English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Wiper

Wiper tradutor Turco

132 parallel translation
Put in a windshield wiper instead.
Onun yerine bir cam sileceği monte edin.
A pen wiper.
Kalem sileceği.
Lickspittle, nose-wiper!
Yalakalar, dalkavuklar!
No, that's the windshield wiper.
Yok, o silecekleri çalıştırıyor.
I need a co-pilot to turn on the windshield wiper.
Ben mi? Silecekleri çalıştırmak için bir yardımcıya ihtiyacım oluyor.
She even has a windshield wiper.
Silecekleri bile var.
I don't want to talk to you no more... you empty-headed animal food-trough wiper!
Seninle konuşmak istemiyorum..... seni boş kafalı hayvan yalağı sileceği!
Anyone want to buy a windshield wiper?
- Benim arabamın camını silecek misin?
That's it. Next garage, I've gotta do something about that wiper.
Gelecek benzincide bu sileceğin icabına bakmam lazım.
Look, you're doin'great at combinations, but you gotta learn to move side to side like a windshield wiper
Bak, kombinasyonlar konusunda harikasın ama yağmur silecekleri gibi köşeden köşeye gitmeyi de öğrenmelisin.
I think he's got a windshield wiper.
Cam sileceği falan olabilir.
I'm up to 57 windshield wiper blades in the past six months.
Geçen altı ayda 57 silecek lastiğine çıktım.
If you do it, it will make you feel as though the rest of the world is in a bubble of glass and you are rubbing up against it like a bad windshield wiper.
Yaparsan sana öyle hissettirecek ki sanki dünyanın geri kalanı camdan bir balonun içindeymiş ve sen de cam sileceği gibi onu parlatmaya çalışıyormuşsun gibi olacak.
I'm your pen wiper.
Beni kullan. Ben, senin silginim.
Wiper blades!
Silecek bıçakları!
Blood still marked the hood like little streamers of black lace... running toward the windshield wiper cutters.
Ön kapakta hala kan var. Sanki bir nehir gibi akmış. Ön cam tamamen parçalanmış.
I don't like to pry, but why are you sitting here with your wiper blades on?
Affedersiniz, efendim, çok meraklı olmak istemem,... ama neden burada silecekleriniz çalışır durumda oturuyorsunuz?
When I say perfect condition, I mean, if it's low in wiper fluid... someone gets shot, and we'll start again.
Ve çok iyi olacak dedim. Silecek suyu bile az olursa birini vururum ve yeniden başlarız.
So, Mr. Ass Wiper, what's this guy's name?
Peki, Bay Kıç Silen, bu adamın adı ne?
This one was under the windshield wiper of my car.
Bu benim arabamın sileceğine bırakılmıştı.
There is a... from cars... a windshield wiper.
Bu bir arabanın yağmur sileceği. Ama benim için bunlar birer çizgi.
You can lift my wiper any day.
İstediğiniz zaman ceza yazabilirsiniz.
I got the wiper on.
Silecekleri çalıştırdım.
Wiper blades.
Silecekler!
Broken windshield wiper.
Wiper'ın rüzgarlığı kırık.
That windscreen wiper needs mending.
Sileceği tamir ettirmemiz lazım.
The windscreen wiper fluid.
Silecek suyu.
The windshield wiper turns itself on and off.
Silecekleri kendi kendine çalışır ve kapanır.
And he also manipulated that mouth-wiper that comes and hits him in the face and hurt him and just made his face puff up and his mouth puff up.
Ağız sileceğini de kullanan oydu hani suratına çarpar ağzını yüzünü şişirir. Müthiş bir adamdı.
But you're good on wiper fluid.
Ama silecek suyun dolu.
- I'm a wiper.
- Ben siliciyim.
- Wiper! Wiper.
- Silecekleri çalıştır.
In our case, the wiper, the A.C. And the radio.
Bizim durumumuzda, silecek, klima ve radyo.
Before you hop in, do me a favour-rooney and check the windshield wiper.
Atlamadan önce bana bir kıyak yap, ön cam sileceğini bir kontrol et.
Springfield baby, in a diaper, poked his eye with a windshield wiper!
Springfield bebesi çocuk beziyle gözünü çıkarmış ıslak mendille!
Not a good wiper.
Kıçını temizleyemiyor.
I stick the tip of his nipple between my teeth and I rub my tongue back and forth on it, like a windshield wiper.
Meme ucunu dişlerimin arasına alıyorum... ve dilimle araba sileceği gibi ileri geri yalıyorum.
I was a professional ass-wiper.
Profesyonel bir kıç temizleyiciydim.
So I think you should become a professional butt wiper.
Bence sen profesyonel bir göt silici olmalısın.
First you should be an amateur butt wiper.
Başta amatör bit gör silici olabilirsin.
There's the Judas Iscariot lickspittle nose-wiper from the city, right there.
Şehirden gelen hain Yahuda İskaryot yalakası, dalkavuk işte burada.
I'd have to sell one more to pay off all of those tickets under my windshield wiper.
Cam sileceğimin altındaki trafik cezalarını ödemek içinse bir tane daha satmalıyım.
If I pick up this one wiper blade...?
O sileceği alırsam...
I gotyour exclusive invitation under mywindshield wiper.
Cam sileceğimin altındaki özel davetinizi aldım.
We know about your memory wiper.
Hafıza silicini biliyoruz.
- A memory wiper. Stark, are you listening to this?
Stark, bunu dinliyor musun?
There's something under the wiper blade.
Silecek lastiğin altında bir şey var.
- Under the wiper blade.
- Sileceğinin altında.
They put a hate note under my windshield wiper.
Rüzgarlığın altına bu nefret dolu notu bırakmışlar.
- A wiper! Triple blade!
- Silecekler!
That's all right. I got to get some wiper fluid anyways.
Sorun değil, benim de sileceğin suyunu doldurmam gerek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]