You're all grown up tradutor Turco
187 parallel translation
We're all grown up, and if we'd only act that way, Warren would be here with Rose instead of spending the evening talking about you...
Hepimiz birer yetişkiniz ve öyle davranabilirsek Warren, bütün akşamı Rose'dan bahsederek geçireceğine onunla birlikte geçirir...
You keep on thinking they're your children and all of a sudden, they're all grown up.
Onları hep çocuk gözüyle görüyorsun birden büyüyüveriyorlar.
You're all grown up.
Ne kadar büyümüşsün.
They're all grown up, you see.
Hepsi yetişkin.
Now you're all grown up
Artık büyüdün
You're all grown up!
Kocaman olmuşsun!
I mean, it's all right if you're a teenager, you know, you've never had it before, you know, and you say, "What is this all about?" You keep drinking and getting sick and throw up. But grown people do that.
Ergenseniz ve başınıza daha önce hiç gelmediyse, kusana kadar içmeyi anlarım da, yetişkinlerin hafta sonlarını bu şekilde geçirmelerini anlamıyorum.
And uh, now you're all grown up, and I, um... I had some words prepared, but, uh, I've forgotten them.
Şimdi, hepiniz büyüdünüz ve ben bazı sözler hazırladım ama onları unuttum.
I'm my own man. When you're all grown up, you'll understand what that means.
Özgür bir erkeğim, büyüdüğün zaman ne demek istediğimi anlarsın.
Tell your mama what'ch you're gonna be when you're all grown up.
Sen Tüm büyümüş zaman olacak olan anneni what'ch söyle.
You're all grown up now.
Epey tecrübe kazandın.
- You're all grown-up.
- Sen büyüdün.
You're all grown up.
Kendine bir bak. Nasıl da büyümüşsün.
And, now you're all grown up, and I... I had some words prepared, but I've forgotten them.
Şimdi, hepiniz büyüdünüz ve ben bazı sözler hazırladım ama onları unuttum.
You're all grown up.
Büyümüşsün.
- Like you're all grown up.
Yetişkinmişsin gibi.
You're all grown up.
Oh...
Your little boy, Cupid, is all grown up and now you're lonely.
Minik oğlun Cupid tamamen büyüdü ve şimdi sen yanlızsın.
You're all grown up.
Çok büyümüşsün.
Gawrsh, Pete, one day you're changin'their diapers, and the next thing you know... they're all grown up and leavin'for college.
Vay canına, Pete, bir gün altlarını temizlersin ve sonra da öğreneceğin ilk şey hepsinin büyüyüp üniversiteye gideceğidir.
You're all grown up now!
Sen büyüdün!
You're all grown up now.
Sen artık büyüdün.
You're all grown up now, and I have to protect your honor.
Artık büyüdün, onurunu korumak da bana düşer.
You're so... grown up all of a sudden.
Sen öyle... birden büyüyüverdin.
She's up there crying about how you're all grown up... and you don't need her anymore.
Yukarıda sen büyüdün ve ona artık ihtiyacın yok diye hüngür hüngür ağlıyor.
Sit on down. You look like you're all grown up, boy.
Sanki yaşlanmış gibi görünüyorsun.
You're all grown up.
Hepiniz büyüdünüz.
You're all grown up now.
Şimdi çok büyümüşsün.
Even you're all grown up too, But I never thought...
Hiç öyle düşünmemiştim.
I'm sorry, you're right, after all you're grown up now.
Kusura bakma haklısın, ne de olsa sen de bir yetişkinsin artık.
When you're all grown up!
Sen tüm büyümüş
Yes, you are, you're all grown up and soon you'll be going off into the world.
Yakında dünyaya açılacaksın. - Henüz değil. - Ama yakında.
You're all grown up, but your face is still 1 2 years old.
Kocaman adam olmuşsun, ama yüzün hala 12 yaşındaki gibi.
Obviously, you're all grown-up now.
Tabii ki hepiniz büyüdünüz.
You're all grown up, Gilson.
Büyümüşsün baksana, Gilson.
And you're all grown up now.
Şimdi yeterince büyüdün.
You know, you kids, you think you're all grown up, but you're not.
Siz çocuklar, büyüdüğünüzü sanıyorsunuz ama büyümediniz.
You're all grown up.
Epey büyümüssün.
Come on, bunky. Let's go eat and buy pants... and do all the stuff you can only do... when you're all grown up and got $ 500 to burn!
Gidip birşeyler yiyelim ve pantolon alalım... ve ancak büyüdüğün ve yiyecek 500 $'ın olduğu zaman yapabileceğin şeyleri yapalım!
- Gabrielle, you're all grown up.
- Gabrielle, büyümüşsün.
You're all grown up.
Kocaman oldun.
But you're all grown up.
Ama ne kadar da büyümüş ve güzel olmuşsun...
Now you're all grown up.
Şimdi büyüdün.
For being the youngest among us, you sure do give orders like you're all grown up.
En gencimiz sensin ama bir yaşlı gibi emir veriyorsun.
You know, George, when you're all grown up, you are not gonna believe how little you were.
Biliyorsun, George, büyüdüğünde ne kadar küçük olduğuna inanamayacaksın.
You're all grown up, and you can handle your own affairs.
Büyüdün ve kendi işlerini halledebilirsin.
My God, you're all grown up.
Aman Tanrım, kocaman olmuşsun.
You're all grown up and beautiful.
Bir yetişkinsin ve güzelsin.
You're all grown up.
Ne kadar büyümüşsün?
Look at you, you're all grown up.
Şu haline bak, ne kadar büyümüşsün!
You're all grown up.
Ne kadar da büyümüşsün.
you're all set 139
you're all mine 16
you're all clear 18
you're all i've got 43
you're all i have left 22
you're all going to die 16
you're all done 27
you're all good 25
you're all right 945
you're allowed 16
you're all mine 16
you're all clear 18
you're all i've got 43
you're all i have left 22
you're all going to die 16
you're all done 27
you're all good 25
you're all right 945
you're allowed 16