You're not my father tradutor Turco
258 parallel translation
And Since You Never Married My Father, You're Not Part Of The Family.
Sen babamla evlenmediğin için aile üyesi değilsin.
You're not going to notify my father, are you?
Babama haber vermeyeceksin, değil mi?
You're not my father!
Sen benim babam değilsin!
You're not my father!
Babam değilsin!
Do you really think that I will believe you that you're not my father?
Sana inanacağımı düşünüyor musun? Üstelik babam bile değilken!
My father says you're not like other gangsters.
Babam diğer gangsterler gibi olmadığınızı söylüyor.
- You're not my father.
- Sen babam degilsin.
You're not my father.
Sen babam değilsin.
You ´ re not my bleeding father!
Sen lanet babam değilsin!
That you're not my father.
Sen benim babam değilsin.
Are you sorry to find out you're not my son, that I'm neither your father or mother?
Oğlum olmadığını, başka bir deyişle... annen ya da baban olmadığımı öğrenmek seni üzdü mü?
You're not fit to be the father of my child.
Benim çocuğuma baba olmaya uygun değilsin.
- You're not my father!
- Babam değilsin!
- You know, you're not at all like my father.
- Biliyor musun, babamınkine benzemiyorsun.
You know, you're not a bit like my father.
Biliyor musun, hiç de babamınki gibi değilsin.
You're not my father and you're not my lover.
Babam değilsin ve aşığım da değilsin.
- And he's not really my father! - You're such a stickler for details!
- Ve o benim gerçek babam değil.
For 20 years, my only dream was to face you down and kill you for what you did to my father. And you know you're not worth the brass of my 7 penny cartridges.
20 yıl boyunca, babama yaptıklarını suratına kaykıracağım günü hayal ettim ve şimdi görüyorum ki sen buna değmezsin.
- You're not my father to give orders to me!
- Babam değilsin, emir veremezsin!
You're not my mother, you're not my father, you're not anyone to me.
Annem değilsin, babam değilsin, benim için hiçbir değerin yok.
You're not my father any more than Lefty was or Juan-Philippe was.
Sen artık Lefty veya Juan-Philippe'den daha fazla babam değilsin.
If you're not married before tomorrow, I lose my share of your father's estate.
Eğer yarına kadar evlenmezsen babanın mirasından aldığım payı kaybedeceğim.
You're not my father.
Babam değilsin.
You're not my father.
Benim babam değilsin.
And you're not my father!
Ve sen benim babam değilsin!
You're not my father anymore than the other three or four clowns.
Canın cehenneme. Annemin kıçında dolaşan palyaçodan daha fazla bir baba değilsin benim için.
You're not my father.
Sen benim babam değilsin.
You're not my father.
Sen benim babam değilsin!
And you're not my father!
Sen benim babam değilsin.
You're not my father!
- Senden nefret ediyoruz.
Darryl, you're my husband not my father.
Darryl, sen benim kocamsın, babam değilsin.
- Leave it be! - You're not my father!
- Sen benim babam değilsin!
You're not my father!
Sen, benim babam değilsin!
You're not my father, Sam.
Sen babam değilsin Sam.
In that case, you won't mind my saying that I hope you're not my father.
O halde umarım babam değilsindir dersem bana alınmazsın.
You're still my son and like it or not, I'm your father.
Halen benim oğlumsun. Ve istesen de, istemesen de babanım.
And you're not my father.
Sen babam değilsin!
You're not my father!
Sen babam değilsin!
You're saying you're not sure if you're my father?
Yani gerçek babam olduğundan emin olmadığını mı demek istiyorsun?
- You're not my father.
- Sen benim babam değilsin.
You're not my father.
- Sen benim babam değilsin.
You're not my son. Father... Father, you're dying.
Sen doğmadan önce anneni öldürmeliydim.
But you're not my father, monsieur, are you?
Ama siz benim babam değilsiniz, mösyö, değil mi?
- You're not my father.
Bugün bu kadar kızıp tuhaf davranana kadar hiç olduğunu söylememiştin. Sen babam değilsin.
Look, I'm not my father, Diane, just as you're not your father.
Bak, Ben babam gibi degilim, Diane, tipki senin babam olmadigi kadar.
Well, Father... it's not my place, I know, but it sounds to me like you're a little bit jealous.
Şey, Peder... Haddim değil biliyorum ama bence biraz kıskanıyorsunuz.
- You're not my father! - Stop it!
Durun, durun, yapmayın.
[Chuckles] You're not really giving my father... - power of attorney, are you? - Of course I -
Cidden, babama vekâletnameni vermek gibi bir hataya düşmüyorsun, değil mi?
You can't tell me what to do, you're not my father!
Bana ne yapacağımı söyleyemezsin, sen babam değilsin!
- I'm saying you're not his biological father. My God.
- Yani biyolojik babası değilsin.
Now not even my father can deny that you're my wife.
Babam bile, benim karım olduğuna karşı çıkamaz.
you're not my type 58
you're not serious 282
you're not listening 211
you're not real 156
you're not mad at me 38
you're not 3927
you're not ready 114
you're not gonna die 103
you're not wrong 99
you're not stupid 85
you're not serious 282
you're not listening 211
you're not real 156
you're not mad at me 38
you're not 3927
you're not ready 114
you're not gonna die 103
you're not wrong 99
you're not stupid 85