You're going to be all right tradutor Turco
233 parallel translation
You're going to be all right Catherine.
İyileşeceksin Catherine.
You're sure everything's going to be all right?
Herşeyin yolunda gideceğine emin misin?
You're going to be all right, Carol.
İyileşeceksin Carol.
You're going to be all right.
İyileşeceksin.
You're going to be all right.
İyileşeceksin. - Öyle mi?
Are you sure you're going to be all right, Mr. Benson?
İyi olacağından emin misin, Bay Benson.
Do you think you're going to be all right?
İyi olacağını sanıyor musun?
You're going to be all right, Sarge.
İyileşeceksin Çavuş.
You're going to be all right now.
Şimdi kendini iyi hissedeceksin.
You're going to be all right, Ma'am.
İyileşeceksin, madam.
You're going to be all right.
Anne de iyileşecek.
PEARSON, YOU'RE GOING TO BE ALL RIGHT, BOY.
Bana bir şey demeye mi çalışıyorsun, Pierson? Ne demeye çalışıyorsun?
You're going to be all right.
İyi olacaksınız.
You're going to be all right.
Bir şeyiniz kalmayacak.
You're going to be all right.
- Çok kötü değil. İyi olacaksın.
You're going to be all right.
Sen düzeleceksin.
You're going to be all right here?
Burada rahat edecek misin?
But you're going to be all right.
Ama iyileşeceksin.
Then you're going to be all right.
Bundan sonra düzeleceksin demekki.
You're going to be all right everywhere.
Her yerde başarılı olursunuz.
You're going to be all right.
Paul, iyi olacaksın.
You're going to be all right, Mr. Walters.
İyileşeceksiniz, Bay Walters.
You're going to be perfectly all right.
Her şey yolunda gidecek.
You're going to be all right.
İyileşeceksiniz.
You're going to be all right...
İyileşeceksin...
You're going to be all right, Jai!
İyileşeceksin, Jai!
You're going to be all right.
İyi olacaksın.
You're going to be fine. You're all right. That's it.
İyisin haydi kalk bakalım.
You're going to be all right.
iyileseceksin.
Are you sure you're going to be all right?
- İyi olacağından emin misin? - Evet, efendim.
You're going to be all right now.
Şimdi iyileşeceksin.
You're going to be all right.
Düzeleceksin. Tamam mı?
- You sure you're going to be all right?
- İyi olduğundan emin misin?
No, but you're going to be all right.
Hayır, fakat düzeleceksin.
You're going on TV tomorrow to show you're all right... and that the government is in control... and that the murderers will be caught and dealt with.
Yarın TV'ye çıkıp iyi olduğunu Ve hükümetin kontrol altında olduğunu göstereceksin... Katillerin yakalanacağını ve Gerekenin yapılacağını söyleyeceksin.
Well, you're going to be all right.
Şey, iyi olacaksın.
You're going to be all right, Jake.
İyileşeceksin, Jake.
You've had a severe injury but you're going to be all right.
Ağır bir yaran vardı ama iyileşeceksin.
All my love to you, poppet. You're going to be all right.
Sana kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum bir tanem.
Argh! You're going to be all right, son.
İyileşeceksin evlat.
Kenny... you're going to be all right.
Kenny... İyi olacaksın.
You're going to be all right, Jake.
İyi olacaksın Jake.
Very good, Douglas, you're going to be all right.
Çok iyi Douglas, iyi olacaksın.
If you're all right with'Gotcha'as tomorrow's headline... that's what it's going to be.
Yarınki manşetin "Yakaladık!" olması içine siniyorsa... öyle olacak.
You're going to be all right.
Düzeleceksin.
I need to know you're going to be all right.
İyi olacağını bilmem gerek.
You're going to be all right.
Çok iyi olacaksın.
You're going to be all right.
Herşey düzelecek.
YOU'RE GOING TO BE ALL RIGHT, DEAR.
İyi olacaksın, hayatım.
I'm sure you're going to be fine. That's all right.
Sana bir şey olmayacağından eminim.
You're going to be all right.
- İyi olacaksınız.