You're all done tradutor Turco
489 parallel translation
Now you're being nice to me... after all the horrible things I've done to you.
Şimdi de sana yaptığım onca kötülükten sonra bana karşı iyi davranıyorsun.
- A new piano. You're a mighty lucky girl. All of the things Miles has done for you.
Yeni bir piyano,... Abbie, sen çok şanslı bir kızsın,... Miles'ın senin için yaptıklarına bakacak olursak.
After it's done, after it's all over and we're safe, it'll be just you and me.
Bitince, her şey bitip tehlike geçince yalnızca sen ve ben olacağız.
After it's done, after it's all over and we're safe, it'll be just you and me, you and me, the way it should've been all along from the start.
Bitince, her şey bitip tehlike geçince yalnızca sen ve ben olacağız. Sen ve ben, ta en başında olması gerektiği gibi.
All right, you're different. You would have done it different.
Pekala sen gerçekten farklısın sen öyle yapmazdın.
Get all worked up and you're done for.
Heyecana kapılırsan halin haraptır.
When we're done, you can spend all your time making small talk.
İşimiz bittiğinde tüm zamanını gevezelik ederek geçirebilirsin.
You've done all any man could and more. You're not -
Elinizden geleni yaptınız.
If you don't we're done for, all of us.
Öğrenmezsen, biteriz, hepimiz.
You're the party done all the suffering.
Elimdeki en iyi adamsın.
Mr. Meyer, no matter what you've all done today you're not really criminals.
Bakın Bay Meyer, bugün yaptığınızın önemi yok siz gerçek suçlular değilsiniz.
How can I get anything done when you're chattering all the time?
Dırdır edip duruyorsun. İşleri nasıl bitireceğim?
The rest when you're all done.
Gerisi herşeyi tamamladığında.
You'll get your money, all that we've promised, but only when we're ready to move when the job is done.
Söz verildiği gibi paranı alacaksın. Ama biz hareket etmeye hazır olduğumuzda.
So after all this time and all I've done for you, you're leaving me in the lurch.
Yani, senin için bütün bu yaptıklarımdan sonra beni müşkül durumda bırakıyorsun.
You're all done, young lady.
Saçın neredeyse hazır genç bayan.
A pin here... and you're all done
Buraya bir toka... ve hepsi bu kadar.
It's never welcome, but if you've done all you can do and it's your best in a way, I guess, you're ready for him.
Gelmesi hiçistenmez ama yapabileceğiniz her şeyi yapmışsanız elinizden gelen buysa bir bakıma ölüme hazırsınız demektir.
First of all, you're all done.
Artık işiniz bitti.
You said I was to do the thinking for both of us. Well, I've done a lot of it since then and it all adds up to one thing : You're getting on that plane with Victor where you belong.
İkimiz için benim karar vereceğimi söyledin ve Victor'la o uçağa biniyorsun.
when we're all done, I'll give you a free ride.
İşimiz bittiğinde, seninle bedava tur atacağız.
As soon as you're done we're going to do a story on all of you!
Sizin işiniz bittiğinde biz de sizin hepiniz hakkında bir hikaye yazacağız!
When you're done, it'll be all over for us.
İşin bittiğinde bizim için herşey bitecek
You're going to be here for four years with your eyes open, homework done, pencils sharpened and all food, cigarettes and radios outside.
Burada dört yıl geçireceksiniz. Gözünüz tahtada, kalem elinizde, ödevleriniz hazır olacak. Sınıfa yiyecek, sigara ve radyo sokamazsınız.
Since you're relocating here, to show appreciation for all you've done... Mr. Sharp is contributing the land... the contractors the homes... and the department stores, all the furnishings.
Buraya taşındığınıza göre, takdirimizin göstergesi olarak... araziniz Bay Sharp'tan... evleriniz müteahhitlerden... ve mobilyalarınız da büyük mağazalardan gelecek.
I don't believe you guys. After all I've done, you're not going to let me be in on the touch.
