Ya'all tradutor Turco
20,629 parallel translation
Or all of your newspapers are gonna keep running your comic with this albatross around your neck?
Ya da tüm gazetelerinizin, adı çıkmış birine ait çizgi romanları yayımlamaya devam edeceğini mi sanıyorsunuz?
I have Oderno asking Ms. Wolf, you know, all background information she can provide on them.
- Oderno'ya söyleyeyim de Bayan Wolf'tan geçmişleri hakkında verebileceği tüm bilgileri istesin.
That's tempting, but, uh, if I have one margarita, I'll have eight ; and if I have eight, end up riding that donkey all the way to Santa Monica, so... ( laughing ) :
Canım çekti ama bir margarita içersem 8 taneye kadar yolu var 8 tane içersem de o eşeğe binip Santa Monica'ya kadar giderim, bu yüzden...
Until you have some physical proof, you have someone that kicks a door down and sees that this is the person that's actually behind the keyboard, it can all be a myth or an illusion.
Fiziksel kanıt olmadan, bir kapıyı tekmeleyip klavyenin başındaki o kişiyi görmeden hepsi bir mit ya da illüzyon olabilir.
It could be, you know, a layered sort of thing or all at once, you know, just to bring down power, financial systems, and just degrade, corrupt them.
Katmanlı ya da bütünsel bir şey olabilir elektriği kesmek, finansal sistemleri çökertmek sadece bozmak için olabilir.
For example, if you were... a hedge fund or a private equity fund and you said, well, all I want my Al to do is maximize the value of my portfolio, then... the Al could decide,
Mesela, bir serbest fon ya da özel sermaye fonu olsanız ve "Yapay Zeka'dan tek isteğim portföy değerimi artırsın." deseniz
Sir, no FBI credentials have been reported missing or stolen, and I checked all cell phone locations of male agents, including those who traveled to Los Angeles either on assignment or for personal reasons.
Efendim, çalıntı ya da kayıp olduğu bildirilen FBI kimliği yok. İş ya da kişisel sebepten Los Angeles'a gelenler de dahil tüm erkek ajanların telefonlarına da baktım.
I just pulled up LAPD crime-mapping data, and in all 4 of our cases there was a homicide or a rape of a female within a two-block radius.
LAPD suç haritası verilerine baktım, dört vaka öncesinde de iki blokluk alanda bir cinayet ya da tecavüz gerçekleşmiş.
Pixies are dicks, the lycans are rapists, and shapeshifters, they all headed west back in the'50s.
Periler göttür, kurtadamlar ise tecevüzcü ve tüm şekildeğiştirenler 50 li yıllarda batıya gittiler
Absolutely. I know all about you. Ned talks about you all the time.
Tabii ya, Ned sürekli sizden bahsediyor zaten.
All right, don't Cr... Mama, come on.
Ama ağlama anne ya.
What about all of the other teens...
Peki ya diğer konular...
Then, to top it all off, Jane o'brien media told us they were flying three people across the world from New York to New Zealand to see us.
Bunlar yetmezmiş gibi bir de Jane O'Brien Media bize, üç kişiyi, dünyanın diğer ucundaki New York'tan Yeni Zelanda'ya, bizimle görüşmeye gönderdiklerini söyledi.
A bottom-feeding vulture picking flesh off the bones of the dead at the expense of a great company, one that employs thousands of Americans with good jobs, all the while protecting American interests here and abroad.
Aşağılık bir akbaba binlerce Amerikalı'ya iş imkanı sağlayan Amerika'nın çıkarlarını içeride ve dışarıda koruyan başarılı bir şirketin kazandıklarını bir leşin etlerini yercesine tek tek koparmaya başlarsa işte buna ahlaksızlık derim.
You can't win them all, only this was a big one.
- Hepsini kazanacak halin yok ya... - Ama bu büyük bir davaydı.
Just... figured you'd want to know who your family was, orphan and all.
Sadece ailenin kim olduğunu öğrenmek istersin diye düşünmüştüm. Yetim falansın ya.
All right, this one?
Peki ya bu?
Or maybe because you were pouring sanitizer all over their buzzer?
Ya da ikaz cihazlarının üstüne dezenfektan boşaltıyordun belki?
All right, I'm gonna head up to the loft to work on that drone that we caught.
Pekâlâ, ben yakaladığımız dronun üstünde çalışmaya çatıya çıkıyorum.
You're making all these preparations, what happens if the baby falls through?
Tatlım, bir sürü hazırlık yapıyorsun. Ya bebek düşerse?
I'm not here to fuck up whatever you got going on or step on your toes at all, bro.
Her ne yapıyorsan onu sikip atmaya yanında değilim ya da senin damarına basmaya.
For all we know, that could be a lie, and Abby is a human collaborator, or she could be one of them.
Yalan olabilirdi... ve Abby bir işbirlikçi, ya da onlardan biri olabilir.
