Yang's tradutor Turco
5,138 parallel translation
This fire was arson.
Yangın kasten çıkarılmış.
And Drew Ramos set the fire.
Drew Ramos yangını çıkarmış.
That's why he set the fire. [electricity crackles]
Bu yüzden yangını çıkardı.
There's no fire, man, he tricked us.
Yangın falan yok. Bizi oyuna getirdi.
The rest of the blood was burnt up in the fire.
Geriye kalan kanlar yangında yanmış.
Look... there's no fire.
Bak. Yangın falan yok.
At 100,000 g's, even fire hydrants become crushed by their own enormous weight.
100 bin G'de, yangın söndürme vanaları dahi kendi muazzam ağırlıklarıyla ezilir.
It's the fire...
Bu yangın...
That's the buoy and the Fireboat.
Şamandıra ve yangın söndürme gemisi.
Fire escape!
Yangın çıkışı!
- Oh, Em, can we use the fire pit outside? - Yeah.
- Oh, dışardaki yangın çıkışını kullanabilir miyiz?
Yeah, because you two came busting in here like a house on fire.
Evet siz eve yangın çıkmış gibi girdiğiniz için.
They got locked out on a disused fire escape chasing an intruder - thought they could make their way back to their posts before anybody noticed.
İzinsiz giren birini kovalarlarken kullanılmayan bir yangın çıkışında dışarıda kalmışlar. Kimse fark etmeden yerlerine geri dönebileceklerini düşünmüşler.
He was dressed in scrubs and he told them he thought he'd seen someone out on the fire escape with a gun.
Hemşire önlüğü giymişti ve polislere yangın çıkışında silahlı birini görmüş olabileceğini söyledi.
No, I... I didn't, I was just taken aback by the heat of the fire at the time and it's something I...
Bilmiyordum, yangın karşısında şaşıp kalmıştım.
There's a fire at Via Torsional 71.
Stornaiolo 71'de yangın var. Hayır, bilmiyorum.
With all that's going on, we can't add fuel to the fire.
Bütün olan şeylerle, yangına daha çok benzin ekleyemeyiz.
After the fire, that's all that was left of her.
Yangından sonra ondan kalan tek şey bunlardı.
Pulling a fire alarm on mischief night is one thing. Doing it when there's a mass murderer spotted nearby is insane!
Yaramazlık Gecesi'nde yangın alarmını çalıştırmak tamam da ama yakınlarda bir katil varken bunu yapmak delilikten başka bir şey değil!
Oh, my God, my apartment is on fire.
Aman Tanrı'm, dairemde yangın çıkmış.
The fires are set in fields, but grow out of control... and spread to the forests where lemurs live.
Yangınlar tarlalarda çıkarılıyor ancak kontrolden çıkıp, lemurların yaşadığı ormana sıçrıyor.
It's the biggest threat to wildlife in Madagascar.
Bu yangınlar, Madagaskar'daki vahşi yaşama en büyük tehdit.
When we reached the lemurs, fires were burning throughout the forest... and I hoped we weren't too late.
Lemurlara ulaştığımızda, orman boyunca yangın vardı ve umarım çok geç kalmamışızdır dedim.
It will appear to be a malfunction of the fire containment system.
Yangın önleme sisteminde bir arıza çıkmış gibi gösterilecek.
Her driver's license was found at the scene of a shootout and ensuing fire this morning.
Bu sabah bir olay yerinde ehliyeti bulundu yangın çıkan bir yerde.
Hey, I-it's not our fault - that every building has a sprinkler sys...
- Bizim suçumuz değil, her binaya yangın söndürme sistemi...
There's got to be a fire hydrant joke in there somewhere.
Yangın merdiveni şakası da olmalı.
named 12144. Of course, when she came back, Whitmore house had burned, and it was concluded that I had perished in the fire.
Elbette ki döndüğünde Whitmore evi yanmış ve benim yangında yok olduğum kanaatine varılmıştı.
I make it to the fire escape, you get one.
Ama yangın çıkışına inmeme izin verirsen, en azından birini bulabilirsin.
All right. Kate was the one who set the fire that killed most of Derek's family.
Derek'in neredeyse bütün ailesini öldüren yangını başlatan kişi Kate idi.
You were going to die in that fire, Hayley, along with my brother's child.
O yangında can verecektin Hayley. Kardeşimin bebeği ile birlikte.
I didn't think I was allowed inside a priest's house since the fire.
Yangından sonra pederin evine gelmeme izin vermezler sanıyordum.
There's no fire!
Hey! Yangın yok!
There's no fire! Hey!
Yangın yok!
There's no damn fire!
Lanet yangın falan yok!
Should I sneak out the fire escape?
Yangın çıkışından kaçayım mı?
He actually died trying to put out that fire.
Gerçekte o yangını söndürmeye çalışırken öldü.
- Is there a fire?
- Yangın mı çıkmış?
It's burning!
Yangın var!
Where's the fire?
Yangın nerede?
I've been told that we just set off the sprinkler system in the basement.
Bana verilen bilgiye göre bodrumdaki yangın sisteminde bir arıza varmış.
Sir, blackouts and fires have spread to Delaware.
Efendim, kesinti ve yangınlar Delaware'ye de sıçradı.
Now let's get arson off the table.
Şimdi masada yangın çıkaralım.
The first Caretaker of Warehouse 13 was killed in the fire of 1898.
Depo 13'ün ilk bakıcısı 1898'de bir yangında öldü.
Well, your gas leak is repaired, all your fire exits actually lead outside, and I am told that no new species have been discovered here in a week.
Gaz sızıntısı tamir edilmiş. Yangın çıkışlarının tamamı gerçekten de dışarıya çıkıyor. Son bir haftada yeni bir canlı türünün keşfedilmediği söylendi.
There's a fire somewhere.
Bir yerde yangın çıkmış.
The fire's still burning.
Yangın hâlâ sönmemiş.
Things must have gotten mixed up after the fire.
Yangından sonra bir şeyler karışmış olmalı.
There's actually a huge forest fire.
Hatta devasa bir orman yangını var.
There's a fire.
Yangın var.
Now word's gonna burn through these hills and hollers like a wildfire.
Söylentiler bu tepelere ve vadilere, kontrol edilemeyen yangın gibi yayılacak.