Onca şeyden sonra beni işin içine dahil etmeyeceksiniz.
You're all done.
İşin bitti.
So you're done with all that nonsense.
Demek artık düzeldin.
As long as you're all under my roof... Things will be done my way... Starting now!
Benim çatımın altında olduğunuz sürece benim dediğim olacak artık!
After all I've done for you, you're still ungrateful.
Senin için yaptıklarımdan sonra, böyle kötü olabiliyorsun.
Are you telling me that after all they've done you're giving them pens?
Yaptıkları onca şeyden sonra onlara kalem mi veriyorsun?
I agree with what you're sayin'and that, about the unions and all that... But you all boys have done what Tebbit said, didn't ya? I mean, you got on your bikes didn't ya?
Sendikalar konusunda dediklerine katılıyorum..... hepiniz Tebbit'in dediklerini yaptınız ama hâlâ iş arıyorsunuz.
You're all done, Jake!
İşin bitti, Jake!
You eat all that up, you can have some of them things when you're done.
Hepsini yerseniz bitirince size o şeylerden veririm.
Why don't you come back when we're all done... and then you could take us all at once, you know?
Neden hepimiz şey yaptığımızda gelmiyorsun... o zaman hepimizi bir seferde alabilirdin, biliyorsun?
We're grateful for all you've done.
Yaptıklarınız için minnettarız.
I'm sure you're the same and you've done all your homework already.
Eminim senin de öyledir. Eminim ödevlerini yapmışsındır.
Because when all is said and done, you're dead...,... and I'm alive.
Çünkü herşeyi söyledin ve bitti, sen ölüsün, ve ben yaşıyorum.
You're going to leave her after all she's done?
Sana yaptıklarından sonra onu bunu yanınamı bırakacaksın?
All right. You're done.
İşini bitirdin.
I think you're gonna find, when all this shit is over and done,
Bütün bu pislik bittikten sonra kendine geleceksin.
You've done all the damage you're gonna do.
Başıma yeterince bela açtın.
All right, nigga, look. When you're done, I'll clean all that shit up for you for $ 2.
İşin bittiğinde orayı 2 dolara temizleyebilirim.
All right, you get to the end. You write in "fade out." You're done.
Neyse, sona geldiğinde, "Ekran kararır" yazıyorsun ve bitiyor.
And I'm goin'to have to clean all of that up after you're done.
Arkandan bütün temizliği ben yapmak zorundayım!
We're all grateful but couldn't you have done that an hour ago?
Hepimiz müteşekkiriz ama şunu bir saat önce yapamaz mıydın?
We all done. - I got something for you to make the girls... think you're smelling good. There we go.
[Beni Tekmele]
You want the tooth fairy to come, you're gonna have to put some teeth under the pillow. With what we've done, we're now in a position to take stock... make our judgments regarding the staffing and expenditures... and we will take a long, hard, critical look at all... Agreed.
Diş perisinin gelmesi için dişi yastığın altına koymak gerekir.
When you're done all you must do is mosey on by the office and get the cash.
İşin bittiğinde... tek yapman gereken ofise uğrayıp paranı almak.
d Lots to be done and it's all of it fun d d When you're messing about on the river d
Yapılacak çok şey var Ve hepsi de eğlenceli Nehirde bir gezintiye Çıkmışsan
You don't even know you've done it till you realize, you finally realize that you don't have any idea who you are when you're not doing all those things.
Eninde sonunda bu şeyleri yapmadığın zaman kim olduğunu bilmediğini anlayana kadar neler olduğu konusunda hiçbir fikrin olmuyor.
you're all set 139
you're all mine 16
you're all clear 18
you're all i've got 43
you're all i have left 22
you're all going to die 16
you're all grown up 36
you're all good 25
you're all right 945
you're allowed 16
you're all mine 16
you're all clear 18
you're all i've got 43
you're all i have left 22
you're all going to die 16
you're all grown up 36
you're all good 25
you're all right 945
you're allowed 16