Word on the street is tradutor Turco
229 parallel translation
The word on the street is you're bringing in a lot of yeyo.
Duyduğuma göre koliyle mal sokuyormuşsun.
Word on the street is he was fogged by a dropper called Klapper.
Sokaktaki söylentiler, Klapper isimli bir katilin parmağı var diyor.
My buddy just told me the word on the street is that Klapper's a woman.
Bir dostum Klapper'ın bir kadın olduğu söylentilerini duymuş.
Word on the street is you've been clean since you came out of prison.
Sokaklarda, senin hapisten çıktığından beri temiz olduğunu söylüyorlar.
Word on the street is Paco and his little punk dogs slipped those mentals we took.
Duyduğumuza göre Paco ve itleri emeğimizi çalmış.
I've been checking on you, and the word on the street is that you are the best.
Seni izliyordum ve söylemek istediğim sen en iyisisin.
Word on the street is you're looking for superheroes.
Duyduğuma göre süper kahramanlar arıyormuşsunuz.
WORD ON THE STREET IS THEY'RE PUTTING A POO IN FUN-SIZED CANDY BAR WRAPPERS AND HANDING THOSE OUT.
Sokaktaki söylentilere göre büyük şekerlerin içerisine pislik koyup onları vereceklermiş.
So word on the street is, you ordered the steak.
Duyduğuma göre biftek istemişsin.
Word on the street is you can fix my problem.
Söylentilere göre derdime sen çare bulabilirmişsin.
Word on the street is that there's a new kid in town... who poses a threat to Bradley Uppercrust the Third.
Sokakta, Majesteri 3. Bradley'e meydan okuyan yeni bir çocuk var.
Word on the street is you dumped Dawson.
Söylentilere göre Dawson'ı terk etmişsin.
So. word on the street is you're not such a bad second date.
Demek ki o kadar da kötü bir ikinci randevu değilmiş.
Word on the street is Sonny Talia put the hit out on Agent 11.
Herkes Sonny Talia'nın Ajan 11'i öldürteceğinden bahsediyor.
The government says it never existed, but the word on the street is the place burned down and a bunch of genetically-engineered whatsits got out.
- Hükümet öyle bir yerin var olmadığını söylüyor, değil mi? Ama sokaklarda denen şey ise, o yerin yanıp kül olduğu ve bir kaç düzine şu genleri üzerinde oynanmış mutantlar ya da her neyse serbest kalmış.
So, Kirby. Word on the street is that you're havin a birthday next week.
Kirby, söylentiye göre doğum günün gelecek haftaymış.
The word on the street is he's back from the dead.
Söylentilere göre, ölümden dönmüş.
He said the word on the street is we're a dead gang.
Sokaklarda bizim ölü bir çete olduğumuz lafının dolaştığını söyledi.
And I want you to see what the word on the street is.
Ve senin caddede neler olup bittiğini öğrenmeni istiyorum.
Word on the street is that he turned state's evidence, gonna put Joe away for life.
Kanıtı varmış diyorlar, Joe'yu ömür boyu hapse sokacakmış.
Word on the street is that you're closing.
Sokaktaki söylentiye göre burayı kapatıyormuşsun.
Find anything? Word on the street is the Hawke family... doubled the bounty on Canary's head.
Sokakta söylenen, hawke ailesi, kanaryanın ödülünü 2 katına çıkartmış.
Word on the street is that the queen worked alongside her sisters, who interfered with the kill.
Söylemlere göre, Kraliçe öldürme işine engel olan kardeşleri ile birlikte çalışıyormuş.
Well, word on the street is Gerry's the favorite to take over.
Sokaktaki hakimiyete göre Gerry favori görünüyor.
They have a miracle flu vaccine that is up for approval by the FDA right now and the word on the street is it's a shoo-in.
Gıda ve İlaç Dairesi'nden onayda bekleyen mucizevî bir grip ilâçları var ve söylentilere göre ruhsat kesin.
Word on the street is, Omar ain't nowhere near them rises when the shit pop.
Sokaklarda dolaşan lafa bakılırsa, olay olduğunda Omar kulelerin yakınında bile değilmiş.
Word on the street is the big money was moving away from Dante... in the hours before the fight.
Sokaklarda, maça saatler kala Dante'den büyük para çekildiği lafı dolanıyor.
Word on the street is that he's getting ready for a major power play.
Sokaklarda, büyük oynamaya başlayacağı konuşuluyor.
Word on the street is it was a retaliation hit by the Bloods.
Duyumlarımıza göre Blood'lar misilleme yapmışlar.
And speaking of network, word on the street is they're looking for a new anchor.
Yönetimden bahsetmişken, söylentiye göre... yeni bir sunucu arıyorlarmış.
Word on the street is, Teddy K.'s on the prowl.
Konuşulanlara göre, Teddy K. av peşinde.
Hey, word on the street is, um, you've been medicating Timmy?
Hey, ortalıkta Timmy'ye ilaç verdiğine dair laflar dolaşıyor.
So word on the street is you and Danielle might break up.
Dediklerine göre, sen ve Danielle ayrılabilirmişsiniz.
The word on the street is you need to smoke a cigarette after this boy lathers you up.
Bu çocuk saçlarınızı köpürttükten sonra yapmanız gereken sokakta bir sigara içmek.
- Word on the street is it's stress.
- Ne? - Sokak deyişiyle, stresten.
Word on the street is that this is the best place in town.
Buranın şehrin en iyi yeri olduğunu duydum.
- Word's on the street you got a job.
- İş bulmuşsun diyorlar.
Word on the street is it's Communist sabotage.
Komünistlerin sabotajı olduğu söyleniyor.
Arthur, nobody thinks you're gonna beat this rap. Word on the street is that you're as good as dead.
Bence bunun üstesinden gelmenin tek yolu var.
I mean, word is on the street that you changed in a big way.
Yani, buralarda senin ne kadar değiştiğin konuşuluyor.
Word on the street is :
İnsanlar :
Word on the street says Raymond Calitri hired you and your brother... for a top order, a order that should've went to me.
Sokaklarda söylenilene göre Raymond Calitri bana gelmesi gereken bir iş için seni tutmuş.
Fine is a word you use when someone stops you on the street... that you know, but you don't want to talk to.
İyi, tanıdığın ama konuşmak istemediğin biri seni sokakta durduğu zaman kullanılır.
The word is definitely out on the street on this Bevilaqua kid.
Sokaktaki herkes Bevilaqua denen bu çocuktan bahsediyor.
Word is on the street, though, that tomorrow's the last day.
Ortalıkta yarının, son gün olduğu söylentisi dolaşıyor.
Word is on the street that Romeo is lost
Sokaklarda diyorlar ki ; Romeo kayıp
Word is on the street that the son of Montague
Sokaklarda diyorlar ki ; Montague'lerin oğlu
Word is on the street that when you took her virtue
Sokaklarda diyorlar ki onun namusunu çaldı
Word is on the street
Sokaklarda diyorlar ki ;
Word on the street are that these deaths are your garden-variety "goodbye, cruel world." - Is there anything to eat in here?
İnsanların, bitki gibi ölmesinin, sokaktaki karşılığı, "elveda zalim dünya.".
And word is these tickets stubs are already getting $ 200 on the street.
Bilet koçanları sokakta 200 dolara satılıyor.