You're not crazy tradutor Turco
603 parallel translation
So you're not crazy.
Öyleyse deli değilsin.
And you forget yours, too, because whether you know it or not, two weeks of being a sweet little wife and waiting for hubby to come home and having babies while you're waiting, you'd go crazy.
Ve sende seninkileri unutmalısın. Çünkü ister inan ister inanma, eşinin eve gelmesini bekleyen ve bebekleri ile ilgilenen kadın olduğunu düşünürsek, iki hafta içinde çıldırmaya başlarsın.
Don't get upset I know you You're not crazy
Sinirlenme. Seni bilirim, kafadan biri değilsin.
You're thinking of my uncle. I'm not the crazy one in the family.
Amcamdan bahsediyorsun.
You're not crazy.
Aklını kaçırmadın.
Well, it's like you're expecting a letter that you're just crazy to get and you hang around the front door for fear you might not hear him ring.
Şey gibi eline geçsin diye deli gibi bir mektubu bekliyorsun kapının önünde dolanıp duruyorsun postacı kapıyı çalmayacak diye korkuyorsun.
We're not gonna spend the rest of our lives doing crazy things... Because you think something's gonna happen.
Kötü şeyler olacak diye düşünerek neden akılsızca davranıp hayatımızı mahvedelim.
Why not? Miss Frost, Congresswoman, Postman, darling, to know that you're here and around and I couldn't see you, I'd go crazy.
Bayan Frost, milletvekilim, postacım, hayatım buralarda dolaştığını bilmek ve seni görememek beni mahveder.
- You're crazy, Harry. Not tonight.
- Sen delisin, Harry.
You're crazy! - I told you not to come here!
- Buraya gelmemesini söylemiştim!
How do I know you're not crazy?
Deli olmadığını nereden bileyim?
Well, you're not crazy.
Deli değilsin.
Well, Summerlee, you may not like vegetables but they're certainly crazy about you.
Evet, Summerlee, sebzelerden hoşlanmayabilirsin... ama onlar sana kesin bayılıyorlar.
But you're not crazy about him.
Ama sen ona deli olmuyorsun.
You're not crazy after all. Now I can go home to Florida.
O kadar da deli değilsin.
You're not throwin'me out, cos you're crazy about me, aren't you?
Beni sokağa atamzsın. Benim için deli oluyorsun, değil mi?
- You're not drunk, so you must be crazy.
- Şu an ayık olduğuna göre sen de çıldırmış olmalısın.
And you can't let crazy people decide whether you're crazy or not, can you?
Deliler, senin deli olup olmadığına karar veremez.
You're the one who's crazy, and I was blind not to see it before!
O sensin, önceleri bunu göremeyecek kadar körmüşüm! Ama merak etme.
Do you think... I'm crazy to ask you but we're not dead, do you think?
Peki, sizce, dediğim saçma ama biz öldük mü şimdi?
No, it's not. You're crazy. Now, she knew she wasn't going crazy.
Elbiselerini çıkarın ve bana getirin.
You're not saying that because you're frightened I might be a crazy lady?
Deli olabileceğimi düşünüp korktuğunuz için demiyorsunuz ya bunları?
Now you say you're not deceptive, and I'm crazy.
Şimdi de hem aldatıcı olmadığını, hem de deli olduğumu söylüyorsun.
You're not crazy!
Sen deli değilsin!
When we're not together, the thought of you and Gisaburo together drives me crazy
Ayrı olduğumuz zaman kocanla beraber olduğunun düşüncesi beni deli ediyor.
- You're not crazy.
- Çılgın değilsin.
If you're not crazy, you can do that thing with your eyes.
Eğer delirmediysen, gözlerini kullanabilirsin.
You're not crazy.
Sen deli değilsin!
You're not crazy, you're drunk.
Deli değilsin, sen ayyaşsın.
You're not too crazy about her.
Onu pek de beğenmiyorsun.
It makes no difference if you're sane or crazy, if you're with the agency or not. - I hate all of this.
Akıllı veya deli, teşkilattan veya değil, farketmez.
You're the top shelf and I'm not gonna lose you because of some crazy notion about quitting!
Sen en iyisisin... Ayrılmak gibi aptal bir fikir yüzünden seni kaybedemem.
It's crazy. I think about you when you're not around.
Yanımdan olmadığın zamanlar seni düşünmeye devam ediyorum.
You're not stupid. You're crazy.
Aptal değil, delisin sen.
Of course you're not crazy.
Tabii deli değilsin.
I'm not crazy, you're not crazy.
Ben deli değilim. Sen de değilsin.
You're not crazy, Pete.
Hayır, çıldırmadın Pete.
No, you're wrong, Avigdor. According to God, it was not a marriage. This is crazy.
Hayır Tanrıya göre, bu bir evlilik değil.
'Cause if you're not, it's gonna be a real crazy night.
Aksi takdirde, bu gece çok çılgın bir gece olacak.
Well... if you think I'm really going to go through with this, you're not just stupid, you're crazy.
Şey... eğer gerçekten bunu yapacağımı düşündüysen, sen sadece aptal değil, aynı zamanda delisin.
- You're not so special to make a man crazy!
Sen bir adamı delirtecek kadar özel değilsin!
So, tell me this. If you're not in love with her, how come little things she does, drive you crazy?
Söylesene ona aşık değilsen, yaptığı küçük şeyler neden seni delirtiyor?
But I'm not crazy. People gonna think I'm crazy. You stick with me, you're my buddy.
Ama deli değilim.İnsanlar öyle olduğumu düşünecek.Sen bana bağlı kalacaksın.
- They're gonna think I'm crazy. But I'm not. You got to stick with me,'cause this is it!
Benim delirdiğimi düşünecekler, ama değilim.Bana sadık kal.
Not at all, leave me alone, you're crazy!
Hayır, hiç de değil. Bırakın beni. Delisiniz!
Those cup are not you you're crazy
O kupa senin değil! Delirmişsin sen!
Of course you're not going crazy.
Tabii ki delirmiyorsun.
You're not going crazy.
- Delirmiyorsun.
David! You're not just a crazy child, are you?
David çok çılgın davranıyorsun.
I know you're not crazy about my stories, But i think you'll find this one poignant ; And not without a certain relevance.
Biliyorum benim hikayeme bayılmayacaksın ama bence, bazı bağlantılar olmadan içindeki dokunaklı olayı anlayacaksın...
You're not crazy, just pathologically irresponsible.
Deli değilsin, hastalık derecesinde sorumsuzsun.
you're not my type 58
you're not serious 282
you're not listening 211
you're not real 156
you're not mad at me 38
you're not 3927
you're not wrong 99
you're not gonna die 103
you're not ready 114
you're not alone 369
you're not serious 282
you're not listening 211
you're not real 156
you're not mad at me 38
you're not 3927
you're not wrong 99
you're not gonna die 103
you're not ready 114
you're not alone 369