You've got to get out of here tradutor Turco
231 parallel translation
You've got to get that thing out of here.
O şeyi buradan çıkarmalısın.
You got to get out of here, and don't stop for nothing.
Buradan gitmelisin ve hiç bir şey için durmamalısın.
You've got to get dressed and out of here - before they slap a subpoena on you. - A subpoena?
Eline mahkeme celbi tutuşturmalarından önce giyinip buradan çıkmalısın.
Well, will you say what you've got to say and get out of here?
- Diyeceğini de ve defol buradan.
- Clem, you've got to get out of here.
Bak Clem, burada kalamazsın.
I've got to get you out of here.
Seni buradan çıkarmalıyım.
You've got to get dressed and get out of here before they slap a subpoena on you.
- Mahkeme celbi gelmeden giyinip buradan çıkman lazım.
We've got to get you out of here before they slap a subpoena on you.
Mahkeme emri gelmeden seni buradan çıkarmamız gerek.
In any case, you've got to get out of here.
Nasıl olsa, buralardan gitmek zorundasın.
Jesse, you've got to get out of here.
Jesse, buradan gitmek zorundasın.
Oh, Steve, you've got to get out of here.
Steve, buradan gitmelisin.
You've got to get me out of here.
Beni buradan götürmelisin.
You've got to get me out of here.
Beni buradan çıkarmalısın.
I'll explain it all to you later, but right now we've got to get out of here.
Sana sonra her şeyi açıklayacağım ama hemen şimdi buradan gitmek zorundayız.
You've got to help me get him out of here.
Onu buradan çıkarmak için bana yardım etmelisin.
I've got to get out of here, I tell you!
Buradan çıkmam gerek diyorum size!
You've got to get Sara out of here.
Sara'yı buradan götürmelisiniz.
Please let me... I found out from Dummy What happened. You've got to get out of here.
Lütfen beni içeri al.
Now you know why I didn't want to tell you, and why we've got to get out of here and lock this place up and never come back again!
Artık sana neden anlatmak istemediğimi..... ve neden buradan ayrılıp, kapattığımızı..... ve geri dönmediğimizi biliyorsun!
Doctor, you've got to help me get him out of here!
Doktor, buradan çıkmama yardım etmelisiniz!
You've got to get out of here...
- Buradan çıkmalısın.
We've got to get you out of here right away.
Seni hemen buradan çıkarmak zorundayız.
Mother, you've got to get out of here.
Anne, hemen burdan gitmen gerekiyor.
I've got to get out of here, and you've got to let me go.
Buradan hemen gitmeliyim! Sen de buna izin vermelisin!
Listen, I'm gonna convince you... you've got to get out of here!
Dinleyin, Sizin buradan... hemen gitmenizi istiyorum!
You've got to get us out of here.
Bu gemiyi bölgeden çıkarmalısınız.
Look, I can't explain, there's no time, you've got to get out of here, understand?
Şimdi olmaz!
You've got to get out of here.
Kontrol sizde değil. Buradan çıkmak zorundasınız.
I've got to get you out of here.
Seni buradan çıkartmam lazım.
We've got to get you out of here.
Seni buradan çıkarmalıyız.
Kids. If you've got nothing to do here. Get out of the way.
Çocuklar, burada yapacak bir şeyiniz yoksa ayak altından çekilin.
I've got to get you out of here.
Peder, buradan gitmeniz lazım.
You've got to get out of here.
Buradan çıkmalısın.
You've got to get me out of here, man!
Beni buradan çıkartmak zorundasın!
Please, you've got to get me out of here.
Lütfen, beni buradan çıkarmak zorundasın.
You've got to get these people out of here.
Bu insanları buradan uzaklaştırın.
- We've got to get you out of here.
- Seni buradan çıkarmalıyız.
Alf, you've got to get out of here.
Alf, hemen kaybol buradan.
You've got to get me out of here!
- İndirin beni! - Sessiz olun, bayan.
Get dressed. I've got to get you out of here.
Seni buradan çıkartmalıyım.
So you've got to get your crew out of here before that happens.
Öyleyse, bu gerçekleşmeden önce, ekibini buradan çıkarmalısın.
- You've got to get out of here.
- Buradan çıkmalısın. - Ben mi?
- You've got to get out of here.
- Burdan çıkmalısın. - Sensiz olmaz.
You've got to get out of here.
Buradan çikmalisin.
I haven't got the juice to stay long and you've gotta get out of here fast.
Uzun süre kalabileceğim kadar salgı yok ve siz buradan çıkmalısınız.
You've got to get out of here.
Beni inle. Buradan çıkmalısın. Tamam mı?
- You've got to get him out of here.
- Frasier, onu buradan kovman lazım.
- You've got to get me out of here!
- Beni buradan çıkarmalısınız!
We " ve got eight minutes for you to get out of here.
- Sen gitmelisin. Buraya girip gitmen için sekiz dakika var, gir içeri!
We've got to get you out of here.
Sizi buradan çıkarmamız lazım.
We've got to get you out of here before Dr Crane gets up.
Doktor Crane uyanmadan önce seni buradan çıkarmam lazım. Tamam.