Wolverhampton tradutor Turco
28 parallel translation
The office has been on the phone and think it's best... if we push on to Wolverhampton straight away.
Ofisten aradılar bu gece Wolverhampton'da çıkıyorsunuz.
No. it was in fact wolverhampton wanderers
Doğru cevap, Leicester'i 3-1 yenen Wolverhampton Wanderers.
Uh, no, it was Wolverhampton Wanderers who beat Leicester 3-1.
Hayır, Leicester'ı 3-1 yenen Wolverhampton Wanderers'dı.
"On the 5th of September, in 1862, they climbed in Wolverhampton in their balloon to a height of 8 838 meters, where they measured..."
"5 Eylül 1862'de... balonla Wolverhampton'a yükseldiler. Ölçtükleri yükseklik 8838 metreydi."
The quartier general of Wolverhampton's own Nigel Pope,
Wolverhampton'lı Nigel Pope'un mekanı.
My youngest son's just ordered this from a sex supermarket in Wolverhampton where I intend to return forthwith.
En küçük oğlum, Wolverhampton'daki bir seks marketten almış ve ben geri göndereceğim.
Can you explain why this is not the case? - There's no need to be alarmed, Paul. - Paul?
En küçük oğlum, Wolverhampton'daki bir seks marketten almış ve ben geri göndereceğim.
Slack season, you're resting... apart from opening a hospice in Wolverhampton... a charity night in Preston and... taking your mom on holiday.
- Ölü sezondayız. Wolverhampton'da bir yaşlılar yurdu açılışı, Preston'da bir yardım gecesi ve anneni tatile götürmek dışında hiçbir işin yok.
I go and visit a friend who sings in a church choir in Wolverhampton!
Kilise korosunda şarkı söyleyen arkadaşıma gidiyorum. Wolverhampton ya da Sunderland'da.
And then I think it's time for us to venture a little further than Wolverhampton or Sunderland!
Ve sonra Wolverhampton ya da Sunderland'de maceraya atılırız.
I'm playing the Wolverhampton Festivus.
Wolverhampton Festivus'ta çalıyorum.
And that was for Erica from Wolverhampton.
Wolverhampton'dan Erica içindi.
"The comparison would have been more exact if I had said " the iron furnaces near Wolverhampton ".
"Hatta'Wolverhampton yakınlarındaki demir ocakları'nı andırıyor'desem mukayese daha doğru olurdu."
- Wolverhampton Hippodrome.
- Etrafta kimsenin olmadığı bir yere. - Wolverhampton Hipodromuna mı?
Who must find his way home to wolverhampton.
Evi Wolverhampton'a gitmeye çalışan mini minnacık yetim fare, Sampson'dır.
- Nigel, we haven't even left Wolverhampton yet.
Nigel, Wolverhampton'dan ayrılmadık bile.
You're our cleaner, for God's sake, just go back to Wolverhampton!
Sen temizlikçimizsin. Tanrı aşkına, Wolverhampton'a dön!
I will be lynched if I ever go back to Wolverhampton.
Wolverhampton'a geri dönersem, linç edilirim.
Well, as they used to say in Wolverhampton, bon appeti-ti!
Wolverhampton'da söylediği şekliyle, afiyet olsun!
I wanted to enquire about the possibility of shifting our match against Wolverhampton Wanderers on Saturday, February 8th.
8 Şubat Cumartesi günü oynayacağımız Wolverhampton Wanderers maçını erteleme şansımız olabilir mi diye sormak için aramıştım.
Obviously, under the circumstances, the League is prepared to offer a postponement of Saturday's match against Wolverhampton Wanderers.
Kesinlikle, böyle şartlar altında Lig, Cumartesi günkü Wolverhampton Wanderers maçını erteleme hakkını size verecektir.
We're in Wolverhampton now.
Artık Wolverhampton'dayız.
How's Wolverhampton?
Wolverhampton nasıl?
Believe or not, Wolverhampton was the first British city to introduce automated traffic lights.
İster inan ister inanma, Wolverhampton otomatik trafik ışıklarının geldiği ilk İngiliz şehri.
I can shag supermodels and you could do I.T. sales in Wolverhampton.
Ben mankenlere çakarım, sen de Wolverhampton'da satış yaparsın.
It's says your sister lies in a public house in Wolverhampton.
Kız kardeşinin Wolverhampton'daki bir meyhanede olduğu yazıyor.
We moved from Wolverhampton.
Wolverhampton'dan geldik.