You're going back tradutor Turco
2,359 parallel translation
We're going to use you as bait, to lure Delilah out of hiding and give us back the book.
Sadece Delilah'ın saklandığı yerden çıkıp bize kitabı vermesi için seni tuzağımıza yem olarak kullanıyorduk. Kitap sende mi?
You're going back to the Village?
Köy'e geri mi döneceksin?
You withhold information about the murder of a Boston cop, and you're going back - no trial, no nothing.
Bir Boston polisinin öldürülmesi ile ilgili bilgiyi saklar ve vazgeçersen, duruşma falan olmaz.
So we get through this, You're going to be back on speaking terms with your folks, guaranteed.
Yani bunu atlatırsak, sizinkilerle şartları konuşuyor olursunuz, garanti ediyorum.
So, you want to go back about two feet, make a left at the fax machine, crawl over the big aquarium and then under the little aquarium, and keep on going till you're old enough to know what I'm talking about.
İki adım kadar geri gidip, faks makinesine gelince sola dönmelisin. Büyük akvaryumdan, ardından küçük akvaryumdan emekleyerek geçip ne dediğimi anlayacak kadar büyüyene dek devam etmelisin.
You know, I'm glad you're going back to Bristol.
Bristol'e taşınacağın için memnunum.
How can I stand there and go, "oh, what a beautiful bit of work," when in the back of me head, you're going, "Karl, you're living in a cave tonight"?
Siz bana mağara da kalacağımı söylerken ben de burada durup işçilik de pek iyiymiş mi diyecektim?
I'm going to my car to get a chainsaw and when I get back, you're going to tell me which one of you is the undercover cop.
Elektrikli testere almak için arabama gidiyorum. Döndüğümde hanginizin sivil polis olduğunu söyleyeceksiniz.
You're going back in that box while I work out what to do with you.
Seninle ne yapacağıma karar verene kadar o kutunun içine döneceksin.
Going behind your back works better when you're not facing us.
Sen bize bakmıyorken arkandan iş çevirmek daha kolay oluyor.
Okay, you know what let's take this back up and focus on how we're going to impress the future Mrs.Jasper Bartlett.
Pekala, bakın ne diyeceğim. Koliyi tekrar kapatalım ve müstakbel Bayan Jasper Bartlett'ı nasıl etkileyebileceğimizi düşünelim.
If you screw this up with Lyndsey, you're going wind up back here.
Eğer sen Lyndsey'yle işi batırırsan, buraya geri gelirsin.
You're going back to Singapore, right?
Baba, Singapur'a döneceksin değil mi?
That's great- - keep it all warm,'cause I'm going back to bed, and you're coming with me.
Harika, sıcaklığını koru. Çünkü benimle yatağa geliyorsun.
Levi and Diego, you're going back to jail.
Levi, Diego, hapse geri dönüyorsunuz.
If you're going to back down, now is the time.
Geri çekilecekseniz şimdi tam sırası.
You're going through life on the defensive, keeping everyone back but... we're all on your side.
Hayatınız birilerini savunarak geçiyor herkesi arkanızda tutuyorsunuz ancak hepimiz senin tarafındayız.
You're going to fight back now, are you?
Karşılık vereceksin artık değil mi?
You're going nowhere, son. You're not going anywhere till you've gone back in that toilet and cleaned up the mess you left.
- Tuvalete bıraktığın pisliği temizlemeden, hiçbir yere gitmiyorsun, evlat.
You're going back to Stark?
Stark'a geri mi dönüyorsun?
If you're going to call me Spargo, you can get back in the back.
Eğer bana Spargo diyeceksen, arkaya geçebilirsin.
You're still going to date me when we go back?
Döndüğümüzde hâlâ benimle mi olacaksın?
You're like a therapist or something, right? Am I? Well - - I've watched you. Then I'm going to get back to work.
Yardımcı olabileceğim bir şey var mı?
Dae Woong doesn't like that you're not going back.
Dae Woong senden uzak kalmayı sevmiyor.
Call ( agreement ). You're not going to back out after promising to take care of the next two rounds, are you?
2. ve 3. turla ilgileneceğini söylemiştin.
Are you going to tell me to take it back because you're all better now?
