Yaqui tradutor Turco
40 parallel translation
He's got Yaqui Neal and Mublin, right in point.
Doğru noktada Yaqi Neal ve Mublin var.
I'd like to kill him and kill him slow, the way the Yaquis do.
- Onu öldürmek istiyorum, yavaş yavaş öldürmek. Yaqui'leri yaptığı gibi.
So it's Yaqui.
- Öyleyse o da bir Yaqui.
Apache and Yaqui.
Apache ve Yaqui toprakları.
Yaqui?
Yaqui'misiniz?
Because they're Yaqui Indians, that's why.
Çünkü onlar Meksikalı yerliler, bu yüzden.
My mama was a Yaqui Indian... and my daddy was from Alabama.
Annem bir Meksika yerlisiydi babam ise Alabama'lıydı.
One hundred rifles for the Yaqui Indians.
Meksika yerlileri için 100 tane tüfek.
Them poor devils hangin'on them telephone poles out there... them's Yaqui Indians...
Dışarıda telefon direklerine asılmış zavallı adamlar... Onlar Meksika yerlileridir, benim halkım.
Yaqui!
Yaqui!
I won't worry about YaquiJoe.
Yaqui Joe yüzünden endişe duymama gerek kalmayacak.
Yaqui.
Yaqui.
He's part Yaqui.
O bir Yankie.
Yaqui-mex is more than halfway apache.
Belki Apaçi'ye yardım ediyordur.
- lt's a Yaqui Indian come a-trespassing.
- Bir Yaqui kızıl derilisi geçmek istiyor.
Granger has Just crossed the Yaqui River, narrowly avoiding being eaten alive by piranha.
Granger, Yaqui Nehrini yeni geçti. Az kalsın piranalar tarafından yeniliyordu.
My granddaddy was a full-blooded Yaqui Indian.
Büyükbabam saf kan Meksika yerlilerindendi.
They are Yaqui, not Apache.
Bunlar Yaki, Apaçi değil.
The dying Yaqui told me five White-Eye and a Comanche...
Ölmek üzere olan Yaki'nin dediğine göre beş beyaz adam, bir de Komançi gelmiş.
And they go join up with other Yaqui tribe... maybe find new wives.
Sonra gidip başka bir Yaki kabilesine katılırlar. Belki yeni kadınlarla evlenirler.
After they hunt Yaqui men they go to Soyapos... get their money.
Yaki erkeklerini de öldürdükten sonra Soyapos'a giderler. Paralarını almaya.
Ten days ago, we came across a Yaqui village.
On gün önce bir Yaki köyünden geçtik.
Told me her mother was a Yaqui Indian.
Annesi Yaqui kızılderili'siymiş.
Well, the Yaqui Indians brew a special tea that unlocks memories.
Yaqui Kızılderilileri zihni açmak özel bir çay kaynatırmış.
It would be a good excuse to use my Yaqui tea set.
Yaqui demlik setimi kullanmak için bahanen oldu.
Mmm! That's good Yaqui.
Çay harikaymış!
We just came in on a train from Yaqui with Judge Elias Callison.
Buraya yargıç tarafından yardım için gönderildik.
I find you guilty of these charges and sentence you to hang at Yaqui Prison.
Sizi bu suçlamalardan suçlu buluyorum. En kısa sürede asılacaksınız.
He's been sentenced to hang in Yaqui for the murder of a city marshal.
Bir şerif öldürmekten ceza aldı ve asılacak.
Randall R. Bragg granted full pardon for murder conviction in Yaqui County by President Chester A. Arthur. "
Randall Bragg şerif Jack Bell'i öldürmek suçundan dolayı af edilmiştir. Başkan Chester Arthur.
He talked real fast, sounded like a Yaqui.
Çok hızlı konuşuyordu, Yaqui olabilir.
- Yaqui? - From Sonora, Yaqui Indian.
- Sonora'lı Yaqui Kızılderili'si.
You know, that was a good call back there... you know, the Yaqui thing.
Biliyorsun, orada yaptığın iyi bir gözlemdi. Yani Yaqui olduğunu anlaman.
Anita from the bank, her, uh... husband's Yaqui.
Bankada Anita var, kocası Yaqui.
Nope, Yaqui.
Hayır, Yaqui.
Casper tells me that you're looking - for a Yaqui from Calvo.
Casper bana, Calvo adında bir Yaqui'yi aradığınızı söyledi.
Can't toss a dwarf in Acuna without hitting a Yaqui.
La Zona Rosa'da, taş atsan Yaqui'ye değer.
A Yaqui Way of Knowledge.
Bilginin Yaki Yöntemi.
Because while you have been out there learning the Yaqui Way or how to run like the Tarahumara, I have been in here fighting the battle of fucking Thermopylae!
Çünkü sen dışarılarda Yaqui gibi takılıp Tarahumara gibi koşmayı öğrenirken ben burada Termopylae Muharebesi veriyordum.
Because while you have been out there learning the Yaqui Way or how run like the Tarahumara, I have been here fighting the battle of fucking Thermopylae!
Çünkü sen dışarılarda Yaqui gibi takılıp Tarahumara gibi koşmayı öğrenirken ben burada Termopylae Muharebesi veriyordum.