally our ancestors made it for the people around here but it was so nice to be appreciated by others so adding more time by our generation winery became our main business but it'S still a small company
Aslında atalarımız bunları civarda yaşayanlar için yapmıştı ama başkaları tarafından da çok beğenilince daha fazlasını yaptılar. Böylece şarap işi aile işimiz haline geldi. Yine de hala küçük bir şirketiz.
Cool, so you went to a winery?
Bir kasa aldık. Güzel. Şaraphaneye gittiniz.
MMY'S GOT HIS HANDS FULL WITH THE WINERY AND THE BABY, BUT IT'S SO EXCITING- -
Tommy bağ ve bebekle meşgul ama bu çok heyecan verici.
THE WINERY OFFICE IS JUST ABOUT OPEN, SO...
- Şarap ofisi açılmak üzere.
Yeah.you know, um, traffic actually is pretty awful at this hour, and I don't want to be presumptuous, but, I mean, we are at a winery.
Biliyor musun, aslında bu saatte trafik gerçekten berbat ve küstahlık etmek istemem ama yani şarap evindeyiz.
So I was reading about this wedding in the newspaper, and I see your name, And I think, holly harper - How the hell did she end up owning a winery?
Gazetede şu düğünü okuyordum ve senin adını gördüm düşündüm, Holly Harper nasıl oldu da şarap evine sahip oldu?
I thought the perk of you and Tommy starting the winery was that we no longer needed to talk.
Siz Tommy ile şaraphane işine girince....... konuşmak zorunda kalmayacağız diye sevinmiştim.