Workout tradutor Turco
901 parallel translation
Why don't you go up to McDermott's and get a workout every day?
Niye her gün McDermott'un yerine gidip egzersiz yapmıyorsun?
He gave us a workout.
Bizi iyi koşturdu.
- It was kind of a workout.
- İdman gibiydi.
I'm just havin'a little workout.
Sadece küçük bir idman yapıyorum.
Just a workout!
Sadece idman yapıyordu.
I'll give you a workout.
Sana bir ders vereyim.
Ready for a little workout now?
Biraz egzersize hazır mısınız?
Dan, go take yourself a light workout, huh?
Dan, git, hafif bir antrenman yap, olmaz mı?
Well, how was the workout?
Antrenman nasıl geçti?
By the way, Kato, that was a very good workout today.
Bu arada, Kato, bugünkü idman çok iyiydi.
- Why not? - A light workout will take the edge off.
- Biraz egzersiz iyi gelirdi.
3rd prize : a workout with Princess Birgitta!
Üçüncülük ödülü, Prenses Birgitta ile antrenman şansı!
- Don't forget, I saw you workout.
- Seni daha önce görmüştüm.
Want to give that doodle bug a workout?
Şu aptal gıcığa bir şans vermek ister misin?
Somebody to give him a good workout.
İyi bir antrenman verecek biri olmalı.
All right, well... why don't you ask me the questions while I continue my workout, huh?
Şey... Bu sade bir yiyecek, fakat doyurucu. Kesinlikle harika görünüyor.
Give him a workout, then bring him back for a meal.
Sonra yemeğe geri getir.
- You look like you had a workout.
- İdmandan çıkmış gibisin.
No. - Come on, I need the workout.
- Hadi ama biraz antrenmana ihtiyacım var.
This is a workout driving this car.
Bu arabayı sürmek yetenek ister.
Boy, what a workout.
Evlat, ne çalışmaydı ama.
Let's say before a contest, if I get emotionally involved with a girl... that can have a negative effect on my mind... and therefore destroy my workout.
Yarışmadan önce düşünürüm, eğer bir kıza duygusal olarak bağlıysam bu kafamda negatif bir etki yapabilir ve dahası çalışmamı mahvedebilir.
We'll just make this an easy workout.
Hafif bir antrenman yapacağız.
I just want to finish my workout here, okay?
Burada işimi bitirmek istiyorum, tamam mı?
I played "20-Minute Workout" at high speed and got a 10-minute workout.
"20 dakikada antraman" kasedini hızlandırılmış olarak yaptım da.
I had a bitch of a workout, Dad.
Deli gibi çalıştım, baba.
Have a good workout, Bruno.
İyi egzersizler Bruno.
You gave my security system quite a workout.
Güvenlik sistemim için güzel bir tecrübe oldu.
What the heck was that noise? Where's my workout show?
Stanley, neler oluyor?
Gee. That was a great workout.
Çok iyi çalışmaydı.
If the answer is yes... then you're ready for Captain Freedom's workout.
Eğer cevabınız evetse..... Kaptan Freedom'ın idmanına hazırsınız demektir.
We interrupt Captain Freedom's workout to bring you this urgent news bulletin.
Acil bir haber bültenini size iletmek için, Kaptan Freedom'ın programına ara veriyoruz.
Yes, I was about to take the birthday boy for his daily workout.
Evet, prensi günlük egzersiz çalışmaları için almaya gelmiştim.
Let's give your dancing shoes a workout!
Şu dans ayakkabılarını çalıştıralım!
You go on back to your workout.
Şimdi egzersizine geri dön.
- We'll get a good workout.
- İyi bir egzersiz yapmış olacağız.
My aerobic workout today.
Bugünkü aerobik egzersizim.
Got to move your workout to late tomorrow afternoon, B.
Senin egzersizini yarın akşama almak durumundayım.
It's me, Elizabeth, from Workout World.
Benim Elizabeth, Workout World'den.
Yeah, well, that doesn't mean I like watching Kelly give her credit cards a workout.
Tabi bu Kelly'i kredi kartıyla alışveriş yaparken.. ... seyretmekten hoşlandığım anlamına gelmez.
How about instead we walk over to the driver's training parking lot and give those reflexes a workout?
Yürümek yerine çok sürücü ve park eğitimi yapmak ve o refleksleri çalıştırmak nasıl olur?
This is a workout!
Çok yorucu.
Just doing a workout.
İdman yapıyordum.
A workout boosts worker morale.
Çalışanlara moral veriyordum.
If Dempsey got the workout I'm getting, he wouldn't have lost his last flight.
Eğer Dempsey benim yaşadıklarımı yaşasaydı son savaşını kaybetmezdi.
Primo workout, dudes!
İyi idmandı beyler!
Yeah, I just took an extra little workout.
Evet, yalnızca fazladan idman yaptım.
I thought the workout would relax me, but I'm still on edge.
Antrenmanla rahatlayacağımı düşünmüştüm ama hala gerginim.
And he says to me, "Quite a workout."
Orada bana, "Güzel çalışmaydı." dedi.
Get in and get a workout.
Gidip biraz spor yap!
That's a good early workout, Akane.
Hazır mısın Ranma?