You're doing the right thing tradutor Turco
483 parallel translation
You think we're doing the right thing?
Sence doğru şeyi mi yapıyoruz?
You struck the right treatment to adopt. - You're doing the right thing.
Tavrın gayet doğruydu ve doğru şeyi yaptın.
Think you're doing the right thing, son?
Sence, doğru mu yapıyorsun, evlat?
I hope you're doing the right thing, Professor.
- Umarım doğru olanı yapıyorsunuzdur.
You're doing the right thing!
Doğru olanı yapıyorsun!
Are you sure we're doing the right thing?
Doğru şeyi yaptığımızdan emin misin?
You're doing the right thing, going to him.
Ona giderek doğru bir şey yapıyorsun.
Sure you're doing the right thing working here?
Sence burada çalışman doğru mu?
- Well, buddy, I hope you're doing the right thing.
- Dostum, umarım doğru olan şeyi yapıyorsundur.
You're doing the right thing.
Sen doğru olanı yaptın.
Are you sure we're doing the right thing, Tom?
Doğru olanı yaptığımızdan emin misin Tom?
Do you think we're doing the right thing?
Sence doğru şeyi mi yapıyoruz?
Well, you're doing the right thing.
Güzel, doğru olanı yaptınız.
Unless you're absolutely certain that what you're doing tomorrow is the right thing.
Tabii eğer yarın yapacağın işin..... en doğru şey olduğunu düşünüyorsan hiç gitmemelisin.
You sure you're doing the right thing, Mr. Addison?
Doğru olanı yaptığınıza emin misiniz Bay Addison?
" You're doing the right thing, Kenneth.
" Doğru olanı yapıyorsun Kenneth.
Honey, do you think we're doing the right thing?
- Willie sence doğru şeyi mi yapıyoruz?
You're doing the right thing.
İnan bana doğru olanı yapıyorsun.
- Well, I think you're doing the right thing.
- Bence de doğru olanı yaparsın.
And you're doing the right thing.
Ve doğru olanı yapıyorsun.
You really think we're doing the right thing, don't you?
Gerçekten doğru olanı yaptığımıza inanıyorsun, değil mi?
You're doing the right thing.
Doğru olanı yapıyorsun.
Come on, you're doing the right thing.
Haydi, doğru olanı yapıyorsun!
As you can imagine, Mama, and you, Father, for sure, too, this decision cost us a lot of sleepless nights because although we are certain we're doing the right thing for us,
Anne, fark ettiğin gibi ve sen de baba, kararımız bize keder ve acı yükledi.
We're in the middle of a war zone and you're worried about doing the right thing?
Bir savaş alanının ortasındayız... ve sen doğru davranma derdindesin ha?
You're doing the right thing.
Doğru olan şeyi yapıyorsun.
I know that you're doing the right thing.
Billiyorum doğru şeyi yapıyorsunuz.
But I speak for the whole studio..... when I say that by putting your trust in the Federation you're doing the right thing.
Ama Federasyon'a güvenerek, en doğru olanı yaptığını söylediğimde, tüm stüdyo adına konuşmuş oluyorum.
I need to hear you say that you are sure you're doing the right thing.
Doğru şeyi yaptığından emin olduğunu söylediğini duymaya ihtiyacım var.
- You're doing the right thing.
- Doğru yapıyorsun. - Evet, tabii.
You`re doing the right thing.
Doğru olanı yapıyorsun.
Are you sure that we're doing the right thing?
Doğru şeyi yaptığımıza emin misin?
You're doing the right thing.
Doğru şeyi yapıyorsun.
I think you're doing the right thing.
Bence dogru olani yapiyorsun.
Are you sure we're doing the right thing? Yeah.
Haklı olduğuna inanıyor musun?
You're doing the right thing. Don't let'em shake you.
hayır.
- No matter what they say to you later you're doing the right thing.
- Sana ne derlerse desinler,... sen doğru olanı yapıyorsun.
You're only doing the right thing by him, Don.
Onun için en iyisini yaptın Don.
- You're doing the right thing, Anthony.
- Doğru olanı yapıyorsun. - Evet, biliyorum.
- You're doing the right thing.
- Doğru olanı yapıyorsun.
You're doing the right thing like this.
Ve bunun gibi doğru bir şey yapmak, iyi hissettiriyor.
Look at the face of your son now and then tell me you're doing the right thing.
Oğlunun suratına bak şimdi. Ve doğru şeyi yaptığını söyle bana.
You're doing the right thing, Francie.
Doğru olanı yapıyorsun, evlat.
You're doing the right thing for yourself, Joe.
Kendi iyiliğin için en doğrusunu yapıyorsun, Joe.
You're doing the right thing, honey.
Doğru şeyi yapıyorsun hayatım.
You're doing the right thing, Michael.
Doğru olanı yapıyorsun, Michael.
You're doing the right thing, baby.
Doğru olanı yapıyorsun hayatım.
You're doing the right thing.
Bence doğrusunu yapıyorsun.
You're doing the right thing.
bir şeyi bilmeni istiyorum, doğru olanı yaptığını düşünüyorum ve...
You're doing the right thing.
En doğrusunu yapıyorsun.
You're doing the right thing.
Sadece kapatın çenenizi. Tamam, tamam. Doğru olanı yapıyorsun, Vin.