You're gonna be there tradutor Turco
745 parallel translation
You're gonna be a star, but you gotta get there on your feet, not your face.
Bir yıldız olacaksın, ama ayaklarını kullanarak, yüzünü değil.
I don't know where you're aimin'to go when you leave us, Jesse, or what you plan on doin'once you get there but, whatever it is, you ain't gonna be no better off than you are now.
Nereye gideceksin ve bizi ne zaman terkedeceksin ya da gittiğin yerde ne yapacaksın, bilmiyorum, Jesse ama ne olursa olsun, şu anki durumundan daha kötü olmazsın.
You better go back up there. If this ambush don't work, ma'am, there's gonna be an awful lot of shooting. Captain, they're not after you.
Geri gitseniz iyi olacak bu pusu işe yaramazsa çok korkunç bi çatışma olacak kaptan senin arkanda değiller komutan rickey nişanlım gürültü yaparsan hepsi öleccek hepsinde silah var bir ses senden cıkarsa onları vuracağız
Ah, there'll be a lot of fireworks, sure, and you're gonna hear a lot of noise.
Bir sürü patlama olacağı kesin ve çok gürültülü olacak.
Second, there's a rumour you're gonna be in on the job too.
Hatta senin de bu işe bulaşacağına dair haberler dolaşıyor.
Now, you're gonna be all right in there.
Orada rahat edersin.
You're gonna let them shoot their mouths off and not be there, sir?
Orda olmayarak desteksiz atmalarına izin mi vereceksiniz, komutanım?
If you're gonna be out there in f ront of 2 million people, you got to be sincere.
Oraya çıkıyorsan iki milyon kişiye karşı samimi olmalısın.
There's only one thing certain right now Missy pretty soon you're gonna be back in the arms of your loved one, and you can bet ol'Spotted Wolf is gonna be just a-itchin'to get his hands on you...
Ama bir şey kesin : Yakında ordusu ile gelecek... ve Benekli Kurt'un ellerinde olacaksınız.
If you were some cheap gunsel with a big name running out in front of ya, they'd all be buying you drinks, rubbing up against you, fixing up what they're gonna tell the kids and the ones who weren't there.
Ensesi kalın birinin yanında tetikçi olarak çalışıyorsan sana barda içki ısmarlarlar. Kimse sana karşı gelmez. Yanına arkadaşlarını da alıp gününü gün de edersin.
- You're gonna be up there?
- Yukarıda mı olacaksın?
Now, you're gonna be there... when I deal with that bull of yours, ain't you, Buck?
Senin o boğayla uğraşırken, orada olacaksın değil mi Buck?
Now, I can't pay you much, but there's plenty to eat and if we strike it big, mister, we're both gonna be rich men.
Çok bir şey ödeyemem, ama yiyecek bol ve şansımız yaver giderse bayım, ikimiz de zengin oluruz.
You're gonna be there, Clarence?
Orada olacak mısın, Clarence?
You're gonna be big, there's no question about it.
Hiç şüphe yok, büyük müzisyen olacaksın.
You can't. They're gonna be there.
Orada olacaklar.
You gotta be way ahead of him when you get to the edge of the woods,'cause when you get out, there's a half a mile of open ground, and that's where you're gonna have a lot of trouble.
Ormandan çıkınca öne geçmiş ol çünkü oradan çıkınca açık bir alan var ve orada sıkıntımız olacak.
– Someday you're gonna be wrong and I just hope I'm there to see it.
– Gördün mü? – Bir gün sen de yanılırsın. O günü dört gözle bekliyorum.
All right, but I say you're wrong, and I say that I'm gonna be there at that Socialist Party convention to take the seat that belongs to me, and I urge everyone here today to be there to take the seats that belong to you!
Pekâlâ, ama ben hata yaptığını söylüyorum. Ve diyorum ki bana ait olan sandalyeyi geri almak için Sosyalist Parti kongresinde hazır bulunacağım. Ve herkese size ait olan sandalyeleri geri almak için orada olun diyorum!
Kate, you sure you're gonna be all right going in there alone?
Oraya tek baºina gitmek istedigine emin misin?
I'm just a human being, with all of the foibles and all of the traps. The show, the pressure, the groupies, the autograph hounds, the crew. The incompetents behind the scenes you think are your friends and you're not sure if you're gonna be there tomorrow because of them.
Ben de bir insanım bütün zaafları ve bütün zorluklarıyla şov, baskı hayran kızlar, imza isteyenler şov ekibi, beceriksizlikler sahne arkasındaki arkadaşlarını düşünürsün.
Buster, why don't you mosey on over there and take a real good look at that Gulfstream... and we're gonna see if Avon and Jo Bob gonna be able to cut us a calf here.
Buster, neden oraya gidip Gulfstream'e bir bakmıyorsun? Biz de Avon ve Jo Bob anlaşabilecekler mi bir bakalım.
And you can be sure there aren't gonna be any cops there... unless they're thirsty.
