Wipers tradutor Turco
176 parallel translation
Make it three windshield wipers and one Hungadunga.
Üç cam sileceği ve bir Hungadunga yapın.
- You left the windshield wipers?
- Silecekleri bıraktın mı?
The wipers are gone.
Silecekler gitmiş.
About the wipers?
Ya silecekler?
If you like windshield-wipers and tranquilizers!
Bir filmde öncam silecekleri ve trankilizanları seviyorsanız?
You tiny-brained wipers of other people's bottoms!
Küçük beyinli kıç siliciler.
Above the nuclear windshield wipers.
Nükleer silicilerin üzerinde.
Get those, uh, windshield wipers!
- Silecekleri çalıştır.
( Harris ) Lieutenant, would you kindly turn on your windshield wipers?
Komiser, lütfen sileceklerini açar mısın?
One of those windshield wipers is out, too.
Sileceklerden biri de yerinde yok.
And my wipers are broken "
Üstüne üstlük kurutucum bozuk.
He has brand new wipers on a busted windshield.
Kırık ön cama yepyeni silecekleri takmış.
My windshield wipers broke.
Ön cam sileceklerim bozuldu.
Maybe they turn them into rags or pen-wipers or something.
Belki tekrar bez yapıyorlardır. Ya da kalem silgisi.
They came in for gasoline and new wipers.
Benzin ve yeni silecek almaya geldiler.
You can turn off the windshield wipers.
Silecekleri durdurabilirsin.
- You got the windshield wipers on.
- You got the windshield wipers on.
We could use another man on the wipers.
Sileceklerde başka bir adamı kullanabiliriz.
I remember the dust was so thick off Beta 4, you had to use windshield wipers on your optic sensors.
Beta 4'teki tozun çok yoğun olduğunu hatırlıyorum hatta optic sensörlerin için rüzgar panelleri kullanmak zorunda kalırdın.
Me Grimlock know all about wipers, want to hear good part of story. Good part, Kup.
Ben Grimlock silecekleri biliyorum, hikayenin güzel kısmını dinlemek istiyorum.
I checked the wipers. They're all right.
Silecekleri kontrol ettim, iyi durumdalar.
Wipers!
Temizleyiciler!
The wipers.
Silecekler.
- Communion wipers.
- Komünyon örtüsü
- Communion wipers?
- Komünyon örtüsü mü?
- And windshield wipers?
- Ya silecekler?
It's raining because my wipers are all fucked up.
Sileceklerim haşat diye yağmur yağıyor.
If my wipers were okay, the fucking sun would be shining at night.
Sileceklerim sağlam olsaydı, güneş gece bile çıkardı.
Hit those wipers.
Silecekleri çalıştır.
If someone steps in front of your car here, you speed up and turn your wipers on, you know.
Çünkü burada herhangi biri arabanızın önüne adım atarsa hızlanır ve sileceklerinizi çalıştırırsınız.
And I wouldn't hire you to put phone-sex cards under windshield wipers.
Ve seni, arabanın ön cam sileceklerine telefon seksi kartları koyman için tutmazdım.
Hit the wipers.
Silecekleri çalıştır.
The wipers!
Silecekler!
Princess, do you know how to turn on the windshield wipers?
Prenses, acaba sileceklerin nasıl çalıştığını biliyor musun?
- Can you make the wipers go faster? - I don't know how.
- Silecekleri daha hızlı çalıştıramaz mısın?
Now! Then you use your wipers.
O zaman silecekleri çalıştırabilirsin.
"So then the big happy taxi turned on his lights and blew his horn and even made his wipers go back and forth."
" "Ve sonra koca mutlu taksi ışıklarını yaktı ve kornasını... ... çalıp sileceklerini calıstırdı." "
After drawing, we send the pieces to the wipers who clean them, the last step before glazing.
En büyük erdemi ise sınırlarını bilmesidir. Burası parçaların fırınlanmak üzere hazırlandığı yerleştirme ve çizim odası.
Four doors, windshield wipers, antenna...
Dört kapı, silecekler, anten...
- Knight Rider's windshield wipers.
- Kara Şimşek'in silecekleri.
His windshield wipers were.
Silecekleri kötüydü.
We found a little problem with the windshield wipers.
Sileceklerde küçük bir sorun bulduk.
I thought learning to drive my dad's Volvo was difficult... but at least the car had windshield wipers.
Babamın Volvo'sunu sürmek zor derdim ama onda hiç değilse silecek var.
- Earl the Windshield Wipers are on.
- Earl, silecekler çalıştı.
I was just leaving it under your wipers, asshole.
Sileceklerinin altına koyacaktım, seni aşağılık.
Good, wipers work.
Güzel, silecekler çalışıyor.
Put on your wipers.
Silecekleri çalıştır.
Windshield wipers!
Silecekler!
Let me get rid of the wipers.
Şu sesleri ayıralım.
Windshield wipers came right off in my hand.
Çok tehlikeli.
- Well, just turn on the wipers.
Çok saçma.