English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You're still alive

You're still alive tradutor Turco

899 parallel translation
You're still alive, Father Perrault.
Hala hayattasınız Peder Perrault.
If when I return you're still alive, I promise you an eternity of suffering.
Eğer döndüğümde hala yaşıyorsan, sana sonsuza kadar azap sözü veriyorum.
I'll still be alive, when you're all dead!
Hepiniz öldüğünüzde, ben hala yaşıyor olacağım.
You're lucky he's still alive.
Hâlâ yaşadığı için şanslısın. Gidelim.
You better get back to your sheep, mister, while you're still alive.
Koyunlarına dönsen iyi olur, bayım, hala hayattayken.
You're still alive.
Hala yaşıyorsun.
Yes, we're still alive. And you know what's gonna happen just as well as I do.
Evet öyle ama neler olacağını sende biliyorsun.
Thanks to you, we're still alive.
Teşekkürler sana, hala yaşıyoruz.
I see you're still alive.
Görüyorum da hala hayattasın.
How come you're still alive?
Nasıl oldu da hayatta kalabildin?
You can't be as antisocial as you are and still expect people to know you're alive.
Olduğun kadar antisosyal olamazsın yine de insanların yaşadığını bilmelerini beklemelisin.
Yeah, but you may be able to save them if they're still alive.
Evet ama hala onları kurtarabilirsin. Eğer hala hayattalarsa.
If you're still alive, sheriff, speak up.
Hayattaysan hala seninle konuşmak isterim şerif.
To think you're still alive. It's hard to believe.
Hâlâ hayatta olduğuna inanmak çok güç.
This medicine is - Well, you're still alive.
Bu ilaç sayesinde... Hala hayattasın.
Do you suppose they're still alive?
Sence hala yaşıyorlar mı?
So you're still alive?
Hayattasın demek!
Well, if you're still alive after dying then you're obedient. I got up.
Öldükten sonra hâlâ yaşıyorsanız itaatkâr oluyorsunuz.
We'll see in a year... if you're still alive.
Bir yıl geçsin görürüz. Eğer hâlâ yaşıyorsan tabi.
This is me. Well, how does it happen you're still alive?
Nasıl oluyor da sen hala yaşıyorsun?
- See if you're still alive.
- Hala hayatta mısın diye.
You're still alive?
Sen yaşıyor musun ya?
Why, you're still alive?
Neden hâlâ yaşıyorsun sen?
The two of you can thank me that you're still alive.
Hâlâ hayatta olduğunuz için siz ikiniz bana teşekkür etmelisiniz.
You're all still alive :
Hala hayattasınız.
You're still alive, aren't you?
Korumam altındasın.
You're still alive! How did you do it?
Hala hayattasın, bunu nasıl başardın?
Tell him you're still alive.
- Hala hayatta işte.
But Drew's still here, and you're both still alive, and... and I'm still here.
Ama Drew hâlâ burada, ikiniz de hâlâ hayattasınız ve ben de hâlâ hayattayım.
It's a wonder you're still alive.
Hala hayatta olmanız mucize.
I'm glad to see you're still alive.
Hâlâ hayatta olduğunu gördüğüme sevindim.
That's why only two people know you're still alive.
O yüzden hayatta olduğunu bilen sadece iki kişi var :
I don't know why you're still alive.
Hala neden yaşadığını bilmiyorum.
Well, you're still alive.
Hala yaşıyorsun.
You stinking mouse, you're still alive!
Yaşamaya hakkın yok senin!
Only that you're still alive, Senator Townsend.
Hayatta olduğunuz hariç, Senatör Townsend.
Oh, thank God you're all still alive.
Tanrıya şükür yaşıyorsun.
Just lie there and be happy you're still alive.
Oraya uzan ve hâlâ hayatta olduğun için sevin.
But still you're alive and in one piece.
Ama hala yaşıyorsun ve tek parçasın.
Why do you think you're still free and alive?
Neden hala özgür ve hayatta olduğunu düşünüyorsun?
What you're saying is that the planet didn't blow up. And the captain and the others, they're still alive.
Bu durumda gezegen parçalanmadı ve kaptan hâlâ hayatta!
Mr Hogan, you should be happy you're still alive.
Bay Hogan, hâlâ hayatta olduğunuza sevinmelisiniz.
And you're alive still.
Üstelik hâlâ hayattasın.
Anyway I'm very glad you're still alive.
Hâlâ Hayatta olmana çok sevindim.
Please write soon to let me know you're still alive. With all my love,
Lütfen çabuk yaz... böylece hayatta olduğunu bilebilirim.
Come on out if you're still alive!
Hala hayattaysan dışarı çık!
Because of what you did, Mishima committed suicide. A pity, but anyway you're lucky. Your dad, he's still alive.
ama bu yüzden Mishima intihar etti çok yazık olmuş ona, ama neyseki babanız Kebu hayatta
I guess they're afraid of your spirit, your soul. But they cook you and eat you. This meat is still alive.
Sanırım ruhundan korkuyorlar ama seni pişirip yiyorlar.
You're still alive...
Hayattasın...
Let's see if you're still alive.
Bakalım hala hayatta mısın?
You're still alive, are you?
Demek hala yaşıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]