Evet ve susamamışlarsa orada hiç polis olmayacağından emin olabilirsiniz.
Are you kidding? There're ain't gonna be any phones.
Artık telefon olmayacak.
I mean if you don't start doing something good... you're gonna get so much hard time that when you get out there won't be any cars.
Yani, doğru bir şeyler yapmaya başlamazsan, o kadar çok ceza alırsın ki, çıktığında araba bile kalmamış olur.
You sure they're not gonna be sittin'ducks down there?
Aşağıda keklik gibi avlanmayacaklarından emin misin?
Since you're gonna be there anyway.
Hani zaten o tarafa gidiyorsun ya.
Good.'cause you're gonna be stuck inside mama's belly... till we can land this thing and blowtorch you outta there, okay?
- İyi, çünkü inip bir kaynak makinesi buluncaya kadar annenin karnındaymış gibi orada bekleyeceksin tamam mı?
But someday, man, someday when you're out of here, and you've forgotten all about this place, and they've forgotten about you, and you're wrapped up in your own pathetic life I'm gonna be there.
Ama bir gün, adamım senin bu yerleri onların ise seni unuttuğu zaman ve sen zavallı hayatının içine sıkıştığın zaman, orada olacağım.
- That's why you're not gonna be there.
- İşte bu yüzden hiçbir yere gitmeyeceksin.
- You nervous about the game? - Not if you're gonna be there.
Maçın yaklaştı diye gergin misin?
And when the bust goes down you're gonna be there with me, like always.
Ve eğer işler sarpa sararsa her zamanki gibi yanımda olmak istiyorsun.
What if we met at the prom, you and I, and since you're gonna be there, and I've got to be there anyway...
Farz edelim sen ve ben baloda karşılaştık zaten ikimiz de orada olacağız her halükarda.
If you don't go in there, you're gonna be sorry.
Eğer oraya geri dönmezsen, çok üzüleceksin.
Is there some reason why you're not telling us what we're gonna be doing?
Ne yapacağımızı bize söylememek için bir sebebiniz var mı?
# Sometimes I forget # # That you're always gonna be there #
# Bazen senin her zaman orada olacağını # # unutuyorum. #
# Sometimes I forget # # That you're always gonna be there #
# Bazen senin her zaman burada olacağını # # unutuyorum. #
# That you're always gonna be there #
# unutuyorum. #
# Sometimes I forget # # That you're always gonna be there #
# Bazen her zaman burada olacağını # # unutuyorum. #
Wait, wait. You mean we're going to the funeral... and you think the killer's gonna be there?
Cenazeye mi gideceğimizi söylemek istiyorsun?
By the time you're ready there's not gonna be any party left.
Siz giyinene kadar parti bitecek.
You're not gonna be up there all that much.
Neden mi?
You lose sight of the fact that it's a vacuum out there, and if you spring a leak in that suit, you're gonna be dead.
Dışarının boşluk olduğunu unutuyorsunuz bir yerden sonra ama kıyafette bir delik açarsanız ölürsünüz.
There's no guarantee it'll work, and you're gonna have to be honest with me.
İşe yarayacağına dair garanti veremem ve bana karşı dürüst olmak zorundasınız.
There might be a bit of doggy on me shoes, and you're not gonna like that, so get up. Nicola.
Ayakkabılarım biraz tozlu olabilir, bunu yapmak istemezsin, kalk.
Hey, F.B.I. don't put you on their Ten Most Wanted list... till they know where you are and how long you're gonna be there.
FBI nerede olduğunu bilmediği sürece, kimseyi en çok arananlar listesine almaz. Ve ne kadar orada kalacağını da bilemez.
You're gonna be there.
Orada olacaksın.
Now, you're either gonna tell me every damn thing you know so there's a small chance that I can actually do them some good or I'm gonna be all over you like a fly on shit for the rest of your life.
Şimdi, bana bildiğin her şeyi anlatırsın, böylece onlara yardım etmek için küçük bir şansın olur ya da hayatın boyunca bok sineği gibi peşinde olurum.
If I have to come down there, you're gonna be sorry.
Eğer ben inseydim oraya, çok pişman olurdunuz.
I think that once you're out there and you're doin'your thing, I think you're gonna be really great.
Bir kez oraya çıkıp, yapılması gerekeni yapsan, gerçekten harika olacağını düşünüyorum.
You're gonna be there, Gail?
Gelecek misin Gail?
you're gonna have to kill me 35
you're gonna die 167
you're gonna make it 72
you're gonna love it 213
you're gonna be okay 646
you're gonna be fine 581
you're gonna do great 68
you're gonna be ok 87
you're gonna pay for this 33
you're gonna regret this 40
you're gonna die 167
you're gonna make it 72
you're gonna love it 213
you're gonna be okay 646
you're gonna be fine 581
you're gonna do great 68
you're gonna be ok 87
you're gonna pay for this 33
you're gonna regret this 40