I thought all Jacksons were singers or ball players.
Bütün Jacksonlar şarkıcı ya da basketbolcu sanıyordum.
The frequency makes it easy to embed their clicks into electronic tracks, but when you strip it all back...
Elektronik parçalarda frekansı şarkıya yerleştirmek daha kolay oluyor ama hepsini geri sardığımızda.
I know it's come at a great cost, but your father wanted to protect all the innocent, that means humans, too.
Biliyorum sonucu sana pahalıya patladı ama baban bütün masumları korumanı istedi buna insanlar da dahil.
She can pick the gift she wants, or have them all.
İstediği hediyeyi seçebilir ya da hepsini alabilir.
Or distributing meth all across the Southwestern U.S.
Ya da Amerika'nın güneybatısına uyuşturucu dağıtıyorsan.
Oh, I just did not want to go, that's all.
Hiç gidesim yoktu ya ondan. İyiyim iyi.
Come on, you all had to evacuate!
Ya millet! Burayı terk etmek zorundasınız!
Well, make one for Sonja, because these all have milk.
Sonja'ya da yap bir tane çünkü bunların hepsinde süt var.
He took the train from NOLA all the way to its final stop in Chicago, then back again.
NOLA'dan trene binip son durak Chicago'ya kadar gidip gelmiş.
- I'll flip ya, all right?
- Yazı tura atacağım, oldu mu?
I'm glad you're all right.
İyi olduğunuza sevindim. Hadi ya?
They made a bomb that can destroy New York, London, or Paris in the blink of an eye, and it's only a matter of time and maybe days before the war ends and we're all under Axis thumbs helping them build rockets to goose step on the moon...
New York, Londra ya da Paris'i saniyeler içinde yok edebilecek bir bomba yaptılar savaşın bitmesi ve hepimizin onların buyruğu altına girip aya gidecek roketi yapmalarına yardım etmemiz an meselesi...
They all either claim I was a victim of a government conspiracy or abducted by aliens and probed.
Hepsi benim ya bir kurban olduğumu iddia ediyor Ya da bir devlet komplosu veya uzaylılar tarafından kaçırılıp incelendiğimi.
All our family's good deeds are in humble service to God.
Ailemin tüm hayırları Tanrı'ya gösterişsiz bir hürmettir.
We are all sinners until we seek God's forgiveness.
Tanrı bizi bağışlayasıya kadar hepimiz günahkarız.
Sixty... 80 percent of all your profits?
Kazancınızın yüzde 60 ya da 80'ini oluşturuyor?
Well, according to freya, all the herbs witches use are stored here.
Freya'ya göre cadıların kullandığı bütün merhemler burada saklanıyormuş.
I know it goes down but that's all I know.
Tek bildiğim aşağıya doğru indiği.
They told me all communication should go through Gabriel or the Centre, not you.
Bütün iletişimin ya Gabriel, ya da Merkez üzerinden yapılacağı söylenmişti, senin üstünden değil.
We'll have, like, a travel ark in the middle of all the hipster Jews.
Hipster bir Yahudinin arasına geziler için olan gemiden ya da ahit sandığını koyarız.
Sabine, you make this choice and, win or lose, the Empire is going to be all over this system and the fleet.
Sabine, bu seçimi yaparak kazan ya da kaybet İmparatorluk bu sistemin her yerinde filonun ve bizim karşımıza çıkar.
The momentum is going to carry us all the way across.
İlk hareket hepimizi karşıya taşıyacaktır.
Oh, look at all that chest hair and overbite.
Ya, göğsündeki kıllara ve öne çıkan dişlerine baksana.
You know, I mean, there's been all this buzz, you know, from people who... who haven't seen it or... or want to see it again. and I mean, there's a couple papers that... that want to review us.
Bir sürü homurdanma var, bilirsin gösteriyi seyredememiş insanlardan ya da tekrar seyretmek isteyenlerden ve bizimle röportaj yapmak isteyen birkaç gazete falan var.
How about the racist, sexist, phobia soup we've all been drowning in because of him?
Peki ya ırkçı cinsiyetçi, onun yüzünden içinde boğulduğumuz korku çorbası ne olacak?
All available air assets have been committed to that fight.
Tüm hava unsurları bu saldırıya gönderildi.
Should the FBI take an image of the femtocell, all memory will self-corrupt, or "explode."
FBI, femtocellin görüntüsünü aldığı anda tüm hafıza kendini bozacak ya da çökecek.
A little more demonic than the time before, but, one way or the other, we all end up in Purgatory.
Daha öncekinden biraz daha şeytani ama öyle ya da böyle hepimiz kendimizi Araf'ta buluyoruz.
You walked all the way to the donut shop, then came back here to pee in the fuckin'jar.
Donutçıya gittin, sonra buraya dönüp kavanoza işedin.