With a bit of luck tradutor Turco
94 parallel translation
Now, with a bit of luck...
Şimdi, biraz şansla...
With a bit of luck we should be there by tomorrow morning.
Biraz şansla sabaha oradayız.
On the other hand, with a bit of luck, we might pull it off.
Diğer taraftan, biraz şansla bundan kurtulabiliriz de.
Well, maybe with a bit of luck, eh?
Evet, eğer şanslıysak.
With a bit of luck, I can get two sins for the price of one... spite from the perpetrating pigeon and anger from the victim!
Şansım yaver giderse bir fiyatına iki günah işleteceğim. Güvercin kin güdecek, kurban da sinirlenecek.
Forty-eight hours, maybe, with a bit of luck.
- Şansımız varsa, 48 saat.
There will be time for everything, with a bit of luck.
Biraz şansla, her şey için zaman olacak.
Seven to go with a bit of luck, and a decent Home Secretary.
O da bir parça şans ve merhametli bir İç İşleri Bakanlığı ile.
Then, with a bit of luck, you'll be released unharmed.
O zaman, biraz şansın yardımıyla, hepiniz zarar görmeden serbest bırakılmış olacaksınız.
So, with a bit of luck, there will be no one this evening at Mallory's.
O zaman, şansımız yaver giderse bu akşam Mallory'nin evinde kimse olmayacak demektir.
With a bit of luck we'll make it back home.
Biraz şansla eve ulaşabileceğiz.
With a bit of luck, in 10 days he'll be able to walk on crutches.
Şansı varsa on gün içerinde koltuk değnekleriyle yürüyebilir.
With a bit of luck, you might even get a few little brothers.
Biraz da şansla birkaç küçük kardeşin olur.
With a bit of luck, uh... you know, next month, maybe I'll... I'll be issued with the proper bomber jacket and it's goodbye to this.
Şansım yaver giderse kim bilir, belki gelecek ay bu kıyafete veda edip güzel bir deri mont giyerim.
With a bit of luck I'll get me fortune told later.
Biraz şansım yaver giderse kendime bir servet yaparım.
With a bit of luck, the network will pick me up.
Şansım yaver giderse, şebeke beni alır.
With a bit of luck I'm going home.
Şansım varsa bir an evvel eve giderim.
With a bit of luck... they'll be wondering where I've got to.
Şansım varsa nerede olduğumu merak etmişlerdir.
With a bit of luck I ´ ll be giving up all this doctoring and management.
Biraz çabayla bu tıp ve yönetim saçmalığından kurtulabileceğim.
With a bit of luck... his life was ruined forever... always thinking that just behind some narrow door in all his favorite bars... men in red woolen shirts... are getting incredible kicks from things he'll never know.
Biraz da şansla... hayatı tamamen mahvoldu... dar bir kapının ardında tek düşündüğü... kırmızı yün gömlekli erkeklerin... bilmedikleri şeylerden inanılmaz tekmeler yedikleri.
With a bit of luck, you'll find some other schmuck to shave you for free.
Biraz şansın varsa, seni bedava tıraş edecek başka bir enayi bulursun.
Look, with a bit of luck I can trade out of it on Monday, all right?
Bak, eğer şansımız varsa, Pazartesi işi halledebilirim, tamam mı?
Right, with a bit of luck the whole thing will cave in and trap him down there
Biraz şansımız varsa, bütün şeyi mağaraya sokacağız ve onu aşağıda tuzağa düşüreceğiz.
And with a bit of luck, near T'Pol and Commander Tucker.
Ve biraz şansla T'Pol ve komutan Tucker'ın yakınına gideriz.
Now, I will try and stall her on her way home and with a bit of luck, Chuck'll get back before she does and you can use the time and all your charm to try and win him over.
Eve dönerken yoluna çıkıp Vera'yı oyalayacağım. Biraz şanslıysak Chuck ondan önce eve gelir ve... sen de cazibenle onu etkilemeye çalışırsın.
With a bit of luck, Marcel. Fred might need your help.