Artık iyi olduğun için boncuğu geri almamı mı isteyeceksin?
If you're going to call them back later, why even answer it?
Sonra tekrar arayacaksan, neden cevapladın?
You're going to come back for sure, right?
Kesin döneceksin, değil mi?
That'll take you right back to where you're going.
Tam gideceğin yere götüreceğim.
You're an idiot for going back to school.
Okula döndüğün için sen tam bir aptalsın.
You think you're going back in there?
Oraya geri döneceğini mi sanıyorsun?
And you're going to tell him to come back and see Mom.
Ayrıca bir de ona gelip annemi görmesini mi söyleyeceksin gerçekten?
I see that you're going to come back at least a couple more times
Şimdi gidip eşinizle birlikte bir kez daha gelmelisiniz.
Sheriff, you're going to bring that water back, aren't you?
Şerif, suyu bize geri getireceksiniz öyle değil mi?
You're going to go back to your computer, you know, shift things around and you're going to get me a date for my appeal, this week, you got it?
Bilgisayarın başına gidecek, bazı değişiklikler yapacak ve temyiz için duruşma gününü bu haftaya alacaksın.
And this is the young man that you're actually going to see hit the boy in the back of the head.
bu genç çocuk tam olarak simdi göreceksin çocugun kafasina arkadan vuruyor
Whether you're going to take it back one day or five years or 200 years.
Bunu istediginiz yere çekebilirsiniz.
As soon as I get home, you're going back where you came from.
Ben eve gelir gelmez geldiğin yere döneceksin.
Come on, you're not going to back out now.
Hadi ama vazgeçemezsin.
One sunny day, 10 years from now, when you'll be convinced of your new identity... and feeling very proud about what you have accomplished... You're going to go jogging, and by the time you come back, your wife and kids will be dead.
Bundan 10 yıl sonra, güneşli bir günde, yeni kimliklerinize güvendiğiniz zaman ve geriye bakarak burada yaptıklarınızı düşünüp, gurur duydugunuzda... koşuya gideceksin.Geri geldiğin zaman karın ve çocukların ölmüş olucak.
You're going to make me sit in the back seat?
Arka koltukta mı oturtacaksın beni?
Becauseifyou don't come back hard on a bitch, you're going to end up getting sold for a pack of Camel Lights and a Jell-O cup.
Çünkü kaltağa haddini bildirmezsen bir paket Camel Lights ve birjöleye seni satarlar.
Oh, you're going to go all the way back there, huh?
Oraya kadar gidecek misin?
I mean, you're going on about him like he's a fifty foot, singing genie that you can't shove back in the bottle. No! He's Bono.
Ondan sürekli lambasına sokamadığın şarkı söyleyen bir cinmiş gibi bahsediyorsun.
You're going back to the Bunny Hop, and you're gonna get that cocksucker to give you your old slot back.
Bunny Hop'a geri döneceksin ve o geri zekâlıdan sana işini geri vermesini isteyeceksin.
If you can't convince us by then, you're going back in.
Bizi ikna edemezsen, geri gidersin.
No, it's fine, because you're going back to lock-up... and the cops are gonna be on Hal's ass.
Hayır, herşey yolunda, çünkü sen hapse geri gidiyorsun..... ve polisler Hal'in kıçının dibinden ayrılmayacak.
We're going back on tour and I'd love it if you'd come with me.
Tura çıkıcaz ve benimle gelmeni çok isterim
You're going back in that cave, and you are going to get me more treasure.
O mağaraya girecek ve bana daha fazla hazine getireceksin.
I am not going back to that hotel tonight, and I'm pretty sure you're not allowed to.
O otele bir daha gitmem, zaten seni de almazlar. Gerek yok ki.
You're not going back out.
- Tekrar dışarı çıkmıyorsun.
you're going the wrong way 74
you're going to die 99
you're going to be a father 17
you're going down 158
you're going to hell 34
you're going to lose 24
you're going too fast 33
you're going to kill me 26
you're going to be okay 102
you're going to be great 24
you're going to die 99
you're going to be a father 17
you're going down 158
you're going to hell 34
you're going to lose 24
you're going too fast 33
you're going to kill me 26
you're going to be okay 102
you're going to be great 24