Yo's tradutor Turco
4,427 parallel translation
Yo, what's going on with my fries?
Kızartmalarım ne alemde?
Lim... Yo, what's his name?
Adı, Lim neydi?
Yo, fam! Where the fuck's my food, bro?
Lanet yemeğim nerede?
' Yo, what's happening?
Nasıl gidiyor?
With all her friends getting their driver's licenses, it was a pain even fro-yo couldn't cure.
Tüm arkadaşlarının ehliyetlerini almalarının acısını fro-yo bile iyileştiremezdi.
- Uh, uh... - No, no, no, it's all about crazy money, Ame.
Yo, yo, yo, olay tamamen duygusal, Ame.
Well, no, it's not tense at all.
Yo, gerginlik yok.
Yo, Yem - be on your best behaviour!
Yemi etrafına iyi örnek olmalısın.
Uh, remind him he's getting married. Hey-yo!
Evleneceğini hatırlatarak.
No, it's just... I don't...
Yo hayır sadece... yapmıyorum.....
- Yo, what's going on, man?
- N'aber, dostum?
- It's o...
- Sorun yo...
No, no, it's definitely not a Braxton Hicks.
Yo, yo. Kesinlikle Braxton Hicks kasılmaları değil.
No, it's cool.
- Yo, yo, yo. - Anladım.
Yo, zero-g is banging.
Sıfır yer çekimi manyak bir şey.
- No, Kesavan's friend
- Yo, Kesavan'ın arkadaşıyım
It's a lot of coke, yo.
- Çok fazla kokain var.
Oh, no, there's no ring.
Oh, yo, yüzük yok.
Yo, Derrick, let's go!
Hey, Derrick, haydi gidelim!
He's been crazy since elementary, yo.
- İlkokuldan beri deli.
MAN : Yo, this is an illegal arrest.
Bu yasadışı bir tutuklama.
No, no, no, no. That's not...
Yo, yo, yo, hayır.
Yo, it's about time you got here.
Tam da zamanında geldin.
Yo, come on. Let's go.
Hadisenize, gidelim.
Yo, there's no way we're finding Briggs.
Briggs'i bulmanın bir yolu yok ki.
Yo, what's up, bro?
Ne haber dostum?
Yo, what's this do?
Bu ne yapıyor?
Yo. Yo. Kid's playing with toys again.
Bu çocuk yine oyuncaklarla oynuyor.
Yo, if it's the docks, why don't you use Frank the tank?
Tersane işiyse neden Tank Frank'i kullanmıyorsun ki?
- No, it's OK!
- Yo, sorun değil!
Yo, Kenny, Kendall, Kendra, what's shaking?
- Kenny, Kendall, Kendra. Ne sallıyorsunuz öyle?
Yo, brother, what's up?
Kardeşim, n'aber? Rahat ol.
- No, that's fine.
- Yo, yo. Gerek yok.
This nigga's dick's stuck in the machine, yo!
Herifin yaragi makineye sikismis lan!
- No, it's just... you're trying to be nice.
- Yo, sadece kibar olmaya çalışıyorsun.
Uh, no, it's nothing.
Yo, bir şey değil.
No, no, he's just jet-lagged.
- Yo, yo, sadece uçuş sersemliği.
- It's a pleasure to meet you, Dr. Malraux.
- Memnun oldum, Doktor Malraux. - Yo.
You know there's no such thing as a...
Ama kraken diye bir şey de yo...
No, no, it's fine, I want to help out any way I can.
Yo, yo, sorun değil, olabildiğince yardımcı olmak isterim.
No, he's smart enough.
Yo, yeteri kadar akıllı.
Hop it to the Roo, yo!
Ru'yu da sıçratın yahu!
Hop it to the Roo, yo.
Ru'yu sıçratın!
( Both vocalizing ) ♪ hop it to the Roo, yo.
Ru'yu sıçratın!
Hop into the Roo, yo.
Ru'yu sıçratın!
- Come on, let's do this. - Yo, fuck you, man.
Hadi bakalım, yapalım şunu.
"It's not you... it's yo."
"Mesele sen değil... ben."
That's some next-level type skills, yo.
Bu hamleler, ileri seviye yetenekler ister.
- Yo, that's Dom.
Bırakın beni! - Bu Dom.
Hey, yo, Sully, any leads on Charlie's mystery job?
- Sully Charlie'nin gizemli işinden ses var mı?
That's what I've been saying. Yo.
- Ben de öyle diyordum.