Eğer şansın yaver giderse Marcel Fred'in yardımına ihtiyacı olabilir.
Well, with a bit of luck, we'll be going home soon.
Pekala, şansımız yaver giderse, yakında evlerimizde oluruz.
And with a bit of luck, Port of Spain in the Caribbean.
Ve eğer şansımız yaver giderse, Karayipler'de Port of Spain.
And with a bit of luck I could meet some new people.
Belki şansım yaver giderse, yeni insanlarla tanışabilirdim.
Trouble, with a bit of luck.
Şansımızın olup olmaması.
My plan is to get everything lined up in advance... and with a bit of luck, we can close this deal sooner than we expected.
Planım, her şeyi sorunsuz ilerleyecek bir şekilde sıraya sokmak ve biraz da şansın yardımıyla, bu sözleşmeyi düşündüğümüzden de çabuk halledebiliriz.
With a bit of luck, the people on this planet will never even know we were here.
Biraz şansın da yardımıyla bu gezegendekiler buraya geldiğimizi hiç bir zaman bilmeyecekler.
But with a bit of luck, the others wouldn't find out who I'd insulted. They were on the front?
'Ama biraz şansla, diğerleri kimleri aşağıladığımı göremezdi.'
With a bit of luck...
- Evet. Bir parça şansla...
With a bit of rest and some luck, the doctor says I should be out of here in a few days.
Doktor diyor ki biraz dinlenir ve şansım yaver giderse birkaç güne çıkarmışım.
Well, I think, with a little bit of luck, we might be able to get out of this.
Buradan çıkabilsek bile, sanırım çok az şansımız var.
And with a little bit of luck, It just could work.
Biraz talihleri yaver gitse, işe yarayabilirdi.
A little colder in the suburbs. Tomorrow, with a little bit of luck, we may hit 40.
Ve yarın, biraz şansla, bir ara 7 derece olabilir.
Had a bit of luck with those Mendox shares, though.
Ama Mendox hisseleri biraz şans getirdi.
Maybe, with the right tools and a little bit of luck.
Belki, doğru aletlerle ve biraz da şansla.
I think that with a little bit of luck we could....
Çok zor. Şansımız biraz yaver giderse...
But with a lot of hard work and a little bit of luck I think there's a good chance you may, one day, walk again.
Fakat sıkı bir çalışma ve birazda şansla bir gün tekrar yürüme şansınız olabilir.
I'm going to find you a house where you'll sleep... and even eat maybe with a little bit of luck.
Uyuman için sana bir ev bulacağım... hatta orada yiyecek birşeyler bile bulabilirsin.Anladın mı yavrum?
And with a little bit of luck, we can get to the airstrip before nightfall.
Ve eğer birazcık şanslıysak, gece basmadan, havaalanına ulaşırız.
If you were to have a bit of luck in your canvass for what is now the only live visitor, I would hope you'd share that information with someone who's more forthcoming than the colonel.
Eğer kayıp uzaylıyla ilgili bir gelişme olursa bu bilgiyi albaydan daha parlak geleceği olan biriyle paylaşacağınızı umuyorum.
I was hoping that, with a little bit of luck, I would have straightened everything up by the time she would take control.
Biraz da şansın yardımıyla, Bayan Doyle kontrolü ele alıncaya kadar durumu düzeltirim diye umuyordum.
With a little bit of luck, you're going to need all your energy.
Biraz şansla ihtiyacınız olan enerjiyi sağlayabiliriz.
With a little bit of luck, I might get a golden shower tonight.
Şansım yaver giderse, belki altın duş bile yapar bana.
But with a little bit of luck, you'll get to grow up with Andrew's parents.
Ama bir parça şansla Andrew'nun ebeveynleriyle büyüyeceksin.
So, maybe with a... with a few hints and a little bit of luck, we can find two special Cougars, and throw some love on them.
Birkaç küçük ipucu ve biraz da şans ile iki özel Cougar'ı bulup ona sevgimizi gösterebiliriz.
- With a little bit of luck.
- Şansımız yaver giderse.